Pis, iğrenç, pislikte bulaşıyor!
Daha doğrusu bulaşıyordu, bi’zamanlar!
40 yıldır bu güzel ülkede adı bile unutulmuştu…
O hastalığın…
Hatta…
“Wilkinson” adında bi’ilacı vardı…
Müşterisi yok diye, üretimine bile son verilmişti…
Şimdi, vatandaş elindeki reçetede…
Kwellada (losyon) yazan ilacı arıyor…
Deli gibi…
O da yok eczanelerde…
Çünkü…
Müşterisi kalmadı diye, artık o ilaç da üretilmiyor…
***
Nedir bu hastalığın adı?
“Uyuz”…
İzmir’de hortladı…
Eczacılardan al haberi, dercesine…
Uyuz vakaları en çok…
Buca, Bornova, Konak ve Karabağlar'da görülüyor…
İzmir Tabip Odası…
Bir ay önce…
Resmi yazı yazdı İzmir Sağlık Müdürlüğü’ne…
“Ne kadar uyuz vakası var?” diye sordu…
Henüz bir cevap yok…
Eğer, ciddi bir uyuz salgını varsa ve…
İnatla saklanıyorsa…
Yanlışın Allah’ı yapılıyor demektir…
İzmir’de yaşayan 4.5 milyonun…
Bu iğrenç hastalıkla ilgili gelişmeleri bilmesi hakkıdır!
***
İddiaların bir kısmı çok ürkütücü…
Son yarım asırdır “uyuz”a karşı kullanılan ilaçların…
Artık o mikroba karşı direnç gösteremediği öne sürülüyor…
Doğru mu?
Doğru ise, vay halimize…
***
Bakın, eğer…
İzmir’i yönetenler bir açıklama yaparlarsa…
Bence…
“Uyuz”un öncelikle nasıl ve neredelerden bulaştığını ve…
İzmir’de nasıl yayıldığını anlatsınlar…
Bu çok önemli…
Çünkü…
Sadece sizin, eşinizin, çocuklarınızın…
Hatta evinizin, yatağınızın, havlularınızın…
Temiz ve hijyen olması…
“Uyuz”dan kurtulmanız anlamına gelmiyor…
Uyuz olmuş ve…
Uyuz olduğundan bi’haber kişiyle tokalaştığınızda…
Papazı buldunuz demektir…
***
Bi’korkunç yanı daha var salgının…
Uyuz’a yakalananlar…
Utanıp, sıkıldıkları için…
Hastalıklarını saklıyorlar…
Bu da mikrobun hızla yayılmasını tetikliyor…
***
Ey, İzmir’in yöneticileri…
Eczacılara sorun, uyuz ilacı arayanların profilini…
Onlar size en isabetli cevabı verecektir…
***
Uyuz, denen illet…
İzmir’in hangi köşelerinde patladı?
Eczacıların dediğini bakılırsa…
En çok…
Buca, Bornova, Konak ve Karabağlar'da…
Yani…
Suriyeli sığınmacıların yoğun olarak yaşadığı ilçeler…
Neden?
Temizlikten bi’haberler…
Hijyen deyince…
Bizimle ortak “kıymık” kadar benzerlik yok…
Sonunda…
Geldiğimiz nokta, işte bu…
***
Bi’çift sözüm var, İzmir’i yönetenlere…
Susarsanız eğer…
Çağdışı kalmış uyuz’la mücadelede…
Kafadan golü yedik, demektir…
Başta okullar, özellikle yatılı okullar…
Bakımevleri, yurtlar, oteller, yatakhaneler ve…
Toplu ulaşım araçlarında temizliğe son derece dikkat edilmeli…
Yapabilirsek, tabii…
***
Unutmayın!
Uyuz paraziti, bulaştığı andan itibaren…
Ortalama 3-6 hafta sonra belirti göstermeye başlıyor...
Özellikle geceleri artan, sıcak banyo ve duş ile şiddetlenen kaşıntı…
En önemli göstergesi…
Ayrıca…
El parmak araları, el bileğinin iç yüzü…
Koltuk altları, kulak arkaları, bel bölgesi, ayak bilekleri…
Her zamankinden daha fazla kaşınıyorsa…
Aman dikkat!
***
Bitiriyoruz…
Daha açık konuşalım…
Suriyeli mülteciler…
İlk kez 2011 yılının Nisan ayı sonunda…
Vatanlarını terk edip ülkemize sığınmaya başladılar…
Dolu dolu 9 yıl olmuş…
İzmir’deki sayıları küçük-büyük 100 binin üstünde!
Onlarla kucak açmamızla birlikte…
Neredeyse 85 yıldır görülmeyen…
Kökünü kazıdığımız hastalıklar…
Birer birer ortaya çıkmaya başladı…
Önce “Sıtma” geldi…
Ardından…
“Şark Çıbanı”…
“Çocuk Felci”…
Daha sonra…
“Kızamık”, “Tifo”, “Bruselloz”, “El Ayak Hastalığı”…
Ve son olarak…
Akıllara ziyan…
“Tüberküloz”…
Yani, “Verem” hortladı…
Dinimiz, bize “Temizlik imandan gelir” diyor…
Sevap işleyelim derken…
Mikrop kaptık be anam…
Nokta!
Sonsöz: “Hayat’ta en çabuk unutulan şey iyiliktir… / Anonim…”
Sayfa başına git