MENÜ
İzmir 14°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Dertleşme
Mahmut YILMAZ
YAZARLAR
6 Nisan 2017 Perşembe

Dertleşme

Hadi biraz dertleşelim kardeşim.

Ne sen beni düşman gör ne de ben seni.

Kimse kimseyi görüşlerinden dolayı eleştirmesin aşağılamasın.

Senin düşüncende doğrudur benim düşüncem de.

Nasıl olur dersen olur kardeşim.

Çünkü bir doğru yoktur hayatta. Doğrular vardır.

Ve herkesin kendi doğrusu en doğrusudur.

Yani şöyle bir şey yoktur hayatta. Solcu, aslında doğru olan sağdır ama ben yine de solcu olayım demez. Sağcıda demez. Hıristiyan ya aslında doğru olan İslam’ da ben yine de Hıristiyan kalayım demez. Çünkü bu inanç meselesidir. Onun doğrusu odur. Bunu diğer inançlara diğer düşüncelere de uygulayabiliriz

Gelelim şu referandum meselesine.

Bu bir inanç meselesi değil kardeşim.

Bu kişiler meselesi değil kardeşim.

Bu sistem meselesi.

Bu demokrasiden vazgeçip geçmeme meselesidir.

Doğruyu bulacağız, biraz empati yapalım yeter ki.

Çünkü kararımız senide beni de etkileyecek.

Şöyle yapalım mesela.

Sayın Erdoğan olmasaydı sen bu Anayasaya oy verir miydin?

Sahi verir miydin?

Mesela HSK üyelerini Kılıçdaroğlu’nun tek başına seçmesine gönlün razı olur muydu?

Kararnameler yayınlayıp, olağanüstü hal ilanına,

Bir gecede tüm valileri kaymakamları görevden alıp yerlerine yandaşlarını yerleştirmesine,

Hakimleri savcıları emniyetçileri askerleri bir gecede değiştirmesi kendi fıtratına göre ordular kurması emniyet birimleri oluşturması nasıl geliyor mesela.

Tüylerin diken diken oldu değil mi? Dur daha bitmedi.

Atandan dedenden kalan dükkanını fabrikanı bir gecede kaybedebilirsin. Bir bakmışsın oturduğun koltuğa kayyumlar el koymuş, simit almak için dahi kayyumlardan izin alır olmuşsun.

Ve hatta bir sabah güneş doğmadan evin basılır tutuklanırsın. Örgütler yaratılır ve sen bu örgütün üyesi olursun haberin olmadan. Olmaz deme olur. Ergenekon, balyoz, askeri casusluk hepsi düzmece örgütlerdi. Oldu yani neticede.

Adalet, partinin atadığı hakimler tarafından yerine getirileceği için siyasi yönden güçlü olan kazanacaktır. Bir bakmışsın ananın ak sütü gibi elde ettiğin bir hakkın uçmuş gitmiş olacak. Olacak kardeşim bunlar olacak. Çünkü adalet olmayan yerde her şey olur.

Vereceğimiz yetki ile ülkeyi adeta üzerine kaydeden hangi lider beş sene sonra hadi bana eyvallah der bir düşünelim.

Biz bu değişikliklerle ligimizi kaybederiz. Alt liglere düşeriz. Alt liglere düşenleri görmüyorlar, yok sayıyorlar, saygı göstermiyorlar, ellerindeki avuçlarındakileri de alıyorlar. Örnek mi ülkenin güneyine bak ne görüyorsun. O gördüklerimiz yaşamayalım kardeşim.

Kabul edilirse 600 milletvekili seçeceğiz ya. İşte o vekiller istisnai memur gibi olacaklar. Çünkü yetkileri yok, soru soracakları makam yok, sorgulayacakları makam yok.

O milletvekilleri bir başkan seçecekler. Hani şu 001 kırmızıyı plakayı kullanacak kişi. İşte o kişi Cumhurbaşkanının atadığı başkan yardımcısının karşısında yakasını ilikleyecek. Çünkü atanmış o yardımcı vekalet edecek cumhurbaşkanına. İçine siniyor mu kardeşim.

Yani demem o ki bu mesele Erdoğan-Bahçeli meselesi değil.

Memleket meselesi.

İslam ülkeleri arasında bir yıldız gibi parlayan bu ülkenin ışığını söndürüp karanlığa mahkum etmeyelim, mümkünse karanlıktakileri alalım aydınlığımıza kardeşim.

Evet çıkarsa ülke uçacak diyorlar ya, bir düşün; şimdi neden uçmadığını. Yaptığımız şey başbakanlığı kaldırmak. Yoksa başbakanlar mı ayağına bağ oluyor ülkenin. Sahi Binali Bey mi engelledi kalkınmamızı. Davutoğlu mu, Erdoğan mı?.

Sadece düşün kardeşim sadece düşün..

İktidarların tek amacı vardır, o da halkın mutluluğunu tesis etmek. Halka ne vermek istediler de mutluluk için neyi planladılar da bu anayasa, bu darbe anayasası denilen anayasa engel oldu.

Bir düşünelim kardeşim.

Sonra bir daha düşünelim.

Bütün benliğimizle, bütün inancımızla basacaksak mühürü inandığımız renge, helalı hoş olsun kardeşim. Yok beyazla kahverengi arasında titreyecekse ellerimiz, biraz düşünelim, biraz düşünelim kardeşim.

Hüzünler isimli şiirden bir bölüm

Düşünürken sıkılmayalım diye.

İşte böyle

ansızın çıkışından önceleri

yakut renkli güneş batarken memleketimde

bin şahit ve ben

tavernamsı güz kalıplarında

bilmeden

ve seni tanımadan

senin yerine de gördü gözlerim

bilinmeyen akşamları

ve tanınmayan gözlerini

gördü gözlerim

yani fabrikalarını da şehrin

solgun benizli işçiler

ve uzamış

ve ağarmış sakallarını sıvazlayarak

asgari ücretli günler düşlüyorlardı

ve bir toy türküsünü

toy sahibinin hatırına

yürekten söylüyorlardı

gözlerini

ve türkü yapışmış dudaklarını

gördü gözlerim

 

II

kısa sürdü

bir bakış sonra bir bakış ve sonra

sonrası maddeden koptu

sonrası konuşamamışlık

sonrası hüzün sonrası acı sonrası

yakut renkli güneşe serilmiş zaman dilimi

tüketilemeyen düşler

barınıyoruz işte

kendimizden kendimiz çıkarıyoruz

kahrolası savaşın çocuklarından tespih tanesi diziyoruz

19 bülteninden sonra

ve sonra

namussuz birer mahluk oluyoruz ki

sorma

III

Bakınca

Bir akşam aymazlığı gibi gelirsin

Oysa ne yaman bir sohbet yorgunusun

gecesizlikten

Toprak kokuyorsun

Tanrı gibi sessiz ve derinden

Gülüyorsun

Ve tanrı kadar gerçek

Hep kendin oluyorsun

 

ıv

 

Ara sıra

Olduğumuzda olur

Uçuk bir şiirin dizelerinde

Ve ara sıra solduğumuz

Biyoloji kitaplarının yapraklarında

Varız

Öyle ya da böyle

Hileyle

Yutulduğumuz

Ve bir şarkılık sohbetlerin

Nutuklarında satıldığımız

Ve bir bıçak darbesinin bestelediği

Yanık oylarda varız

Varız beee…

Gene de varız…

 

v

 

Çok ölüyoruz çok

Öldürsek te ölüyoruz ölsek de

At sırtında tank üstünde

Koca bir adımla

Sıçradığımızda

Ve kendimizi atıp gökyüzüne

Bomba olup yandığımızda

Ölüyoruz biraz daha kalabalık

Hey tanrım

Bu ne kabalık

 

Kalıcı karanlıklar bırakır

Yaşamın bir yanı her zaman

İrkildiğimiz ikindi düşleri

Sıcak sarı öpüşleri bastırır

Ağlamak zaman alır

İyisi mi takıl gölgemin yokuşlarına

Dalalım ruhuna beraber

Mavi pencereler aşıp

Ellerimizde eriyelim

Karanlık yamaçlar delinir

Dibinden kardelenlerin

Bir yağmur fenerleri muştular

Bir de sen geldiğinde bilirim

İlk yaza dayandığımı

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz