MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Sonunda kim kazanır? ( 2 )
Cemil DİRİM
YAZARLAR
23 Haziran 2013 Pazar

Sonunda kim kazanır? ( 2 )

Gezi parkı eylemleri hız kesse de İstanbul, Ankara, İzmir ve pek çok şehrimiz de hala sürüyor. Hükümete ve özellikle Başbakan Erdoğan’a karşı tepki eylemlerine dönüşen olayların uzun süre daha devam etmesi bekleniyor.

Ülkeyi yönetenler, alanların taleplerini doğru okuyamadıkları için agresif tutumlarıyla basit bir eylemi, devasa bir direnişe dönüştürdüler. İktidarın “dediğim dedik tavrı”, polisin aşırı şiddetle müdahalesi olayları büyüttü. Eylemciler ne istiyor; “ herkes eşit, herkes farklı” olarak özgürce yaşasın istiyor. Sivil ve demokratik bir eylem yapıyor. Tabi içlerine bazı provakatörler de sızmıştır mutlaka (sızmasa şaşarım). Polisin görevi, bu tipleri eylemcilerin arasından alıp, böylece eylemin çatışmaya dönüşmesini engellemek değil midir? Oysa polis ayrım gözetmeden herkese terörist muamelesi yaparak halkın gözünde haklılığını kaybetmiştir. AK Parti yöneticileri şapkalarını önlerine koyup, “ ben nerde yanlış yaptım da bu kadar insanı kendime düşman ettim” diye düşünmeliler. Başbakan gerilim politikasıyla partisinin saflarını sıklaştırmayı ve bunu seçimde kullanmayı düşünebilir. Belki böylece günü kurtarabilir ama uzun vadede hanesine eksi yazacaktır. Eğer bugüne kadar sokaklara hiç çıkmamış binlerce insan her gün sokaklardaysa bunun nedeni iyi düşünülmelidir.

Ancak gezi eylemcileri de çok haklı taleplerinin yanında, abuk sabuk taleplerde bulunmamalı, ülkenin genelini ilgilendiren ve halkın büyük bölümünün desteklediği icraatlara karşı çıkmamalıdır. Temsil ettikleri kitleyi abartmamalı ve onların desteğini kaybetmemelidir. Yoksa halkın, taleplerinin arkasında başka amaçları olduğunu düşünmesine neden olurlar. Doğru olan, Başbakan Erdoğan’ın sanatçılarla görüştükten sonra “ mahkemenin kararına uyacağını, karar lehte çıksa bile referanduma gideceğini” açıklamasının ardından eylemi sona erdirmekti. Böylelikle parktan istediklerini almış olarak ayrılacaklardı. O şans kaçırıldı maalesef. Şimdi eylemciler, somut ve uygulanabilir talepleri gerçekleşinceye kadar eylemlerini çatışmaya girmeden sürdürmeye çaba göstermeliler. Çatışma ve kaos görüntüsü bir an önce sona ermeli ki ülke daha fazla zarar görmesin. Eylemci gençlerde gördüğüm zeka, yürek ve vicdan sayesinde doğru yolu bulacaklarını düşünüyorum. Böylece hükümete zarar vermeye çalışırken, devlete zarar vermeye başladıklarını da fark edeceklerdir. Başbakan Erdoğan’ın düzenlediği mitingler ve anket sonuçları gösterdi ki AK Parti hala en güçlü siyasi tabana sahip bir güç. Bu gün bu eylemlerle iktidarı devirmeye çalışanlar, yapılacak bir seçimden AK Parti yine açık ara önde çıkarsa ne yapacaklar? Tut ki bu eylemlerin sonucunda hükümet yıkıldı. Yerine nasıl bir alternatif öneriyorlar? Şu son olaylar Türkiye ekonomisinin ne kadar kırılgan olduğunu ortaya koydu. Hükümet yıkılsa ve ortaya çıkacak ekonomik krizin faturasını kim ödeyecek? Hangi siyasi lider bu ateşten gömleği giyecek? Demokrasilerde iktidara kimin geleceğini kimin gideceğini halk sandıkta karar verir. Böyle olaylar nedeniyle Türkiye’de bir iktidar değişikliği olacağını sanmıyorum. Benim bu gençlere naçizane tavsiyem, anti militarist, özgürlükçü, farklılıklara hoşgörülü tavırlarıyla halkın büyük sevgi ve saygısını kazandılar. Terörize olarak bu saygı ve sevgiyi yitireceklerine yeni bir siyasi oluşum veya parti kurarak bu ilgiyi oraya kanalize etmeleridir. Ya da var olan bir partiye katılarak, doğru bildiklerini gerçekleştirmek için halkı ikna etmeye çalışmalarıdır. Bir de söylemlerinde kendileri gibi düşünmeyen geniş halk kitlelerine karşı saygılı davranmaları gerekiyor. Hem özgürlükten, demokrasiden bahsedip hem de sosyal medya da kendileri gibi düşünmeyenlere küfretmek hiçbir kitaba sığmaz. Amaç halkın desteğini almaksa, bazı konularda bilinçlenmesini   sağlamaksa, bunun onları aşağılayarak, hakaret ederek sağlanamayacağı ortada. Özellikle Başbakan Erdoğan’ı bu gençleri anlamaya ve onlarla sağlıklı iletişim kurmaya, gençleri de eylemlerindeki amaçlarına ulaşıncaya kadar, ülkenin zarar görmesine neden olacak davranışlardan kaçınmaya çağırıyorum. Dilerim sonunda aklı selim galip gelir.

Sonunda kim kazanır demiştik başlıkta. Bize göre bu olaylardan tek karlı çıkan ABD olacaktır. Bazılarına komplo teorisi gibi gelebilir ama bize göre Türkiye’nin Ortadoğu Politikası’nı onaylamayan ve Başbakan Erdoğan’ın devlet başkanı olmasını istemeyen ABD ve müttefikleri, Reyhanlı’da patlayan bomba ile ilk uyarı mesajını verdikleri Başbakan Erdoğan’ın “ Yeni Osmanlıcılık “ iddiasına son vermesini sağlamak için Gezi olaylarını da kullanmışlardır. CNN, gezi olaylarını 11 saat canlı yayınlayarak, bazı yabancı yatırımcılarda borsadaki paralarını yurtdışına çıkararak kaos ve ekonomik kriz algısı yaratmışlardır. Siyasi tarihi biraz bilenler, hükümetlerin ekonomik krizler nedeniyle yıkıldığını da bilirler. Anladığım kadarıyla ekonomik kriz riskini gören Erdoğan’da istenilen geri adımı atmış durumda. Yakında Türkiye’nin dış politikasında radikal değişiklikler olmasını bekliyorum. Bekleyip gelişmeleri hep birlikte göreceğiz.
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz