MENÜ
İzmir 19°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Vatanım Sensin...
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
11 Kasım 2017 Cumartesi

Vatanım Sensin...

Bir ülkede televizyonlar ne işe yarar?

Önce bilgilendirmeye…

Sonra eğlendirmeye…

Bir de eğlendirirken öğretmeye…

***

Spor, sinema, belgesel filan…

Hepsi sonra geliyor…

Tabii, bir de TV’nin hayatımıza girmesiyle başlayan…

Diziler…

***

Işıklı Cam’a esir oluşumuzla birlikte…

Sene 1968…

Amerika’nın ne kadar çöpe attığı salak-sepet “drama” varsa…

Bi’de baktık ki, hepsi bizim siyah-beyaz ışıklı kutunun içinde…

TRT tek kanaldan yayın yaptığı için…

Başka seçeneğin yok…

***

“Aile Şerefi”nde gururlandık… “Alacakaranlık Kuşağı” ile korktuk… “Altın Kızlar”da güldük… “Aşk Gemisi” ile dünyayı turladık… “Beyaz Gölge”de basketbola merak sardık… “Çarli’nin Melekleri”nde nefesimiz kesildi… “Görevimiz Tehlike”de koltuğumuza çivilendik… “Kara Şimşek”teki otomobil rüyalarımıza girdi… “Komiser Columbo”da hepimiz dedektif olduk… “Kökler” aklımızı başımızdan aldı… “Köle Isaura”nın her bölümünde ağladık… “Küçük Ev”de gururlandık… “Muppet Show”da çocukları televizyonun önünden çekemedik… “Söz Savunmanın” dizisinde hepimiz avukat kesildik… “Uzay Yolu” masal gibi geldi… “Zengin ve Yoksul” tam bize göreydi… “Kaçak” gösterilirken Dr. Kimbıl’ın tarafını tuttuk, Türkiye’de sokakalar boşaldı… “Dallas”ta ise, o kötü adam Ceyar’ı yakalasak bir kaşık suda boğacak hale geldik…

***

Adeta evrim geçiriyorduk, televizyon karşısında…

***

Neyse ki; bunlar mazide kaldı…

2000’li yıllardan itibaren köklerimize döndük…

Yerli dramalar peş peşe geldi…

Aşk, ihtiras, nefret, intikam…

Hepsini ama hepsini bir çırpıda yaşadık… Hala da yaşıyoruz…

Son beş yıldır da…

Bayılıyoruz Osmanlı’yı yakından öğrenmek için…

***

Ama…

“Kurtuluş” ve “Kurtuluş”u bir kanara bırakırsak…

Cumhuriyet Tarihimiz’i anlatan…

Anlatırken de…

Bağımsızlığı, temiz aşkı, vatanı, bayrağı…

Bir milletin şahlanışını…

Doğru düzgün bi’tek “Vatanım Sensin”de gördük, yaşadık, yaşıyoruz…

Şimdi gözyaşları arasında…

Hissederek ve dahi titreyerek…

“Vatanım Sensin”in ikinci sezonunu izliyoruz…

İlk bölümden itibaren “tabanca” gibi patlayan…

İzlenme rekorları kıran “Vatanım Sensin”i…

Mezarı İzmir’de olan…

“Gavur Mümin”i…

Ya da…

Dizideki adıyla “Miralay Cevdet”i…

Eşini, çocuklarını…

İzmir’in işgalini…

Kurtuluş Savaşı’nın şanlı tarihini…

Hepsini, ama hepsini…

Tarihi gerçekleri saptırmadan…

Kahramanlığın ne olduğunu adam gibi anlatan…

“Vatan Sevgisi”ni kaplerde perçinleyen…

Sezonu tamamlarken reytingi rekorları kıran…

Geçtiğimiz perşembe akşamı yeni sezona başlarken…

Türk insanını evine kapatan “Vatanım Sensin”

Bi’düşünün bakalım…

Şu sıralarda neden baş tacı oldu?

Sonsöz: “Mevzubahis vatansa gerisi teferruattır…”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Zafer Zafer
 11 Kasım 2017 Cumartesi 21:41
Sn.Görülen, o gülen iki adamı(!)takmayın kafanıza... Çünkü şu meşhur "altın semer" meselindeki gibi, takım elbise giymekle adam olunmuyor maalesef.
 Görülen
 11 Kasım 2017 Cumartesi 09:37
Okumayı, araştırmayı, öğrenip, sonuçları analiz etmeyi kısacası emek harcamayı sevmiyoruz.Televizyonda yayınlananı doğru, çevremizde birinin söylediği kolayımıza geldiği için onu kabulleniyoruz.Gelecek için plan yapmıyoruz günü kurtarmaya çalışıyoruz.Metro sabahleyin çok kalabalık ayakta bir genç bayan kitap okumaya çalışıyor oturan bir beyefendi ona "kitabınızı rahat okuyun" diye yer verdi ayakta duran iki takım elbiseli 35-40 yaşlarında başladılar gülmeye ayağa kalkan kişi profesör (ama yazı tura profesörü değil siyasi partiyi savunup nemalananlardan değil) keşke toplu ulaşım araçlarında herkes kitap okuyor olsa.Biz cumhuriyet ve demokrasi kurallarını bıraktık bugün "TALİMAT VERDİM" le yönetiliyoruz.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz