Şu ‘Kültürpark’ nasıl kurtulur?

Yine mi Kültürpark?

Evet, yine Kültürpark…

Bıkmadan, defalarca konu yapacağım kentin merkezindeki bu güzel parkı...

Corona nedeniyle mecburen üzerine ölü toprağı serpilmişti...

Ama aybaşında kısıtlamalar tedrici olarak kalkmaya başladı…

Kültürpark’taki üretici pazarı yeniden buluştu bizlerle…

***

Kültürpark İzmir şehir merkezinde 1936 yılından beri hizmet veriyor… Dönemin belediye başkanı Behçet Uz öncülüğünde kurulan Kültürpark, İzmir merkezde gezilecek yerler arasında ve kentin akciğeri…

Atatürk’ün cumhuriyetin ilk yıllarında diğer ülkelerle olan ticari ilişkilerin güçlendirilmesi hedefine hizmet etmesi amacıyla kurulmasını istediği Kültürpark 420 bin metrekare alana yayılıyor... İzmir Enternasyonal Fuarı’na ev sahipliği yapan park, Sovyetler’in Gorki Parkı’ndan esinlenerek yaratıldı…

***

Moskova’daki Gorki Park’ın geçmişi, 1753 yılına uzanıyor… Sovyet Devrimi’nden sonra 1923 yılında parkta fuar da kurulmasına karar verildi. 109 hektar alana yayılan park uzun süre herkesin uğrak alanı oldu. Zamanla ortamın kalitesizleştiği, gençlerin taşkınlıkları ve ileri alkol tüketimi ile halk gelmemeye başladı… Ancak yeni Rusya yönetimi parkı tekrar dizayn ederek, “Parkın yeni halini görmekte yarar var” reklamlarıyla halkla parkı tekrar buluşturmayı başardı… Parkın artık resmi adı, “Gorki Kültür ve Dinlence Parkı” olmuştu…

Çocuklar için oynayabilecekleri uzun bir kumsal, sanatsal yeteneklerini geliştirebilecekleri mekanlar var… Gorki Parkı’ndaki önemli faaliyetlerin başında da spor geliyor... İsteyene her türlü spor olanağı mevcut... Yine her türlü müzik; tango ve vals kursları, gösteriler; istemediğiniz kadar…  Göbek dansı kursu bile var... Eskiden parkta yemek yemeden önce iki kere düşünmek gerekti… Şimdi değişik zevklere hitap eden kafeler ve restoranlar var... Meşhur “Gorki Park Dondurması”nı tatmayan da yok zaten…

***

İzmir’in Kültürparkı’nı ele alan planlar Yüksel Çakmur döneminde yapıldı. Rahmetli Ahmet Piriştina bürokratlarını da alıp Londra’daki Hyde Park’a gitti, Kültürpark’ı yaşayan bir alan olarak tasarladı... Aziz Kocaoğlu döneminde bazı girişimler, yıkımlar ve yeni planlar yapıldı. Ancak bugün SİT nedeniyle ortadan kaldırılamayan holler dışında akla gelen önemli bir değişim yok…

Kültürpark’ı ciddi anlamda Tunç Soyer ele aldı. Planları revize ettirdi, çalışmaları başlattı... Öncelikle derme çatma yerler yıkıldı... Park’ta çeşitli etkinlikler düzenlendi… Üretici pazarı açıldı... Park’a hayat vermeye Corona engel oldu…

***

İşte şimdi zamanı tekrar el atmaya…

Kültür, sanat, spor, müzik, gastronomi, sergiler, atölyeler, müzeler ile dolu dolu yaşayan bir Kültürpark’ı hayata geçirmenin zamanı… “Kültürpark’ın tarihimizin önemli olaylarından ismini alan kapıları elden geçirilmeli…” diyor; naçizane önerilerimi sıralıyorum…

***

Öncelikle park içine Berlin’deki kitap anıtına benzer heykeller dikilmeli... Kenarda köşede kalan Nazım Hikmet heykelinin yeri değişmeli… Yeni heykeller ısmarlanmalı…

Zeki Müren, Nejat Uygur gibi…

Behçet Uz büstü çevresi anmaya uygun halde düzenlenmeli...

Parkı gezenler heykel sanatının güzel örnekleri ile adeta bir açık hava sanat galerisini gezmiş gibi olmalılar…

Kültürpark içine bir “Açıkhava Sineması” acilen açılmalı… Havagazı’ndaki gösterilere benzer sinema filmleri orada da sunulmalı…

Belediyenin olanakları mevcut… Kültürpark içine geniş bir kafe yapılmalı... Eski Menekşe Çay Bahçesi gibi... Hatta adı “Menekşe” bile olabilir... Nasıl Karşıyaka’da “Yasemin” var onun benzeri…

Sivil toplum kuruluşlarının Kültürpark’ın açık ve kapalı alanlarında düzenlemek istedikleri etkinliklere sembolik kiralarla hemen izin vermeli… Kitabından hediyelik eşyasına, gastronomisinden el sanatlarına kadar…

Holler boş kalmamalı… Ticari fuarlar yeni fuar alanında düzenlendiği için burada alışveriş ağırlıklı etkinlikler yapılmalı... 2019 sonunda hollerde düzenlenen Hatay Mutfağı’nı da içeren “Lezzetli Kış Şöleni” ve Mart başında düzenlenen STK ların katıldığı “Kadın Emeği Fuarı”nın ne kadar ilgi gördüğünü hep beraber yaşadık...

Kültürpark’ta, Lunapark yanına ufak da olsa çocukların hoşça vakit geçirecekleri mini bir hayvanat bahçesi yapılmalı… Doğal Yaşam Parkı’na herkes her gün gidemez… Belki küçük bir akvaryum olabilir… Nostaljik tren tekrar hayata geçerse harika olur…

Kültürpark’ta her türlü spor olanağı var. Tenis kortları da var, halı sahalar da… Açıkhava Tiyatrosu ve İzmir Sanat’ta da konserler, tiyatrolar düzenlenmeli… Yazdıklarım da ilk planda eklenirse Kültürpark yaşanır hale gelir…

***

“Kültürpark’a Dokunma Grubu” yine hop oturup, hop kalkacak…

Parkı sadece çiçek böcek gören bu grubun dediklerini kulak arkası yapıp Kültürpark’a dokunalım…

Hemen, şimdi!