MENÜ
İzmir 12°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Lokantaların hali çok acıklı!
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
26 Ağustos 2020 Çarşamba

Lokantaların hali çok acıklı!

Bu güzel memleketin yeme-içme geleneğinde…

“Esnaf Lokantaları” vazgeçilmezdir…

10 adet masası bile olsa…

Lezzetli tencere yemekleriyle sayesinde…

Adeta…

Fabrika yemekhaneleri misali “doldur/boşalt” çalışırlar…

Mönü çeşidi azdır ama hem duyurucu hem ucuzdur!

Kuru fasulye, pilav ve cacık üçlüsünü…

Evde bile o kadar lezzetli yiyemezsiniz…

Ama…

Artık “o günleri” çok özlüyorlar…

Çünkü kadim müşterileri adeta buharlaştı!

Çoğu ya öğle yemeğini pas geçiyor ya da evden getiriyor…

Sebep…

Korona Belası…

Korku dağları bekliyor:

“Ya bana da bulaşırsa?”

***

Müşteri azalınca…

Esnaf lokantalarında artık eskisi gibi…

Bol-bulamaç yemek pişmiyor…

Tencerede kalan lezzetin bir bölümü ne yazık ki; çöpe gidiyor…

Esnaf lokantasında karnını doyurmak isteyenler…

Kimi zaman, haklı olarak…

“Çorba acaba dünden kalma mı?” endişesine kapılıyor…

Korona Belası’nın yanı sıra bi’de bu var!

Nasıl ikna edeceksin, “Hayır, bu taze!” diye müşteriyi?

O müşteri seninle birlikte mutfağa girmiyor ki…

***

Esnaf lokantalarında…

Müşteri tencere yemeklerini servise hazır bi’arada görüyor ama…

Piştiği yeri görmüyor!

Vatandaş, mutfağı da görmek istiyor…

***

İzmirli Aykut Yenice

Türkiye’deki lokantacıların ve dahi pastacıların koca başkanı…

Diyor ki:

“Esnaf yok olursa bu ülkenin temel direği sallanır!”

Sonra ekliyor:

“Bizim baştan beri kaygımız güven kaybı…”

Neden?

Vatandaş, Pandemi’den korkuyor…

Esnafı düşünecek hali yok ama nereye kadar?

Kahreden sıkıntı şu:

Resmi rakamlara göre…

Sadece, Temmuz – Ağustos aylarında…

Yani 60 gün içinde…

İzmir’de 400’e yakın irili-ufaklı lokanta kapandı…

Bunlar, “Biz kapatıyoruz” diye Maliye’ye bildirim yapanlar…

Bi’de…

Ceketini alıp, kepengi indirip…

“Ha’di eyvallah…” diyerek, gidenler var…

Onların sayıları 100 kadar ve…

Genellikle Maliye’ye borcu olanlar…

***

Günlük gelirleri yarı yarıya düşen lokantalar çok sıkıntılı…

5 bin liradan 40 bin liraya kadar kira ödeyen var aralarında…

Lokantacı esnafı, virüse karşı tedbirini alırken…

Doğal olarak…

Mesleğini yaparken, kendi canını ve çalışanların hayatını düşünüyor…

Bir esnaf lokantası sahibinin duyguları şöyle:

“Nereden bulaştığı belli olmayan mikropla uğraşıyoruz… Önce biz tedbir almazsak nasıl esnaflık yapabiliriz?”

***

Aykut Yenice’ye göre…

Çarşı içindeki lokantaların en büyük derdi…

Çalışanların sefertası ile evden yemek getirmesi…

Ama…

Yine Lokantacılar’ın Büyük Başkanı’na kulak verirseniz…

Bugüne kadar…

Yeme - içme sektöründe…

Mönülerden…

Koronavirüs’ün bulaştığı konusunda bilimsel tek kayıt yok…

Bu iddia Aykut Yenice’ye ait…

Üstelik iddiasının arkasında…

Ve diyor ki:

“Ölmesin, yok olmasın esnaf lokantası geleneği… Yarın, bu salgın bitecek… Biz yine birbirimizin yarasını saracak, birbirimizin karnını doyuracağız…”

Nokta…

Sonsöz: “Her zorluğun sonunda doğan bir ışık vardır… Eğer elleriniz diken yaralarıyla kan revan içinde kaldıysa, gül’e dokunmanıza çok az kalmış demektir… / Hz. Mevlana…”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 VfV
 26 Ağustos 2020 Çarşamba 12:27
Aykut Yenice mayıs sonlarına doğru,lokantaların cafelerin açılmasıyla ilgili bir program sırasında sanırsam CNN Türk'te yayına katılmıştı.O programda Mehmet Ceyhan bu normalleşmenin son derece riskli olduğunu, lokantalarda, cafelerde masalar arasında en az 1,5 m. mesafe olması gerektiğini, çalışanların mutlaka maskeli olması gerektiğini, müşterilerin sadece yemek yerken maskelerini çıkarmaları gerektiğini, dezenfektan ve el temizliğine dikkat edilmesi gerektiğini, bunların sağlanamadığı zaman lokantaların, kafelerin açılmasının riskli olduğunu belirince Yenice kızmıştı: "Hocam biz ve üyelerimiz taş mı yiyelim. Tüm üyelerimiz emin olur bunlara uyacaktır, biz hazırız her şeyimizle" diyerek ganarti vermiş ve Mehmet Ceyhan'a sitem etmişti. Şimdi size sorarım etrafınızdaki lokantalara, kafelere bir bakın Aykut Yenice'nin söylediği hassasiyette kaç tane sayabilirsiniz.100 tanede 1 tane zor çıkar. Çalışanların maskeleri ya çenede, ya dirsekte. Mesafelelere kimsenin dikkat ettiği yok.Aykut Yenice'nin lokantasını görmedim ama gördüklerimin yüzde 99'ı bu hassasiyette değil. Şimdi o dönemde verilen bu taahhütlerin neden tutulmadığına bakıp sonra ah vah etmeli sayın Yenice...
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz