Muhalefetin çatı adayı Sayın İhsanoğlu ve bir zamanlar Genel Sekreterliğini yaptığı İİT(İslam İşbirliği Teşkilatı) hakkında şeriatçı olduğuna dair yapılan yorumların, ideolojik içerikli ve ciddi bir kanıta dayanmadığını düşünmekteyim.
Özellikle AKP’den aday gösterilmesi beklenen Tayyip Erdoğan karşısında, kıyaslanamayacak bir bilgi ve deneyimi haiz olduğuna inanıyorum.
Bu anlamda, kısa bir araştırma yaparak, Sayın İhsanoğlu ve İİT ile ilgili bilgileri derlemeye çalıştım.
Bundan sonra daha kaliteli geyikler yapalım diye!
İİT(İslam İşbirliği Teşkilatı) BM’den sonra dünyadaki en büyük uluslararası örgüt.
İİT, İslam Konferansı Örgütü olarak 25 Eylül 1969 yılında, İsrail işgali altında bulunan Kudüs’teki Müslümanların üç büyük kutsal mekânlarından Al-Aksa Mescidinin, bir Yahudi tarafından kundaklanmasına tepki olarak kuruluyor.
Kuruluş bildirgesinde yer alan amaçları kısaca; üyeler arasındaki siyasi, ekonomik, kültürel işbirliğini gerçekleştirmek, Filistin halkının mücadelesini desteklemek ve onlara yardım etmek, Müslüman halkların bağımsızlık ve milli haklarını elde etmeleri için mücadelelerini desteklemek, mukaddes beldelerin korunması için ortak çaba sarf etmek ve ırk ayırımı, eşitsizlik ve sömürgeciliğin her çeşidini ortadan kaldırmak şeklinde özetlenebilir.
Türkiye İİT’na kuruluşundan beri üyedir.
Örgütün Genel Sekreterliği, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği model alınarak yapılandırılmış olup, örgütün yürütme organıdır. Başlıca görevi; üye ülkeler arasındaki iletişimi koordinasyon etmek ve alt birimlerdeki kurulların örgütün kararlarına yönelik çalışmalarını denetlemektir.
Örgütün 2004 yılında İstanbul’da yapılan Konferansı’nda, Kuzey Kıbrıs Türk Topluluğu, bu konferansta alınan bir kararla, ilk defa uluslararası bir kuruluş tarafından ‘Kıbrıs Türk Devleti’ adıyla tanınıyor. KKTC ile işbirliği ve dayanışma teyit edilerek, Kıbrıs sorununa destek verilmesi kararlaştırılıyor.
Ayrıca, Batı Trakya’da yaşayan Türk Azınlığının sorunlarına çözüm bulunması da destekleniyor.
Yine aynı tarihlerde, ilk kez yapılan gizli oy yöntemi ile örgütte 25 yıldır çalışmakta olan Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu Genel Sekreter olarak seçiliyor.
İhsanoğlu’nun seçilmesi örgütün tarihinde bir dönüm noktası oluşturuyor. Bunun en önemli sebebi; İhsanoğlu’nun örgütte demokratik reformlar başlatarak, yeniden yapılanması sürecinde attığı adımlardır.
İhsanoğlu’nun başlattığı çalışmalar doğrultusunda kabul edilen 10 yıllık eylem planı; İslam dünyasının Rönesansı’nı hazırlayacak bir belge olarak nitelendiriliyor.
Bu plan; üye ülkelerin yönetimindeki aksaklık ve ekonomik sorunların giderilmesi, şeffaflık ve ülke güvenliklerinin artırılması, az gelişen ülkelerdeki hastalıklarla mücadele gibi konuları kapsamaktadır.
İhsanoğlu’nun öncülük ettiği yapısal reformlar ise; ‘Genel Sekreterlik bünyesinde profesyonellik esası temelinde, uluslararası tecrübeye sahip diplomatik ve akademik personel istihdam edilerek, bunlara uygun yeni organlar geliştirilmesi’ şeklinde özetlenebilir.
Nitekim eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer de örgütün toplantısında yaptığı son konuşmasında; İslami ülkelerde reform yapılmasının gerekliliği üzerinde durarak bu konuya dikkat çekmiştir.
Akademik çevrelerde yapılan analiz ve değerlendirmelere göre; Sayın İhsanoğlu, örgüt üyelerini, kendi ülkelerinde yerel reformlar yapmaları, demokratik, insan hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesi, eşitlik ve adaletin temin edilmesi hususunda teşvik edici çalışmalarda bulunmuş ve bu konuda örgüte belli bir dinamizm kazandırmıştır.
Benden bu kadar…
Bundan sonra yeni cumhurbaşkanı seçilene kadar politika ile ilgili yazmayacağım.
Ben de trende uyup, yakında çıkacağım Amerika turu ile ilgili; gezip, gördüklerimiz türünden geyikler yazacağım!
Sayfa başına git