Tamam mı devam mı?

Seçimin gözünü seveyim:

Hey oy sen nelere kadirsin…

Atış serbest; at atabildiğin kadar…

“ Vakit bu vakit ”:

Bayramdan önce ödemeler nakit…

TBMM’de, AKP’nin oylarıyla 24 defa reddedilen ek 3600 gösterge:

CHP “ Millet için geliyoruz”, biz vereceğiz deyince;

“Artık Tamam”…

“ Yaparsa yine AK PARTİ yapar”:

Euro 5.50 TL’ye… Dolar 4.70 TL’ye… mazot 5.72TL’ye… benzin 6.30 TL’ye çıktı…

Yaptıkları, yapacaklarının teminatı çünkü…

16 yıldır tek başına iktidarken yapamadıklarını şimdi yapacakmış AKP:

Öyle söylüyor manifestosunda Erdoğan…

Faiz kaynaklı maliyet baskını azaltacakmış; Merkez Bankası daha yeni faiz arttırırken…

Cari açığı düşürecekmiş; 2002 de, 626 milyon dolarken, bugün 55 milyar 380 milyon dolara başkası çıkardı çünkü…

Cem evlerine hukuki statü tanıyacakmış; 16 senedir neden yapmadın denmeyecek sanki…

Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı daha da güçlenecekmiş; o zaman yargıyı niye siyasallaştırdın ki…

3 Y, Yasaklar, yolsuzluk, yoksullukla mücadele kararlı bir şekilde sürdürülecekmiş:

İfade özgürlüğünün bile kısıtlandığını, fert başına düşen milli gelirin yerlerde süründüğünü, TBMM önünde yurttaşların kendini yaktığını,yolsuzluk iddialarının ayyuka çıktığını bilmezmiş gibi…

Güçlü meclis, güçlü hükümetle yola devam edilecekmiş; başkanlık sisteminde meclisin ve hükümetin işlevinin kalmadığını, tek adam diktasının her şeye egemen olduğu bu kadar göz önündeyken…

İnsansız savaş uçağı yapacakmış; daha yerli otomobilin tekerleği yere değmeden…

Antartika’da bilim üssü kuracakmış; Muharrem İnce Cerrahpaşa Fakültesini ziyaret etti diye dekanı görevden alırken…

Türkiye’yi demokrasi liginde bir üst sınıfa çıkaracakmış; OHAL’de, kanun hükmünde kararnamelerle tek başına ülkeyi yönetirken…

AKP’nin manifestosu; 16 yıldır iktidarda olan bir zihniyetin iflas belgesidir… Seçim kaybetme korkusunun, manifestoya yansımasıdır… İnce, ince duyulan ayak seslerine karşı, bir önlem alma telaşıdır… Daha önce reddettiği bayram ikramiyelerini, şimdi vereceğim demesi, ek gösterge 3600 kabul etmesi işte bu yüzden…

İnce, ince geliyor Gariban Muharrem…

Yürüdükçe ezber bozuyor, yürüdükçe kartopu gibi büyüyor…