MENÜ
İzmir 12°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Pamuğun sahipliği  üzerine aykırı görüşler!
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
YAZARLAR
15 Nisan 2014 Salı

Pamuğun sahipliği üzerine aykırı görüşler!

Geleneksel Ulusal Pamuk Zirvelerinin üçüncüsü, 4 Mart 2014 tarihinde İzmir'de yapıldı. Ancak çoğumuz Türkiye açısından son derece önemli olan bu toplantıyı, Yerel Seçimler’in hızlı geçen ortamı içinde yeterince irdeleyemedik.
Önce pamuk üzerine algılamamıza bir göz atalım. Kentlerdeki hanımlarımız pamuğa İngilizceden bozma “Koton” diyor. Oysa pamuk, başta çiftçilerimiz olmak üzere, tekstilden yem sektörüne değin her yerde kullanılan yerli bir ürün. Çok sorunu var.

TÜRKİYE NEDEN PAMUK İTHALATÇISI OLDU?
Son zirvede, pamuğun sorunları üzerine kanımca en ilginç konuşmayı, İzmir Ticaret Borsası adına Şerek İyiuyarlar yapmış. İyiuyarlar’ın önemli gördüğüm tesbitleri şöyle;
  • “ 2000’li    yılların   başında          Türkiye’de         yaklaşık    130   bin          olan       pamuk   üretici   sayısı                  75   bin   seviyelerine    geriledi.     Aynı          dönemde Ege   Bölgesi’ndeki   üretici   sayısı   ise   65   binlerden   15 bine   düştü.   …. Faal   çırçır        fabrikası   210’dan 2013                yılında   107’ye    kadar    geriledi.                         
  • Uzun        yıllar  dünya   pamuk   üretiminden   yüzde   4,5   oranında   pay   alan   ülkemizin   son   yıllardaki    payı   yüzde 3’ün           altına   indi.2000   yılından   2013   yılının   sonuna   kadar   pamuk   ithalatı   için              ödenen   döviz   miktarı   15 milyar    dolar   oldu.    Bu dönemde   ithalatın   yüzde    87’sini   5    ülkeden, yüzde    55’ini   ise   tek   başına   Amerika’dan   gerçekleştirdik.    Sadece Amerika’ya               pamuk   ithalatı   için   ödenen   döviz   8   milyar      dolardan   fazla. Komşumuz       Yunanistan’ın   üretmiş   olduğu   pamuğun   yüzde 40’ını biz   ithal   ediyoruz .
  • Üreticimiz,             sembolik            üretim   yapan   Bulgaristan İspanya   ve   Tayland   gibi   ülkeleri saymazsak    dünyanın   en       yüksek   maliyetli    pamuğunu üretmektedir.    2012/13 sezonu   verilerine   göre 1   kilogram                  kütlü   pamuk   maliyeti;    Amerika ve      Yunanistan’da   88,Çin’de          73,Hindistan’da            Sulanabilen   Arazilerde   42,   Pakistan’da   İse    35   Cent.      Türkiye’de           ise          95   Cent/Kg   yani 1,71   liradır. Aynı sezonda   ortalama   kütlü   pamuk               satış        fiyatı      1,29   TL/Kg   olmuştur.             
  • Sıfır          gümrük   vergisi               ile   istenildiği   kadar   pamuk   ithal   edilebilen,   ancak     alternatif ürünlerin    gümrük   vergileri   ile   korunduğu   bir   ortamda   pamuk    üreticisinin daha  ne   kadar   üretime         devam    etmesini   bekleyebiliriz. Üreticimizin    pamuk    üretiminden gerçekten            para       kazanması   için   3-5 yılda                  bir   ABD’de      ya   da Çin’de     küresel   fiyatları           etkileyen bir   gelişme   olması mı    gerekmektedir?              
  • 2000   ve   2013   yılları   arasında;    önemli   girdilerden   mazot   fiyatı   reel   olarak   yüzde   74,   gübre   fiyatı   yüzde   46   artmış              kütlü   pamuk    fiyatları               ise         yüzde   13   gerilemiştir. Kısaca   söylemek          gerekirse   pamuk              üreticisinin en    büyük   sorunu   maliyettir.   Üreticimiz               dünyanın   en   pahalı   mazotu   ile           üretim   yapmaktadır.”
Sayın İyiuyarlar’ın pamuk tarımının gerilemesine neden olan iki tespitini              ben de paylaşıyorum. Bunlardan birincisi, sıfır gümrükle pamuk ithal edilmesi ,ikincisi ise pamuk maliyetlerinin yüksek olmasından dolayı çiftçinin pamuk tarımını bırakması.
 
ÇÖZÜM İÇİN KİMİ TESPİTLER
Ancak Ulusal Pamuk Konseyi’nde yapılan tespitlere ve konuşmalara birkaç eleştirim var.
Birincisi, anılan politikaya mesnet olan dışa bağımlı tarım politikaları üzerine bir irdeleme yok. Acaba uygulanan politikaların zaafları böylesi toplantılarda neden dile getirilmekten kaçınıyor?
İkincisi ise şu; Zirvede konuşma yapanların kimliklerine  gelince. Sanayici ve tüccarlar başat rollerde. Üreticiyi temsilen Sayın İyiuyarlar gözüküyor. O da İzmir                  Ticaret   Borsası    Yönetim   Kurulu   adına konuşma yapmış.
Aslında işin püf noktasında burada başlıyor. Web sayfasına göre Ulusal Pamuk Konseyi’nin bileşenlerinde  üreticilerin ağırlığı yüzde 24.Geri kalanlar ise sanayici, tüccar ve diğerlerinden oluşuyor. Bir başka deyişle üreticilerin konseyde ağırlığı sınırlı.
Diğer tarım ürünlerinde olduğu üzere pamukta da, üretici kurduğu ve kuracağı örgütlerle aynı zamanda tüccar ve sanayici olmadığı sürece durum değişmeyecek .
 
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz