Son zamanlar...

Son zamanlar dedik ama… Son zamanlara gelebilmek için de, ilk zamanlara bir dönmek gerek. Zira son zamanları gündemi, Sayın Aziz Kocaoğlunun, 2009 -2014 Başkanlık döneminde, Büyükşehir Meclis inde 5 yıl birlikte çalışmalarımız oldu…

Ancak, bu süre içinde… Birbirimizle yıldızımızın barıştığı da pek söylenemez!

Bu, biraz da bizim yanlış bulduklarımıza olan, esneksiz muhalif tavrımızdan kaynaklanabilirdi ki, bundan en muzdarip olan da, İzmir’in İlk Büyükşehir Belediye Başkanı, Sayın Dr. Burhan Özfatura olmalıydı ;

*Aziz Bey döneminde yapılan Üçkuyular’daki Ahmet Adnan Saygun Kültür Merkezinin yerinin satılmasına karşı çıkmıştık…

*Metronun Konak Meydanı-Fevzipaşa Bulvarı ve Basmane Garının üzerinden viyadükle geçmesine karşı çıkmış, yer altına alınmasını istemiştik…

*Büyük Kanal Projesi arıtma sisteminin ; sinek ve kötü koku üreten lagün sisteminden dönülerek, biyolojik arıtma sisteminin olmasını istemiştik…

Sonuçda da Burhan Bey, kompleksizce olası yanlışlıklarda, sonuna kadar direnmemişti…

***

Aziz Beyle de yıldızımızın barışmamasının bir kaç nedeni vardı. Bir ikisi de şu ;

*Ve en önemlisi… Aziz Başkanın parti içinde yürütülen ve örgütü derinden bölen ‘ekip’çileri himaye ettiğinin… yaygın kanı olmasıydı.

*Bir diğeri, Komisyon çalışmalarında, komisyon üyesi olmayan meclis üyelerinin, toplantılarına alınmamasının istenmesiydi…

O zamanların Hukuk Komisyonu Başkanı olarak da, böyle bir kararı uygulamayacağımızı söylememiz üzerine, komisyon başkanlığından istifamızın istenmesiydi…

İstifa etmedik ama, komisyondan istifa isteği konusunda güven oylaması istedik. Komisyon Üyeleri de, oy birliği ile “devam” dediler!

***

Kimi politikacılar, özellikle de eski olanlar, kendilerini vaz geçilmez sanırlar… Yaşla baş, karıştırılamaz elbette. Ama, verecek bir şeyin kalıp kalmadığına da, bir bakılmak gerekir…

Buna rağmen hala da toplumun gelip omuzlarda götürülmelerini beklerler...

Oysa, artık değer yargılarının çok değiştiğini, çoğunun kendi gemisini kurtarma çabası içine düştüğünü de görmek istemezler ;

*Başkanlığının 14. yılını, yaptırdığı Ahmet Adnan Sagun Kültür merkezinde İzmir’in değişen fotoğrafını, 2018’deki muhteşem bir toplantı ile izlettirdi, dinlettirdi… Nedense, 2019 seçimine daha 6 ay varken, aday değilim dedi.

Sonu kamuoyunca da bilinen bir sondu…

*Aradan 5 yıla yakın zaman geçti… Bir kaç gün önce bir Tv. kanalında, Genel Başkandan bir davet gelirse hayır diyemem anlamında cevaplar verdi ki, sonu ne olur bilinmez, sadece yorumlar yapılabilir…

Oysa, İzmir Büyükşehir Belediyesinde, aralıksız 15 yıl başkanlık yapmanın tekliği ve büyük onuru varken… Mutluluk da insanın elinin altındayken, hükmetmeyi çok sevmek değil mi?

Kaldı ki, şimdilerde görünen ; adaylığın 2-3 seçenekli olduğuydu… Ama, sadece seçimi kazanmak için değil, olası olağanüstü bir kurultay için de gerekenin düşünülmesi düşünüldüğünde… Yeşilin yanına bir de kırmızının eklenebileceği ; Yeşilli-Kırmızılı bir ışığın, yanabilecek olduğuydu!

***

İzmirli Başkanlardan beklenenler ise ;

Genel Başkanları İzmir’den Milletvekili adayı olmaya davet etmek değil… Parti içi demokrasinin, üyelerin hak ve hukukunun, o gün de bu gün de, en güçlü biçimde savunulması ve uygulanmasıydı…

Ve, örgüt olarak da, aday adayı olarak da ;

Ön seçim koşulunu… adaylık koşulu yapan, önceki Milletvekillerimiz Musa Çam ve Tacettin Bayır’ın… Ortak mesajlarındaki feryatları gibi ;

“Gittik, gördük, dinledik…

ÖRGÜTÜMÜZ ÖN SEÇİM İSTİYOR.

Tek çare ön seçim.”

Diye diye çağrıda… bulunmalarıydı !

Mutlu Yeni Yıllar…