MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
İzmirli’nin ulaşımla imtihanı…
Gönül Soyoğul
YAZARLAR
12 Aralık 2014 Cuma

İzmirli’nin ulaşımla imtihanı…

Yaklaşık 6 ay önce, İzmir şehir içindeki ‘ulaşım devrimi’nden basın olarak haberdar edildiğimiz gün, sadece devrimin ayak seslerine/gelişine bakarak demiştim ki:
“Tek mesele, alışkanlıklarımın (zoraki) değiştirilecek olması değil. Asıl mesele, değiştirilen alışkanlıklarımın yerine konulacak seçeneklerin, gerçekten söylendiği gibi ‘hayatımı daha rahat, daha konforlu, daha pratik hale getirip getirmeyeceği’ endişesi.
Yani… Gideceğim yere eskisinden daha çabuk mu varacağım?
Gideceğim yere eskisinden daha rahat mı ulaşacağım?
Eskiden tek veya iki araçla gittiğim yere, şimdi 3 veya 4 araç değiştirerek gitmek zorunda kalırken, vaat edilen konforu sahiden bulabilecek miyim?
Dün tıklım tıkış otobüslerde, bazen yetmeyen klimalarla yapış yapış giderken; sistem devreye girdikten sonra salon/balkon yayılarak püfür püfür mü yolculuk yapacağım?
Eskiden 1 saatte ulaştığım mesafeyi, artık yarım saat/45 dakikada mı kat edeceğim?
Otobüse ulaşırken ve indikten sonra güzergahıma daha güvenli/daha aydınlık yollardan mı gidebileceğim? Çocuğum için endişelenmeyecek miyim?
Madem ki bu yeni devrimci sistem beni daha çok metro, daha çok İzban, daha çok vapur kullanmaya teşvik ediyor;
Artık daha fazla metro, daha fazla vapur, daha çok İzban mı bulacağım?
Yoksa duraklarda/istasyonlarda/iskelelerde daha fazla mı bekleyeceğim?
Hiç tanımadığım insanlarla samimiyetimi daha mı fazla ilerleteceğim?”
*
Gazetecilik öngörüsü ile değil, ‘kent içindeki toplu taşım araçlarını sürekli kullanan bir vatandaş’ olarak başıma/başımıza gelecekleri az/çok tahmin ederek 6 ay önce yazdığım bu satırlardan ötürü kendimi takdir edecek, ‘ben demiştim/yazmıştım’ demeyeceğim.
Zira, endişe duyduğum ve dikkat çektiğim tüm bu (ve daha fazla) konunun gerçek olmasından dolayı son derece mutsuzum.
Eğer bir tercih hakkım olsaydı, ‘ESHOT idaresi tüm endişelerimi boşa çıkardı, kendilerini kutluyorum. Hakikaten hayatımız değişti, hakikaten hayatımıza hiç değilse ulaşımda devrim geldi” diye yazmayı isterdim. Ki, ülke gündeminin boğucu/kahredici hissiyatı içinde, hiç değilse günlük hayatımda şehir içi yolculuklarımda kendimi anlık da olsa hafiflemiş hissedeyim. ‘İzmir gibi şanslı bir kentte yaşıyorum ve yaşatılıyorum’ diyeyim…
Yazık ki, bu boğucu/üzücü/yorucu ülke gündeminden, kent gündeminde de pek kaçış yok, yolcunun en kalabalık/yoğun olduğu pik saatlerde yolculuk yapmamama rağmen üstelik!
Kaldı ki, mesele sadece benim olsa, sesimi kısar/bacağımı kırar otururum. Lakin durum beni de aşmış halde. İzmirlinin ulaşımla 6 ay önce başlayan devrimle imtihanı(!), yapılan kısmi düzeltmelere/düzenlemelere rağmen, hala devam ediyor; Büyükşehir/ESHOT yeni düzen sınavını geçtiğini varsayarken; yollarda kalan, işine/evine vaktinde yetişemeyen, çile çeken İzmirli oluyor.
*
Kağıt üzerinde gayet şık duran, dünyadaki tüm metropollerde de benzeri uygulanan aktarmalı sistemin, İzmir’de İzmirliyi memnun edememesinin nedeni çok da karmaşık değil aslında. Aktarma yoğunluğunun merkezine alınan İZBAN ve Metro’nun, yolcu yoğunluğuna/hızına yetişememesi, raylı sistemin bu yükü çekememesi.
Vızır vızır, 3-5 dakika, diyelim ki 10 dakikada bir raylar üzerinde gidip gelen İzban’ımız olsa, Metro’muz özellikle sabah-akşam saatlerinde daha çok vagonla hareket etse, bu kadar şikayetçi, bu kadar dertli olur muyduk?
Metronun ve İzban’ın hayatımıza kattığı artıların farkındayım, bunu kazandıranlara müteşekkirim de. Ama rayları ve sinyalizasyonu TCDD’den, üst/alt geçitleri Büyükşehir’den sorumlu, yönetimi karma kadük bir sistemi, kentin tüm ulaşımının merkezi haline getirilmesini nasıl eleştirmem? Nasıl memnun olurum?
Kendi içimdeki isyanı bastırsam, yüzlerce kez tanık olduğum yolcu isyanlarına nasıl kulak tıkarım? Metronun da İzban’ın da bu yükü taşıyamadığını 6 ayda defalarca yaşarken nasıl görmezden gelirim?
Eskiden 45 dakikada ulaşabileceğimiz bir mesafeye daha fazla sürede ulaşıyorsak,
Bazen o 45 dakikayı bekleyerek tüketiyorsak,
Otobüste/metroda/İzban’da iç içe/kıç kıça diziliyorsak,
Gecikmeler nedeniyle istasyonlarda/vagonlarda telef oluyorsak,
Bize daha fazla konfor vaat edilmesine rağmen, eski konforsuzluğumu (dahi) arıyorsak, bu ısrar, bu dayatma niye niçin sormam?
 
Mevcut tren raylarının ikiden üçe mi çıkarılması gerekiyor?
İzban’ın (ister Büyükşehir olsun, ister TCDD) tek elden yönetilmesi mi gerekiyor?
Aynı hatlarda çalışan şehirlerarası yolcu ve yük trenlerinin varlığı/gecikmeleri yüzünden şehir içi hatlar ilelebet böyle ağır/aksak mı gidecek?
Son dönemlerde hemen her fırsatta ‘İzban’ı biz yaptık’ diyen eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, bu ortak yapımın sadece övgüsünü mü istemeyi sürdürecek?
İzban’daki her gecikmenin/her arızanın faturasının Büyükşehir’e kesildiğinin farkına Büyükşehir ne zaman varacak?
Yerel seçim öncesi AKP’nin paralı askerlerinin otobüslerde dolaşıp belediyelere söylenmekle görevli oldukları iddiasını ortaya atan CHP, ulaşımın her kademesinde yükselen isyan seslerinin kime/kimlere ait olduğunun dökümünü yapabildi mi? Bu seslerin sahiplerinin çoğunun CHP’ye oy verenlerden oluştuğu (dinleseler bilecekler ama) biliniyor mu?
Vatandaşın talep ve şikayetleri için var olan Hemşeri İletişim Merkezi HİM’in adının özellikle ulaşım taleplerini ve şikayetlerini iletmeye çalışıp iletemeyen ya da ilettikleri konuda hiçbir geri dönüş alamayan vatandaşlarca ‘Hayrola İşiniz Mi yok’ diye telaffuz edildiğini duyuyor mu?
 
Ne yağmurdan/ne güneşten koruyan, bazen de hiç olmayan duraklar, yaklaşan durak sayısını gösteremeyen/ya da hiç olmayan panolar, Halkapınar ve Hilal’de hala yetersiz olan yön gösterici levhalar, sık arızalanan klimalar konusuna girmiyorum.
Ama...
Bütün bu olumsuzlukların üstüne, ayda 30-40 milyon TL zarar ettiği açıklanan ESHOT’un zararının, 6 aydır taşınmaktan bitap düşmüş İzmirliyle paylaşılmaya çalışılacak olmasını… Ulaşımdaki sıkıntılardan bedbahtlığı tavan yapmış kentliye, zamla yeni yükler getirileceğinin müjdelenmesini… Zamansız/yersiz bulduğumu söylemeden,
AKP’nin 12 yıldır ceza kestiği bu kente, bu cezalara göğüs gerip aslanlar gibi direnen bu insanlara,
Bu da reva mıdır diye sormadan geçemeyeceğim…  
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Ahmet Günbaş
 17 Aralık 2014 Çarşamba 15:36
Aktarmalı ulaşım başlı başına bir işkence halini almıştır. Dün Çiğli'den kent içindeki bir hastaneye üç aktarmayla gidip geldim. Ben bir emekliyim. Her gün bu çileyi çekenlere doğrusu şaşıyorum! Kocağoğlu İzmir halkını görmüyor, duymuyor. Bu ancak dikta yönetimlerde olur. demokrasilerde halka danışmak diye bir erdem vardır.Yazarlardan ve politikacılardan daha çok karşı ses bekliyoruz!
 Ufuk Akça
 15 Aralık 2014 Pazartesi 11:17
kalemine sağlık Gönül'cüğüm... yani desinler ki mazot pahalı, trafik çok, şoförlerimizin mutluluğu herşeyden daha önemli, falan filan... ama lütfen kimse halkı düşünüyoruz demesin, lütfen ama... halk nasıl düşünülüyormuş ayağımın tozuyla geldiğim İstanbul'da gördüm... 15 milyonluk İstanbul'da... aslında bi ara halimize şükretmedim de değil... ya mazallah nüfusumuz daha fazla olaydı...
 sürekli yolcu
 14 Aralık 2014 Pazar 20:14
gönül hamın çok teşekkür ederim yazdıklarınız için.ancak bu kadar içerikli bir değerlendirmeyle,tüm ayrıntılarıyla anlatılabilir.duygularımıza tercüman oldunuz.kaleminiz güçlü ve halktan yana olması ayrı bir güzellik benim için.engelli bir vatandaş olarak defalarca başvurdum izban koşu da olan otobüs durakları çok uzak.yol ortasında iniyor ve yürümek zorunda kalıyoruz.çocuk arabaları ve engelliler yağmur çamurda yürüyemiyorlar.dikkate alırlarlarmı bilmem ama bu ulaşım sorunlarından bir isyan çıkmasının mümkün olabileceğini gördüm......tekrar teşekkürler...
 izmirliye cevap
 13 Aralık 2014 Cumartesi 20:44
Doğma büyüme İzmirli olduğunu söyleyen İzmir rumuzlu okur, sen hiç bir sıkıntı yaşamadın demek, her şeyin mükemmel olduğunu mu gösterir? Sen yolsuzluk yapmadın diye mesela, bu memlekette 'hiç yolsuzluk yapılmadığını' söyleyebilirmisin? İnsan biraz mantıklı yazar yahu. İstanbul Ankara ulaşımı kötü diye biz kötünün iyisine razı mı olacağız? Onlar AKP'li başkanlarından da memnun, sen niye o zaman CHP'li başkan seçtin? Oy ver de kör olma birader!!!
 
 13 Aralık 2014 Cumartesi 12:33
Yüreğinize kaleminize sağlık gönül hanım
 izmir
 13 Aralık 2014 Cumartesi 09:42
valla bende İzmirliyim doğma büyüme. daha bugüne kadar ne metro da , ne izban da ne otobüsde ne vapurda hiç bir sıkıntı yaşamadım. gayette memnununm . hatta .Londra paris gibi şehirleri gezdim. metrolar tıklım tıklım. binemiyorsunuz.izmir en rahat şehir. sizler istanbulu ve Ankarayı görmemişsiniz herhalde. haksızlık ediliyor. Dünya şeref ödülü aldı başkan. 2000 belediye arasında aon 25 finaline kaldı. yapıyor eleştiriliyor. yapmıyor eleştiriliyor. Başkan oldukça başarılı .
 Aciz
 13 Aralık 2014 Cumartesi 09:05
Bende toplu taşımayı sıklıkla kullanan biri olarak bu eleştirilere aynen katılıyorum, gerçi otomobil kullananlar için de yetersiz yollar, su gölleri ve layettayin konulan ve yanan trafik lambaları da ayrı bir sorun ama en azından toplu ulaşım ve de daha önemlisi HİM'nin bu kadar duyarsız , işlevsiz olması, sorunları duymak ve çözmek istememesi Başkanın bence kent halkını hiçe sayması ve eziyet etmekten zevk alması demek.
 Unsal Altunbas
 13 Aralık 2014 Cumartesi 06:42
Tesekkurler Sayin Soyogul.Laz fikrasindaki replikle" Habu yazu da ESHOT usaguna ders olsin"
 Tam isabet
 13 Aralık 2014 Cumartesi 01:22
Sayın Soyoğul,hislerimize tercüman olduğunuz için binlerce kere teşekkürler.Bu aktarmalı sistemin ilk uygulandığı dönemde HİM'e gönderdiğim mesaj ve verilen yanıtı paylaşıyorum.Verilen cevapta yeni metro setlerinin (17 Adet) alımı için ihaleye çıkılacağı,yeni gelen stlerin hizmete girmesinden sonra sistemin daha iyi çalışacağı bilgisi verilmiş...Sormazlar mı adama madem vagonlar yetersiz neden yeni vagonların tümü gelmeden apar topar topyekün bu sisteme geçtiniz? Vagonlar geldikten sonra aşamalı olarak geçse idiniz bu sıkıntılar yaşanırmıydı?...Sabahları annesi ve babası ile birlikte kreşe veya yuvaya giden minnacık çocuklar var. O üstüste vagonlarda sıkışıklıktan bu çocuklar ezildik diye feryat edip ağlıyorlar. İnanın insanın yüreği sızlıyor.Bir de üstüne üstlük bu konforlu seyahat için zam kararı çıkmış. Ne diyelim hala daha "eleştiri-özeleştiri" mekanizmasını gözardı edip koşulsuzca şakşakçılık yapanlara hayırlı olsun.... 21/08/2014 tarihli 4262570 takip nolu başvurunuz ile ilgili bilgiler aşağıdadır. CEVAP ÖZETİ Sayın ........, Öncelikle siz değerli hemşehrilerimizin fikir ve görüşlerinin hizmet kalitemizi arttırabilmemiz ve devamlılığını sağlayabilmemiz adına kurumumuz açısından çok değerli olduğunu bildirmek ister, başvurunuz için teşekkür ederiz. Başvurunuz ile ilgili olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi METRO A.Ş tarafından verilen yanıt " başvurunuz için teşekkür ediyoruz. Yeni istasyonlar ve aktarma uygulaması ile yolcu sayılarında artış oldu ve günün neredeyse tamamında 77 vagonluk araç setinin tamamı 4 ve 5 vagonlu setler halinde işletimde oluyor. Sefer aralıkları 4,5 dakika olarak uygulanıyor. Bu arada 5 vagonlu 2 yeni tren setinin imalatı sürüyor; bu yıl sonlarında işletimde olması öngörülüyor. İzmir Büyükşehir belediyesi 85 vagonluk tren alımı ihalesine de çıkıyor. Bu ihale sonrasında yapımı tamamlanan her set bekletmeden getirilir ve gerekli testlerden sonra hemen işletime verilir" şeklindedir. 444 40 35 numaralı telefonu arayarak, [email protected] adresine e-posta atarak ya da İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni ziyaret ederek Hemşehri İletişim Merkezi'ne 7/24 dilek, öneri ve şikayetlerinizi iletebilirsiniz. Ayrıca İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin sürdürdüğü tüm çalışmalara ilişkin güncel bilgileri resmi web sitemiz olan www.izmir.bel.tr adresinden takip edebilirsiniz. Bilgilerinize saygılarımızla sunar, iyi günler dileriz. İzmir Büyükşehir Belediyesi Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İSTEK ÖZETİ SayIn başkanIm, metro-F.Altay İstasyonu hİzmete gİrdİkten sonra,aktarmalarda yolcularIn büyük bİr bölümünün yönlendİrİldİğİ ÜÇYOL İstasyonunda özellİkle sabah 7:45 - 8:30 saatlerİ arasInda korkunç bİr yolcu yoğunluğu yaşanmaktadIr.VagonlarIn İçerİsİ tIklIm,tIklIm.Hatta üçyoldan bazI trenlere bİnİlememektedİr. Bunun nedenİ belİrtİlen saat aralIklarInda trenİn 6-7 dakİkada bİr gelmesİ...Eğer bu saatlerde sefer aralIklarI 2-3 dakİkaya İndİrİlİrse bu sorun çözülmüş olur. Belİrttİğİm hususu Üçyol İstasyonuna bİr kaç personel göndererek teyİt ettİrebİlİrsİnİz. Eğer önlem alInmazsa okullarIn açIldIğI dönemde durum daha da vahİm olabİlİr. Üçyol İstasyonu İle İlgİlİ bİr sorun da bu İstasyonun havalandIrmasInIn çalIştIrIlmamasIdIr. YolcularIn yoğun olduğu saatlerde adeta bİr hamamI andIrIyor. Lütfen bu sorunun çözümü İçİn de gereklİ talİmatlarI verİnİz..SaygIlarImla
 vatandaş
 12 Aralık 2014 Cuma 23:42
Otobüs duraklarının yerlerini değiştirmekle insanlara eziyet ettiklerinin farkında bile değiller mi? acaba...Demir yolu ağları zaten yetersiz. Metro ve İzbanın seferleri sık aralıklarla olması gerekirdi yolcular üst üste hatta yer olmadığı için binemiyorlar diğer şehirlerde olduğu gibi özel sektöre devretseler bakın o zaman nasıl para kazanılıyor.10 sene evvel büyük kanal projesi ile deniz temizlenmişti ya şimdi yine eskiye döndü. Çünkü kanalizasyon ara ara denize dökülüyor. Kordon çevre düzenlemesi yapıyorlar eskisinden daha kötü oluyor denize paralel yapılması gereken gölgeliğe benzeyen ucubeler dikine yapılıp kime neye hizmet ettiği belli değil.......****????.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz