MENÜ
İzmir 14°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Tarlada izi çok, o zaman harmanda da sözü olsun!
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
3 Aralık 2018 Pazartesi

Tarlada izi çok, o zaman harmanda da sözü olsun!

İzmirli olmak varmış alın kaderinde…

Taaaa, Tunceli Pertek’ten çıktı yola…

Pertek İlçesi dediğin…

İzmir’den bin 300 kilometre uzakta…

Van Denizi’nin yanıbaşında…

Arabana atlayıp gitmeye kalksan…

16 saat direksiyondasın demektir…

Bugünkü nüfusu…

12 bin ya var, ya yok…

150 yıl önce Osmanlı yönetirken 25 binmiş, düşün artık…

Gözlerini dünyaya açtığında, yıl 1965…

Bugün 53 yaşında…

Hayatını Cumhuriyet’e adamış, Köy Enstitüsü çıkışlı…

Bir ilkokul öğretmenin yedi evladından biri…

Nasıl bir babanın oğlu?

O tarihte ceketinin cebinde Cumhuriyet Gazetesi ile dolaşan…

Bir babanın oğlu…

***

Doğal olarak evde babası, okulda öğretmeni…

Ağırbaşlı, uslu bir öğrenci kahramanımız…

Karneleri hep “orta şekerli”

Çünkü, sadece tarih dersini ve sporu seviyor…

Ortaokulda çalışmaya, para kazanmaya başlıyor…

Yapmadığı iş yok ama…

En çok…

Dondurmacı çıraklığını seviyor, anlarsınız…

O öğretmen baba var ya, o baba…

Yedi evladına da üniversite tahsili yaptırıyor…

Nasıl beceriyor?

Hem öğretmenlik hem çiftçilik yapıyor…

***

Yuvadan uçma vakti geldiğinde…

Tek hedefi var; İzmir…

Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nü bitiriyor…

Sıkı bir Cumhuriyet Tarihçisi…

Osmanlı Tarihi’ni de yutmuş bu arada…

19 yaşındaki Pertekli bi’delikanlı İzmir’de nasıl yaşar?

Bi’düşünmüş…

“Ticaret yaparsam altından kalkarım!” demiş…

Bornova’daki bekar evini, “Home Ofis”e çevirmiş…

İşe bakar mısınız?

Arsa alıp satmayla, emlakçılıkla, tarla-konut takası filan derken…

O tarihçi genç…

Oluvermiş İzmirli bir işadamı…

***

Diyor ki:

“O tarihlerde hep sol değerlere karşı bir istek vardı içimde…”

Bi’yandan iç sesine kulak veriyor…

Bi’yandan da politikaya göz kırpıyor…

O sırada Cevat Durak, CHP Karşıyaka İlçe Başkanı…

O tarihlerde de…

Uzun boylu gösterişli bir genç ama…

Öyle…

“Takayım koluma sevgilimi gideyim diskoya” gibi…

Hayallere yer yok kafasında…

Parola şu:

“Önce ekmek, sonra siyaset…”

Yüksel Çakmur da teşvfik ediyor bu karayağız delikanlıyı…

Siyaset “aşısı olmayan” bir mikrop gibi…

Alaattin Yüksel döneminde il başkan yardımcılığı deneyimi var…

Siyaseti seviyor ama, “Belki vekil olurum ilerde” diye…

Hayaller kuruyor sadece…

Bi’de bakıyor ki…

Demokratik bir seçimle…

CHP İzmir İl Başkanı oluvermiş…

İl başkanlığı dediğin “ateşten gömlek”

Ama hiç pişman olmamış…

İş yaşamıyla birlikte yürütürken zor ama…

Yine de üstesinden gelmiş…

Şimdi İzmir’e teşekkür borçlu…

Neden?

“Pertek’ten gelen bir köylü çocuğuna CHP’yi emanet ettiler de ondan…” diyor…

“Politika” kelimesinin Latince karşılığı…

“Çok yüzlü” demek…

Ama O…

“Bazen diplomasi gerekiyor ama hiç ikiyüzlü olmadım…” diyor…

Bir, “Arkadaşını sattı” yakıştırmasından korkuyor bir de…

Arkasından konuşulmasına dayanamıyor…

Babasının iki vasiyeti var:

Bir; “Devlet’le ve belediye ile çalışma…”

İki; Geleceğini hesap edenler kahraman olamaz…”

Bu yaşa geldi, iki öğüt de hep kulaklarında çınlıyor…

***

Politikanın kendisine…

Çok şey kaybettirdiğini kabul ediyor…

“Eve zaman ayıramadım, işimi geliştirebilirdim, sosyal projelere katılabilirdim, ama olmadı işte…” diyor…

Siyaset’te hiç darbe yememiş…

Neden?

Dikkatli yürüdüğü için!

Hayatında “Keşke yasmaydım” dediği tek olay var…

2004 seçimlerinde…

Kendisini ilçe başkanı yapan Cevat Durak’ın karşısına…

Rakip olarak çıkıyor…

Çok pişman oluyor…

***

Üniversite yıllarında hiç aşık olamamış…

Sorarsanız, gülümseyerek…

“N’apayım tarih seven bir kız çıkmadı karşıma” diyor…

Kızlarla takılmaya fırsat bulamadığı içindir ki…

30’lu yaşlarda evlendi…

Selanik göçmeni bir ailenin kızıydı İlke Hanım

Aynı zamanda da inşaat mühendisi…

“Aşk işte budur!” dedi…

Hayatını birleştirdi…

Şimdi “fevkaladenin fevkinde” mutlu…

Önce siyasete “soğuk” bakmış hayat arkadaşı…

Şimdi teşvik ediyor!

***

Terazi burcu ya…

Siyaseti ve müteahhitliği kefeye koyunca…

O’na göre…

İşadamlığı daha ağır basıyor…

Risk almayı seviyor…

“Orantılı risk almak herkesin gelişimi için iyidir”  sözüne bayılıyor…

Hep şu satır var “Hayat Bilgisi” defterinde…

 “Kendim mücadele edip kazanmalıyım…”

Alın terinin karşılığı…

O’nun için “hak etmek” ile eş değer…

Karşıyaka Spor Kulübü’nde iki dönem yönetimde çalıştı…

Karşıyaka Müteahhitler ve İşadamları Derneği’nin kurucu Başkanı…

O dernek şimdi 20 yaşında…

Cüzdanını, kimileri gibi “ensesinde” taşımıyor…

Cimri değil ama israfı da sevmiyor…

Doğduğu değil, doyduğu yer olduğu için…

Karşıyaka’ya çok bağlı…

“Neden ille de belediye başkanlığı?” diye sorarsanız…

Size şöyle cevap verecektir:

“35 yıllık İzmirli ve Karşıyakalıyım… Siyaset’e çok emek verdim, bunun taçlanması gerekir diye düşünüyorum…”

***

CHP’li Ali Engin…

Yüzlerce konut yaptı İzmir’in gerdanlığı Karşıyaka’ya…

Bu, “işadamı yüzü”

“Siyaset Tarlası”nın ise…

Her metrekaresinde “ayak izi” var…

Yani, diyor ki özetle:

“Harmanda da yüzümüz / sözümüz olsun artık…”

Nokta…

Sonsöz: “Her şey, neye layıksa ona dönüşür… / Hz. Mevlana…”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Altındag
 5 Aralık 2018 Çarşamba 12:12
Olgun başkan gibi çalışakn biri olabilir
 Chp
 3 Aralık 2018 Pazartesi 22:30
Atila Sertel’i şikayet eden degil mi Ali Engin. Oy vermem
 Şarlo
 3 Aralık 2018 Pazartesi 22:09
İl başkanlığını gördük.Artık birdaha gösterme lütfen bize.
 Oy yok
 3 Aralık 2018 Pazartesi 21:53
İl başkanlığı döneminde 8 ilçe belediyesini AKP''ye verdik ,ilk partiye adım attığında beri yanında olduk beraber çalıştık mevkii yükseldikçe beraber çalıştıklarını tanımadı Ali bey''de Karşıyaka belediye başkanı olarak seçilir önceki başkanlar gibi Karşıyaka merkezi, Bahçelievleri, Nergiz ve Dedebaşı mahallelerini unutur Bostanlı ve Mavişehir''e hizmet verir Çünkü oyu sadece oradan alıyor
  Sağduyu
 3 Aralık 2018 Pazartesi 19:54
Nedir siyasetin bu mütahitlerden çektiği, mütahit demeye de dilleri varmıyor neymiş İş adamı, yazık olur Karşıyaka'ya..
 hakan alsaç
 3 Aralık 2018 Pazartesi 18:19
Bu hikayenin başrol oyuncusunda sorun var? Ali Engin den bahsediyorsunuz. Bu adam devir adamı ve liboşun önde gidenidir. Bu adam sosyal demokrat hiç bir zaman olmamıştır. 8 ilçe nin kaybedilmesi süreci bu adamın il başkanlığına denk gelir. Atilla Sertel'in milletvekilli adaylığının düşürülmesinin de baş rol oyuncusudur. sayın karabel size hiç yakıştıramadım. bu kadar da kötü bir hikaye yazılamazdı. gerçek dışı bir hikaye yazık ki ne yazık.
 şov
 3 Aralık 2018 Pazartesi 17:40
valla benden oy moy yok parti üyesiyim
 Halil Uçat
 3 Aralık 2018 Pazartesi 15:46
Ali Engin, çok iyi bir insan olabilir. Kişiliğine bir şey söyleyemem. Yalnız sivasetten bir şeyler bilmediğini çok iyi söyleyebilirim. İzmir il Başkanlığı döneminde İzmir''e ve partiye bir şeyler verdiğini asla söyleyemem. Örgütten sorumlu Genel Başkan Yardımcısı 3 defa benimle görüşmesi için telefon etmesine rağmen, benimle iletişim kurmaktan kaçmıştır. Oturduğu koltuğu koruyabilmek için 3 - 5 bin yığma üye kaydı yapmıştır. siyaset hiçbir zaman eş dost akraba ilişkisi ile yapılan üyelerle siyaset yapılmaması gerekir.
 veli
 3 Aralık 2018 Pazartesi 14:38
İZMİR bir Avrupa şehridir.Oşehri idare eden biri avrupa kökenli olmalıdır.İngilterede zengin olmak iki yüzyılı alıyor,bizdeki çakma zenginler bunları bimediklerinden,kısa ömürlü oluyorlar,kısa yoldan durumlarını devam ettirmek istiyorlar.Yağma devri bitti.Gençlere yol açın.
 Tayyar Önder
 3 Aralık 2018 Pazartesi 13:58
Pertek... Keban Barajının Yanıbaşındadır... Van Denizinin Yanıbaşında Değil...
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz