MENÜ
İzmir 11°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Hapishane, gökdelen ve AVM sayısı neden patladı?
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
23 Kasım 2017 Perşembe

Hapishane, gökdelen ve AVM sayısı neden patladı?

Herkesin dilinde aynı soru:

“Türkiye, üç şeyde patlama yaşıyor… Cezaevi, AVM ve gökdelen… Başınızı nereye çevirseniz, ya AVM ya da bir gökdelen görüyoruz… Ayrıca durmadan yeni cezaevi yapılıyor… Normal mi bu?”

***

Laf ebeliğini bırakalım; rakamlarla dans edelim…

Çok ilginç çünkü…

2000’li yılların başında Türkiye’nin nüfusu 63 milyon civarında…

Cezaevindeki “kader mahkumu” sayısı ise 67.000…

Bir “Rahşan Affı” icad ediliyor…

Taak, 49.000’e düşüyor mahkum sayısı…

2017 bitirken nüfusumuz 80 milyon oldu…

Cezaevindeki tutuklu sayısı kaç dersiniz?

Şu an itibarıyla, 200.000 (200 bin…)

Çünkü…

Tutuklu ve hükümlü sayısı son 10 yılda iki katını aştı!

Cezaevi sayısı ise neredeyse yarı yarıya arttı…

Sadece son 10 yılda 111 adet yeni cezaevi açıldı…

Türkiye’nin nüfusu 15 yılda yüzde 15…

Cezaevlerindeki mahkum sayısı ise yüzde 250 arttı…

Hükümet 2023’e kadar 165 yeni cezaevi daha yapacak…

Özetle…

80 milyonluk Türkiye, milenyumda 400’e yakın mapushanesi ile dünya rekoru kırmak üzere…

Durmadan yeni cezaevleri inşaa ederek “kapasite” arttırıyoruz!

Çünkü, Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre…

Mevcut mapushanelerde 500 kişilik yer ya kaldı, ya kalmadı…

İşin en acı tarafı…

İçerdekilerin yüzde 23’ü “hırsızlık”tan hükümlü…

Yani “çalışmayı” değil, “çalmayı” iş edinenler…

***

Tövbeler olsun…

Hırsızımız çok; bu ayıplanacak bi’şi ama…

Garip bir şekilde…

AVM’miz de çok…

Kısaca AVM olarak anılan Alışveriş Merkezleri yaratmada da rekora koşuyoruz…

Nereye baksan bir AVM…

Şimdi diyeceksiniz ki, “kazanıyorlar” da yapılıyorlar…

Doğru…

Sabah 10.00’da kepenk kaldırıyorlar, gece Allah ne verdiyse…

Hem alışveriş hem eğlence hem çocuk parkı hem karın doyurma yerleri ile AVM’ler şimdi Türkiyesi’nin yıldızı…

İzmir Balçova’da Menemen Testisi gibi sıralanan AVM’lerde…

Cumartesi-Pazar öğle saatlerinde gidin, arabanızı koyacak yer bulamazsınız…

Son verilere göre…

Şu sırada, 110’u İstanbul’da olmak üzere Türkiye’de 400 AVM var…

AVM’si olmayan topu topu 20 il kalmış…

Onlar da Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da…

Bu AVM’lere döktüğümüz para ise (ciro bazında)…

Sıkı durun…

Bu yıl itibarıyla 110 milyar Lira…

Üstelik 400 AVM’nin 81’i yabancılara ait…

Sadece bu yıl…

AVM’leri ziyaret eden vatandaş sayısı 2.5 milyar…

Yaşasın Türkiye…

***

Gelin, şaşırmaya devam edelim…

Hani…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gökdelenleri işaret edip, “İstanbul’un silüeti bozuldu” diyor ya…

Haklı…

Memleket nasıl olduysa bir anda gökdelenlerle doldu…

Eskiden filmlerde New York’un gökdelenlerini filan görüp, “Köyden indim şehre…” misali şaşırıp kalırdık ya…

Şimdi, bizim gökdelenlere bakarken başımız dönmeye başladı…

Bugün Türkiye’nin 38 ilinde 1.500’ün üstünde yüksek yapı var…

Buralarda bir milyonun üstünde insan yaşıyor…

Bu, her 80 kişiden biri anlamına gelir…

100 metrenin üstü inşaatlarda dünya 16’ncısıyız…

***

Yazıya başlarken…

“Üç şeyde patlama yaşıyoruz; cezaevi, AVM ve gökdelen… Normal mi bu?” diye sormuştum…

Aslında hiç “normal” değil!

Çok hapishane demek, çok “yasadışı” faaliyet demek…

Çok AVM demek, çok “esnafın batması” demek…

Çok gökdelen demek, “kibrit kutusu”na sıkışmak demek… Temiz havaya, yeşile, bahçeye hasret kalmak demek…

***

Ne dersiniz?

Çok mu “çok olduk”?

Sonsöz: “Azı karar, çoğu zarar” atasözünü unutalım, gitsin

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 İşsiz kalmayın diye
 23 Kasım 2017 Perşembe 16:12
Markette kasanın önünde sıra bekliyorum, güleryüzlü bir görevli geldi "Sırada beklemeyin insansız kasalarımız müsait isterseniz yardım edebilirim" dedi.Aynı anda benimle beraber 3 kişi koro halinde "Sıramızı bekleriz çünkü insansız kasalar çoğalırsa siz işsiz kalısınız" yanıtını duyunca şaşkına dönen görevli etrafına bakındı sessizce "Duyarlılığınız için teşekkürler" diyebildi.
 Yaşanılan
 23 Kasım 2017 Perşembe 15:59
Buzdolabı-çamaşır makinesi ve elektrikli süpürge almak için yetkili bayilerine gittim tercih ettiğim modellerin fiyatını ve taksit tutarlarını öğrendim.Amacım esnaf kazansın.Avm‘de bulunan bildiğiniz elektronik ve beyaz eşya satan marketlere gittim aynı ürünler vade daha uzun ve 325 tl daha ucuz.Malesef oradan almak zorunda kaldım.Gökdelenleri sevmiyorum çümkü balkon yok.Nedeni tercih edilmiyor ve güvenlikmiş.Evimin balkonunda oturup keyif yapamayacaksam ne gereği var dört duvar arasında yaşamanın.Cezaevlerinin çoğalmasına gelince; yazmaya kalem yetmez.
 34 mü 35 mi
 23 Kasım 2017 Perşembe 15:14
Pazartesi sabahları giderken hatırı sayılır seviyede boyoz götürüyorum çünkü İstanbul‘da yok.Ekim ayında ilk kez haftasonu kaldım pazarın içinden geçerken baktım fiyatlar İzmr‘e göre pahalı.Yeşillik satan tezgahta 2 tl fiyat görünce (roka-maydonoz-tere-nane) kaç tanesi 2 tl diye sordum.Pazarcı arkadaş Tanesi 2tl sen İzmir‘den mi geldin diye sordu.İzmir‘li olmak ayrıcalıktır.
 Kıyaslama
 23 Kasım 2017 Perşembe 14:55
İzmir‘li olarak İstanbul‘da yaşayan arkadaşıma kredi ile ev baktık.Öyle boğazda falan değil.Yapımcı firma satış işlemini kurumsal bir emlak firmasına vermiş.Satış elemanı bütün özellikleri ballandıra ballandıra anlattı.Site aidatı 650 tl ortak kullanım 296 tl ortalama aylık 1000 tl.600 küsür daire var en fazla 1+0 yani tek oda fiyatı 280.000 tl ile 320.000 tl arası 1+1 yani bir oda bir salon onlar daha pahalı 2 oda 1 salon enaz sayıda ve en pahalısı 810.000 tl. 3 oda bir salon yok tercihte edilmiyormuş hemde fiyatı 1 milyon tl oluyormuş.Güzel İzmir‘im benim o kadar para bende yok ama olsa 810.000 tl ye deniz kenarında villa alırım.
 muhalif
 23 Kasım 2017 Perşembe 11:19
yazınızın gökdelen kısmına yorum yapacağım..gümümüz teknolojisi, mimarisi ve sosyal olguda gökdelenlerde yaşamak bence o kaar sorun değil, yurt dışındaki gökdelen örneklerinde pek kibrit kutusunda yaamıyorlar 1000m2 lik gökdelen daireler var, yani mir malikane gökdelenin 2 katına sığdırabiliyor, günümüz güvenlik ihtiyacı, yüksek gelirlileri böyle bir seçeneğe zorluyor. ayrıca İngiltere merkezli bir kuruluşun ilan ettiği dünyanın yaşanabilir kentlerine planlarken gökdelenlerin yanı sıra yeşil alanlarınıza doğru orantılı planlıyorsanız, trafiğinizi, otoparkınızı, ve toplu ulaşımıda bu yönde planlıyorsanız, baktığınızda dünyada ki bir çok gökdelen şehrinin dünyanın en yaşanılır yeri olduğunu görüyorsunuz, yani gökdelen yaşanabilir kent olmanın engeli değil. kentinizde yaşayanların iş, sanat ve kültür taleplerine de cevap verebiliyorsanız ve havası nefes alabilir kalitede ise o zaman yaşanabilir kent oluyorsunuz, yani gökdeleni bahane etmemek gerek
 
 23 Kasım 2017 Perşembe 08:50
Çok acı hem de çok :((
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz