MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Çiğ süt referans fiyatı üretici için çözüm mü?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
YAZARLAR
5 Ocak 2017 Perşembe

Çiğ süt referans fiyatı üretici için çözüm mü?

Ulusal Süt Konseyi, 2017 yılının ocak ayından itibaren geçerli olmak üzere çiğ süt referans fiyatını soğutma primi dahil 1.21 TL olarak açıklamış.

Uzmanlar ise,aslında  referans fiyatın en yüksek fiyat olduğunu,çiğ süt alım fiyatının   bildirilen fiyatının üstüne çıkamayacağını ve de altında kalacağını belirtmişler.Ayrıca bu fiyat uygulansa bile üreticinin beklentisinin çok altında kalacağını,çünkü 2002-2015 arası süt fiyatının  yüzde 200 artarken yem fiyatları yüzde 280 arttığına değinmişler.

Çözümü referans fiyatları ve prime bağlamak?

Geçtiğimiz yıllarda da Ulusal Süt Konseyi,referans fiyatlarını ilan etmişti. Ancak belirlenen referans fiyatı, tavan fiyat olarak değerlendirmiş, bu fiyata bağlı kalmaksızın süt toplanmıştı. Süt günlük işlenmesi gereken bir hammadde olduğundan üretici sütü satmak zorunda kalmıştı.2017 yılında da bu olacak.

Üstelik, Ulusal Süt Konseyi yapısı ve yönetmeliği gereği piyasa düzenleyici bir konuma sahip  değil.  Piyasa yapıcı bir rolü olmadığı da uzun zamandır biliniyor. Bu bilindiği halde muhatap alınması da pek gerçekçi değil.

Diğer yandan küçük çiftçilere yapılan desteklemeler de, prim düzeyinde kalmış,devlet prim verdikçe sanayici alım fiyatlarını düşürmüştü.

Süt Üreticileri İçin Çözüm Ne?

  • İlk iş olarak,maliyet temelli bir taban fiyat belirlenmeli.Bu fiyat ile piyasa arasındaki fark üreticiye ödenmeli.

Ancak  çözümü salt buna bağlamak doğru değil. Destek ne kadar artarsa sanayici de o oranda fiyat düşürüyor. Fiyat belirlenirken bu destekler düşüldüğü için üreticiye pek yansımıyor. Diğer yandan Et ve Süt Kurumu, mevzuat ve organizasyonla ilgili çalışmalarını  hızlı tamamlayarak piyasadan süt çekmeli.

  • Temelde çözüm,üreticilerin kooperatifleşerek sanayileşmesidir.Bu bağlamda neler yapılmalıdır?
  • Kooperatif yasaları,tek bir yasaya indirgenmelidir.
  • Tarımsal amaçlı kooperatiflere gelir için Çiftçi Kayıt Belgesi verme hakkı                              verilmeli, pazarladığı ürünlerde KDV yüzde 1’e düşürülmeli ve en az 10 yıl süreyle Üst birlikleri olan birim kooperatiflere kurumlar vergisi muafiyeti sağlanmalıdır.
  • Tarımsal Kooperatif örgütlenme ile ilgili tek bir bakanlık sorumlu olmalı ve ürüne dayalı  tarımsal kooperatifleşme  olmamalı.
  • Kooperatiflere finans sağlayacak bir Kooperatifçilik Bankası kurulmalı.
  • Tarımsal amaçlı kooperatifler ilçe ya da büyük belde/köy temelinde örgütlenmeli.

Kısaca,temel çözüm üreticilerin ekonomik örgütlenmesinden  geçiyor.En yakın örnekleri arasında Avrupa Birliği ülkelerinde üreticilerin örgütlenmesi verilebilir.Bu ülkelerde; küçük ve orta ölçekli işletmeler kooperatifler aracılığıyla % 60-100 arasında değişen oranlarda   sanayi tesislerini kurmuş durumda.

Diğer yandan bu sanayi işletmeleri büyük ölçeklerden küçük ölçekli işletmeler haline dönüşmeye başlamış. Yerel üret,yerel tüket yaklaşımı giderek egemen oluyor.

Buna karşılık Türkiye’de  dev süt fabrikaları 400-500 km’den süt topluyorlar ve  aynı fabrikalar her gün yem dağıtımı için 15-17 bin km yol gidiyorlar.Süt taşımacılığında ödenen bedeli de  üretici ve tüketici karşılanıyor.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz