MENÜ
İzmir 18°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Kusura bakma Amerika!
Neşe ÖNEN
YAZARLAR
4 Temmuz 2016 Pazartesi

Kusura bakma Amerika!

Son üç gündür sürüyor patlamalar. Her patlamayla birlikte ya oturduğum koltuktan ya da uzandığım kanapeden sıçrıyorum. Ayaktaysam eğer önce kaçacak gibi bir iki adım seğirtip, sonra öfkeyle titremeye başlıyorum.

Dün gece dayanamadım. Kendimi, evin patlamaların en az duyulabileceği kıyafet odasına kilitleyip oraya uzandım. Sabah ikiye ve uykuya dalıncaya kadar sürekli dua ettim. Allah’ım şu 4 Temmuz bir bitse, bitse... Ben de, kedilerim de bizi dehşete sürükleyen ve her seferinde beynimi patlatacakmış hissine kapıldığım bu patlamaları duymaktan kurtulsak...

Patlamalar bittiğinde dahi beynimin her hücresine kazınan uğultular uzun süre hiç gitmeyecek. Belki aylar, belki yıllar, büyük bir ihtimalle ömrümün sonuna dek sürekli aynı korku sendromunu ve travmayı yaşayacağım. Yaşatacaklar...

Anlamıyorlar. Bilmiyorlar. Önemsemiyorlar. Ya da anlamamak işlerine gelmiyor... Bu ülkede benim gibi stres sonrası sendromu rahatsızlığından muzdarip binlerce insan var. Olmalı...

Çocukluğum, yetmişli yılların terör saldırıları ve sokak çatışmalarının ortasında geçti. İlk panik atağımı yaşadığımda henüz on iki yaşındaydım. Panik atakların sayısını ve şiddetini azaltmak için neredeyse yarım asırdır mücadele ediyorum. Doğup büyüdüğüm ülkedeki her terör saldırısı, dünyanın her hangi bir köşesindeki her bombalama eylemine dair haberleri aldıktan sonra, ağlama krizlerine ve günlerce sürececek depresyona girmeme engel olamıyorum.

Şimdi de öyle olacak. Günlerce, her adım atışımda, beynimin patlayıp, ufak parçalar halinde havaya savrulduğu hissine kapılacağım. Fiziksel olarak, bire bir bu acıyı, yüzlerce, binlerce kez yaşadığım hissine kapılacağım. Bazen korku nöbetlerine kapılıp, ölmeyi isteyeceğim. Hatta bir an önce ve en acısız şekilde ölmeyi tasarlayacağım. Bir kez daha insanoğlunun iyilikten ziyade kötülüğe meyilli olduğunu ve bu dünyanın ne menem katlanılması imkansız bir cehennem olduğuna ikna edeceğim kendimi...

Nasıl olmasın ki?

İnsan hakları, demokrasi ve bireysel özgürlükler şampiyonu Birleşik Devletler halkı, ulaştığı uygarlık seviyesinin zirvesinde, 4 Temmuz Bağımsızlık Günü’nü her yıl olduğu gibi bu yıl da günler öncesinden başlattığı, binlerce havai fişek patlamalarıyla kutluyor...

Hey uygarlık, hey adalet selam olsun sana!

Yaşadıkları ülkelerinde esir düşmüş, mülteci ya da aç çocuklara, yaşlı kadın ve kimsesizlere yardım eli uzatacak kampanya, hastahane, okul ya da mülteci kampları için harcayabileceği milyonlarca doları varken, bağımsızlık gününü milyonlarca dolarlık havai fişek patlatarak kutlayan ve bundan zevk alan 21.yy’ın insanları; SELAM OLSUN SİZE!

Bu yüzyılın geçmiş yüzyıllardan daha uygar olmayacağı aşikar... Bu yüzyıl, insanlık daha ileriye taşıyamayacak kendisini. Bu yüzyıl da savaşlar, katliamlar ve terör bitmeyecek. Şiddet kültürünü besleyen her unsur birer birer hayatlarımızdan defedilmedikçe, şiddet dilini kullananlar ve teşvik edenler birer birer eğitilip rehabilite edilmedikçe, insanlık kendi kazdığı cehennem çukurunda debelenmekten kurtulamayacak. Bu uğursuz şiddet sarmalı dönüp durdukça, açlık, yosulluk, tecavüz, terör ve sömürü devam ettikçe ben de kendimi bağımsız sayamayacağım... Kusura bakma Amerika!

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz