MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Kim yazar İZBAN’ı Işid varken?
Gönül Soyoğul
YAZARLAR
9 Ekim 2014 Perşembe

Kim yazar İZBAN’ı Işid varken?

Yok arkadaşım, yok! Bana ulaşımla ilgili, statlarla ilgili, metroyla İZBAN’la ilgili sorun ve çözüm önerileri gönderen okurum; olmuyor.
Eline Meclis’ten ‘savaş kartı’nı almış bir iktidarın çatısı altında… Kim bilir hangi kanlı pazarlıkların yürütüldüğü, savaşın kapımıza dayandığı, katliamın eller ovuşturarak izlendiği, 20’den fazla insanın canını kaybettiği, onlarca insanın yaralandığı, sokakların her an kardeşin kardeşi katlettiği barbarlık belgeseline teşne olacağı ihtimaliyle soluk alıp verdiği zamanlarda… Zihin de, kalp de el de varmıyor yazmaya bazen.
Hele kimi akıl ve yürek dışı yorumları okudukça, dinledikçe, ‘senin teröristin benim teröristimi döver’ tadındaki tartışmaları/yazıları gördükçe, savaş naraları atanları, katliam önerilerini ciddi ciddi köşelerinden fışkırtanları izledikçe, bu ülkede çıkacak bir iç savaştan medet umanların varlığının ne kadar kalabalık olduğunu dehşetle fark ettikçe… Eller nasıl yazmaya varır? Bayram öncesi Karabağlar’da küçük bir parkta gerçekleştirilen mini forumda güzel insanların mutlu bir kent yaşamı için talep ettiği basit önerilerine, küçük beklentilerine, isteklerine?
Hayatımıza renk katacak küçük mutlulukları, yaşamımızı kolaylaştıracak, hepimize hayat öpücüğü olacak, çoğu istekli çabalarla halledilecek mevzuları seçmek istese de gönül… Kendisine ‘hayat öpücüğü’ olarak ‘savaşı’ seçenlerin varlığı altında eziliyor bu eller. Sosyal medyada endişesi, haklı korkusu tavan yapmış insanların “Ülkesinin gündemini takip edip hala akıl sağlığını yitirmeden yaşayabilenlere Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı denir caps’i çılgınca paylaşılırken, “Bıktık bu İZBAN’dan da ulaştıramayan ulaşımdan da” diyemiyor insan.    
Zira kapımızda olan iç savaş!
Devletin kendi yurttaşını, babanın oğulu, kardeşin kardeşi öldürdüğü, savaşların en korkuncu olan iç savaş…
Aynı gemiyi paylaştığımız arkadaş. Yanarsak birlikte, batarsak birlikte batacağız bu gemide. Sağ kurtulanlarımızsa sağ olduklarına yanacak yaşananların korkunçluğundan.
Lütfen, izanla, sağduyuyla, sabırla düşünün. Galeyana gelmeden önce sorgulayın. Neden/niçin sorularına her zamankinden fazla sarılın. Bu gerilimden kim hesaplı çıkar, taaa yüreğinizin içine sorun.
Savaş bezirganlığı yapıp asla savaşmayacak, senin benim oğlumu savaşa sürecekleri düşün, sonra da kendi kazançlarını, daha doğrusu kaybedeceklerini…
Bak, Ekşi Sözlük’te (muhtemelen genç bir arkadaş) çok basit sorular sormuş hepimize. Al eline kalemi, cevap ver bu sorulara.
Aklındaki ezberleri, kışkırtıcıları, klişelerle yangına körükle/benzinle yaklaşanları bir an olsun unutarak düşün ve kalp gözünle cevapla…

- Bu savaş PKK ve IŞİD arasındaki bir savaşsa, çatışmalardan kaçıp bir günde Suruç'tan Türkiye'ye kaçan 70 bin kişi kim oluyor? Savaş, sadece birbiriyle çatışan silahlı gruplar arasında gelişen bir süreç mi?

-Bölgede Işid saldırılarının artması ile birlikte PKK'ya katılımlar rekor seviyeye çıktı diye haberler yapılıyor. Bu şartlar altında, hayatta kalmak için mücadele etmek isteyen insanın hangi örgüt veya dernek çatısı altında toplanmasını beklerdiniz? Atatürkçü Düşünce Derneği? Nizam-ı alem ocakları? Alperen ocakları? Kanarya sevenler derneği?

-Sınırımızdan geçip ülkemize giriyorlar ama üstlerinde PKK-YPG bayrağı var diye öfkeleniyorsun. Bölge gerçekliğine baktığınızda başka hangi örgütlü toplumsal-siyasal yapıları görüyorsunuz da insanların mevcut yönelimlerini eleştiriyorsunuz? İnsanlar Gezi’deki gibi Işid'e gidip saksafon çalsın, dönsün gelsin Türk askerine de börek ikram etsin diye mi bekliyorsunuz?

-En basitinden elektrik-doğalgaz zamları ile ülkenin izlediği dış politikanın başarısızlığı arasındaki basit ilişkiyi görebiliyor musun? Bölgede izlenen dış politikanın finansmanı hangi yollardan sağlanıyor bir fikrin var mı? Merkez Bankası para basıp neden borçlarımızı kapatmıyor başlığına gidip basit ekonomi bilgisini edindiğini düşünerek soruyorum bunu.

-Işid'in en ücra köylerine kadar işgal girişiminde bulunduğu bir coğrafyada yaşayan Kürtlere, kart kurtlara ya da Kürt kökenli insanlara hayatta kalma mücadelelerinde somut önerin nedir? (bunu, bu insanların hayatta kalma haklarının olduğunu düşünen pıtırcıklar yanıtlasın)

-İstibdat rejimlerinin, yabancı işgallerin, tarihin gördüğü en vahşi terör hareketlerinin ortasında kalmış bir halkın olaylar karşısındaki tepkisinin ne olmasını umardınız? Bir dakika karanlık eylemi? Mücadelede hayatını kaybedenlerin aziz hatırası için kasaba meydanına topluca karanfil bırakma? Genel grev?

-Bölge insanının Işid'e karşı savaşmasından rahatsızsınız. Peki, savaşmasınlar diyelim. Peki bu insanlara Işid tarafından katledilmek, mülteci olmak, Türkiye ve diğer komşu ülkelerde dilenci olmak haricinde yakıştırdığınız misyon, hareket, davranış nedir? Amuda kalkıp şınav çekmek? Greenpeace'e üye olup çorak Suriye topraklarını yeşillendirmek? Tema'ya katılıp yüz köye yüz bin hurma ağacı hareketine katılmak?
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 İbrahim Yüncü
 10 Ekim 2014 Cuma 05:43
Gönül hanım, vakti zamanında nazırlardan biri, okullar olmasa maarifi yönetmek çok kolay olurdu demiş ya! Bizde öyle yapalım önce şu otobüsleri kaldıralım. Bu zamanda bu kadar ilkel ulaşım mı olurmuş. Tram bus şehir içinden kıyılara yolcu taşır. Kıyılardan itibaren otobüs çalışır. Bu işin raconu budur. Bir gün gelecek tüm şehirler bu sisteme girecek. Saygılarımla.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz