MENÜ
İzmir 11°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Tarım nereye? (3): Kapitalist paradigmanın yıkımları
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
YAZARLAR
3 Şubat 2017 Cuma

Tarım nereye? (3): Kapitalist paradigmanın yıkımları

“Tarım Nereye/1 ve 2”adlı yazılarımda, “Kapitalizm Tarımda Milyarlarca İnsanı Yoksullaştırıyor Mu?” ve    “Endüstriyel Tarım, İnsanlığı Doyuruyabilir ve İstihdamı Sağlayabilir Mi?” konuları üzerinde durmuştum.

Bu yazıda ise, “Tarımda Kapitalist Paradigmanın sonucu olan Endüstriyel Tarımın   Yıkımları “sorgulanacak.

Endüstriyel Tarım, Doğayı Yok Ediyor, İnsan Sağlığını Tehdit Ediyor.

  • Büyük ölçekli endüstriyel tarım, tek çeşide ya da ırka (monokültür) dayanan tarımı ortaya çıkarmış bulunuyor. Ancak monokültür tarım, biyoçeşitliliği (bitki ya da hayvan çeşitliliği) yok ediyor. Bu durum ise iklim değişikliğini yaratıyor, toprağın yapısal özelliklerini bozuyor.
  •  Endüstriyel tarım, tekelci şirketlerin ürettiği tohum (hibrit ya da transgenik tohum gibi) ve damızlıkların her yerde kullanımını dayatıyor. Bu durum değinildiği üzere biyoçeşitliliği ortadan kaldırıyor. Biyoçeşitliliğin yok olması, ortaya çıkabilecek salgın hastalıklar karşısında doğanın bütünüyle yok olmasına neden olabilecektir.
  •  Endüstriyel tarım, kimyasal gübre için doğal kaynakları (örneğin petrol, fosfor, potasyum ve kalsiyum gibi) onları yeniden üretilebileceğinden daha hızlı bir şekilde tüketiyor. Yoğun tarımsal ilaca da gereksinme duyuluyor. Büyük ölçekli hayvancılık işletmeleri de aşırı gübre, idrar ve karbon salınımına neden oluyor. Sonuçta, büyük ölçekli işletmelerin atıkları çevreyi, toprağı, suyu ve havayı kirletiyor.
  • Büyük ölçekli tarımsal alanların işlenmesi de erozyonu körüklüyor.
  •  Endüstriyel tarım, bitkisel yakıt üretimini de gündeme getiriyor. Bitkisel yakıt üretimi, kimyasal gübre kullanımının artmasına yol açtığı gibi, küresel ısınmayı da engelleyemiyor.
  •  Endüstriyel tarım doğayı tahrip ediyor, aynı zamanda yoğun girdi kullanımı ile de insan sağlığına zarar verecek kirletilmiş gıda üretimine yol açıyor.
  •  Endüstriyel tarımla elde edilen ürünlerin besin değerleri, köylü tarımcılığıyla üretilen ürünlere göre daha düşük. Bunun yanında lezzetleri ve aromatik özellikleri de arzu edilen düzeyde değil.

Endüstriyel Tarım, Sosyal Açıdan da Yıkımlar Yaratıyor

  • Endüstriyel tarım, büyük ölçüde makineli tarımı gerektirdiği için kırsal kesimde işgücü kaybı yaratıyor, işsiz kalanlar kentlere göç etmek zorunda kalıyor. Ancak sanayi ve hizmet sektöründe yeterince iş olmadığı için toplumsal eşitsizlik ve sorunlar ortaya çıkıyor.
  • Büyük sermaye tarafından gerçekleştirilen endüstriyel tarım, salt toprakları değil, su kaynaklarını (nehirler, göller, yeraltı suları gibi) denetim altına alıyor. Bu durum ise su kaynaklarının düşük gelirli kesimler tarafından kullanımını, hatta suya erişimini kısıtlıyor.

 Endüstriyel Tarım, Emperyalizmin Hizmetinde

  • Endüstriyel tarım, çok uluslu şirketlerin daha çok toprak satın alınmasına neden oluyor. Denetimsiz ve büyük toprak alımları, emperyal ülkelerin egemenliğinin pekişmesine yarıyor.
  • Endüstriyel tarım, çevre ülkelerini hammadde ithalatçısı duruma getiriyor. Örneğin bugün Türkiye, yem, gübre, tarımsal ilaç, damızlık vb. üretiminde, dışa tam bağımlı. Bir yandan da üretim desenini kendi istediği doğrultuda şekillendiriyor. Ortaya çıkan bu durum, gelişmekte olan ülkelerin ulusal kalkınma politikalarını dumura uğratıyor. Endüstriyel tarım, zengin kuzey ülkelerinde de eşitsizliği ve göçü yaratıyor.
  •  Endüstriyel tarım, çiftçilerin gelirlerinin çoğunun girdi denetimini ellerinde bulunduran tekelci şirketlere aktarılmasına neden oluyor. Bu durum, sürekli bağımlılığı ortaya çıkartıyor.
  •  Endüstriyel tarım, tarım şirketleri aracılığıyla gıda sektöründe tekelleştirmeyi yaratıyor. Finans sektörü ile işbirliği içinde büyük mağaza zincirleriyle üretici ve tüketiciler üzerinde egemenlik kuruyor.
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz