Şu “Kim, kimden daha fazla hayvansever?” gibi…
Beyin yakan…
Yeni model muhabbette…
Bardağı taşıran cümle…
Hayvan hakları koruyucusu oluşumun kadın yöneticisinden…
Bir erkek belediye başkanına gitti…
Kimilerine göre…
Kavgada bile söylenmez o cümle, aynen şöyle:
“Bir hayvan dövüşçüsü belediye başkanı, nasıl oluyor da oradaki halkı temsil ediyor?”
Abovvv!
***
Doğruysa, felaket…
Üstelik…
Tartışmayı…
Amacından fersah fersah uzaklaştıran bir söylem…
Diyebilir ki, hayvan haklarını savunanlar:
“Falanca belediye başkanı bize ilçede deve güreşi düzenlemeyeceğim diye söz verdi ama sözünü tutmadı!”
Bu kabul edilebilir…
Ancak...
“Hayvan Dövüşçüsü” sıfatı…
Sıkıntılı ve iğneleyicidir…
***
Çok geçerli ve tazeliğini hiç kaybetmeyen…
Bir atasözümüz var:
“Hayvanlar koklaşa koklaşa, insanlar konuşa konuşa anlaşır…”
Neden böyledir?
Çünkü…
İnsanlar duygu ve düşüncelerini…
Konuşarak karşı tarafa aktarırlar…
Tartışırlar ve birbirlerini tanımaya çalışırlar…
İnsanları hayvandan ayıran özelliklerden biri de…
Konuşabilmesidir…
Bazen…
Konuşmanın ölçüsü kaçıyor…
Kılıç’tan keskin olabiliyor…
***
Aslında…
Her şey dokuz ay önce başladı…
Ha’ni tam da yerel seçim zamanı…
Vaatlerin filan havada uçuştuğu süreç…
Daha önce yoktu…
Bazı belediye başkanlarında…
“Hayvan Sevgisi” alerjik bi’şekilde boyut değiştirdi…
Öyle ki…
40 yılda evin içinde dört köpek büyütmüş biri olarak…
Bazı hayvanseverlerin…
Şahsen…
Benden daha duyarlı(!) hale geldiklerini hissetmeye başladım…
Mesela…
“N’oluyor?” filan, demeye kalmadın…
Bir asırdır İstanbul Adaları’nda fayton çeken atlar…
Eziyet görüyorlar bahanesi ile…
Ortadan kaldırıldı…
Bi’sabah bi’baktık ki…
İzmir’in faytonları da sizlere ömür…
Yav, fayton dediğin bi’gelenek filan demeye kalktık; dinlemediler…
Benden daha “has” hayvanseverler…
Bu konuda…
Belediye başkanlarına “şah-mat” dediler…
Faytonların sahiplerine para ödendi, atlar dağlara-bayırlara salındı…
Kaderlerine terk edildi…
***
Daha bir ay olmadı…
İzmir’in bi’ilçesinde…
“Kanatlı Hayvanları Koruma Derneği”ne baskın yapan polis…
Bahis (kumar) uğruna…
Birbiriyle dövüştürüldüğü için kafası-gözü patlamış…
Kanatları kopmuş bir düzine horoz bulmadı mı?
Derneğe bak; bi’de tabloya bak!
Ayıp, bu işte…
***
Hayvanlara eziyet etmek…
Kuyruğunu koparmak…
Patilerini kesmek…
Gözünü oymak…
Bunların tamamı psikopatlık…
Ve giderek artıyor…
Zaten…
Garabet de tam burada başlıyor işte…
İnsan haklarını koruma adına…
Kadın haklarını koruma adına…
Hayvan haklarını koruma adına…
(Daha yasası bile yürürlüğe girmedi…)
Resmen sınıfta kalan bir millet olduk…
***
Tamam, deve güreşlerini de tedavülden kaldıralım…
İyi de…
Vatandaş istiyor bunu belediye başkanından…
İstemekle kalmıyor…
Adeta hesap soruyor:
“Neden deve güreşi festivali yapmıyorsun başkan?”
***
“Deve güreşleri asırlardır yapılıyor!” gibilerinden…
Bir mazeretin arkasına saklanmadan…
Şunu demek istiyorum…
Neden?
Öncelikle Deve Güreşleri yasaklanmadı da…
Ortam temizliğine faytondan başlandı?
Onların günahı neydi?
Sırtında tek kamçı şaklamayan…
Avusturyalı süslü atların çektiği İzmir faytonlarının…
Şıngır-mıngır yürüyüşünü anılar tüneline atıverdik de n’oldu?
Onlar zararsızdı; güme gitti…
Madem işi “eziyet” boyutlarına getirdik…
Jokey Kulübü’nün himayesindeki at yarışlarını n’apacağız?
“At koşar, baht kazanır” marifetiyle…
Milyarlar Hazine’ye gidiyor…
Eziyet ise…
At Yarışı’nda da belli bi’ölçüde eziyet var…
Yasaklayabilir misin, at yarışını bu ülkede?
***
Bizim Ege’nin otomobil fiyatına el değiştiren…
Güreşçi develeri ise…
Aynen yarış atları gibi…
Cep / cüzdan sektörünün gözbebeği…
Gel de…
O şampiyon develeri maziye göm; göreyim seni…
***
Bak, İzmir’in bir başka ilçesinin kadın reisi…
Bu haftasonu Deve Güreşi düzenliyor…
Adı; “Altın Artemis”…
38 yıldır yapılıyor…
Kaldırabilir misin?
***
Tabii ki, hayvan eziyet görmesin diye uğraşacağız…
Hem de sonuna kadar…
Az kaldı…
Hayvan Hakları Yasası yürürlüğe girdikten sonra…
Belki, işimiz daha da kolay olacak…
N’etekim…
Faytonları tarihe gömdük ve…
Atları kurtardık(!) mesela…
İnşallah develeri de kurtarırız…
Nokta…
Sonsöz: “Her şey neye layıksa, ona dönüşür… / Hz. Mevlana…”
Sayfa başına git