MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Terk etmeyin ki terk edilmeyin!
Muhittin AKBEL
YAZARLAR
1 Eylül 2020 Salı

Terk etmeyin ki terk edilmeyin!

Şükürler olsun ki, iyi bir hayvanseverim.

Kedim Duman'a aşığım.

Evde sıkılmasın diye şehirden uzak bir yere gittiğimde, bir geceden fazla kalmam.

Dönerim eve, Duman'ı bağrıma basarım.

Sokakta onlarca hayvanım var.

Onları sevmek, karınlarını doyurmak, inanın beni ruhen güzelleştiriyor.

***

Hayvanlara karşı böyle duygular taşıyan biri olarak...

Her yaz sonu sayfiye yerlerinde terk edilen köpeklerle ilgili haberi okuyunca, yüreğim cızz etti.

Kahroldum.

Yaz bitti, kedi köpek aşkı da bitti!

Kafamda deli sorular...

Bir insan, bir canlıyı kaderiyle nasıl olur da baş başa bırakır?

Hiç mi acımaz?

Vicdanınız hiç mi sızlamaz?

Köpeği hediye olarak aldığı çocuğun yaşayacağı travmayı hiç mi hesaba katmaz?

Bu nasıl bir caniliktir?

***

Bu konuyu bir veteriner hekim, bir de psikiyatr ile görüştüm.

Veteriner Hekim Melda Erinç, bir hayvanın canlı olarak değil de eşya olarak görülmesinden yakınıyor.

Toplumda kedi köpek gibi canlılara saygının olmamasından şikayetçi.

"Bu konuda bilinçli bir toplum değiliz" diyor Melda Hanım ve ekliyor:

"Pek çok ülkede bir aile bir hayvanı sahiplenecekse, bir dizi eğitimden geçer.

Sınavlardan geçerlerse, o hayvanı sahiplenebilirler.

Fakat bizde öyle mi?! Herkes, çocuğuna karne hediyesi olarak, bir eşya gibi kabul ederek kedi veya köpek alıyor.

Sonra da sorumsuzca yazlıkta bırakıp gidiyor."

Veteriner Hekim Melda Hanım'ın şu sözleri de çok değerli:

"Temel bilgilerimiz eksik. Mesela bir çocuk sokakta kediyi köpeği sevmek ister, ebeveynler , aman elleme, dokunma, pistir, der.

O hayvanın bir canlı olarak yaşam hakkı olduğunu kabul etmiyoruz maalesef.

Bu durum, aslında şehirleşmenin fazla olduğu yerlerde daha çok görülüyor.

Oysa İç Anadolu'da, Güneydoğu Anadolu'da durum farklıdır.

Orada küçükbaş, büyükbaş hayvana saygı vardır. Sokak hayvanlarına saygı vardır.

Acaba diyorum, şehirlerde biz mi onların yaşam alanında yaşıyoruz, onlar mı bizim yaşam alanımızda yaşıyorlar?

Olaya köpeğin ruh halini düşünerek bakacak olursak...

Köpek, hayatı boyunca terk edilme korkusuyla, o psikolojiyle yaşıyor.

Uyumsuz oluyor, hırçınlaşıyor. Yüreği yaralıdır çünkü...

Barınaklarda böyle bir ruh halinde sayısız hayvan var.

O nedenle biz veteriner hekimler diyoruz ki...

Satın alma, sahiplen..."

***

Peki, bir insan, bir canlıyı sokağa nasıl terk edebilir?

Nasıl bir ruh halidir bu?

Bu sorunun yanıtını da Uzman Psikiyatr Dr. Emine Yılmaz'dan alalım.

Emine Hanım'ın değerlendirmesi de çok değerli ve önemli.

Onun sözlerinden çıkarılacak çok söz olduğunu düşünüyorum:

***

"Aslında çocuklarını memnun etmek amacıyla satın alıyorlar o köpekleri...

O bir canlıymış, hayvanmış, umurlarında değil.

Çocukları, onunla vakit geçirsin, eğlensin, istiyorlar.

Çocuk, köpeğiyle hoşça vakit geçiriyor yazlıkta...

Çok da eğleniyor.

Fakat tatil bitince, çocuğun 'köpeğimi de götürelim' ısrarına rağmen terk ediliyor.

Büyüklerin bu hareketinden çocuğa, açık açık dile getirilmese de şöyle bir mesaj veriliyor:

Sevdiklerini terk edebilirsin, ona bakmayabilirsin.

Dolayısıyla bu mesaj, yıllar sonra anne babanın karşısına 'terk edilmek' olarak çıkar.

Yani o çocuk, zamanında köpeğinden uzaklaştırılmış olmanın verdiği psikolojiyle, yaşlılığında annesine babasına bakmayacaktır.

Annelere, babalara bir hekim olarak önerim şudur:

Yaşlılığınızda terk edilmek istemiyorsanız, yazlıklarınızda hayvanlarını terk etmeyin."

***

Dr. Emine Yılmaz, köpeklerinden ayrılık vakti çocukların yaşadığı psikolojiyi de şöyle özetliyor:

"Çocuk, istemeyerek de olsa, annesinin babasının baskısıyla köpeğini terk ediyor.

İster istemez çocukta travma oluşuyor.

Bazı çocuklar, depresyona giriyor.

Acaba köpeğim şimdi yapayalnız ne yapıyor, onu parçaladılar mı, her yerde beni mi arıyordur, gibi sorularla kendini tüketiyor.

'Ben onu neden koruyamadım?' düşüncesini sözle ifade etmeyecektir belki ama beden diliyle anlatacaktır büyüklerine..."

***

Hayvanların sorumluluğunu üstlenmek, kolay değildir.

Böyle bir duyguya sahipseniz, dünyanın parasını verip çocuğunuza köpek satın almayın kardeşim.

Sizin vicdanınız ses vermeyebilir belki ama...

Çocuğunuzun ruh sağlığını düşünün.

Sokağa terk ettiğiniz o canlının travma yaşayacağını, hayata küseceğini aklınızdan çıkarmayın.

Lütfen...

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Recep Bacanak
 1 Eylül 2020 Salı 10:39
Bu bir oyuncak değil hepsi canlı ve verdiğiniz bir lokma ekmeğe bir tutam sevgiye karşı hayatlarını size feda edebilirler üç günlük heves için alınan köpekler kediler sokağa terkettiğinizde bir tane canlı bırakılmış olmuyor bu zihniyette acımasız yüzlerce insan var ve bu hayvanları üç beş tane hayvansever bakıp besleyemiyor hem devletin hem bizlerin bu konuda yapacağı çok şey var önce hazır olmadan hayvan sahiplenmeye kalkınmayacak ve bu canlıların satışı yasak olacak bir insanı evlat ediniyormuşunuz gibi işlemleri olacak v.b. çok şey yapılabilinir ama malesef Türkiyede bir tane örnek gösterilecek işin hakkını veren bir belde bir belediyenin olmayışı çok üzücü Muhittin bey bu kanayan yaraya sayfanızda yer ayırdığınız için çok teşekkürler umarım gerekli yerler gerekli kurumlar bi acıya son verirler
 Hikmet Gokce
 1 Eylül 2020 Salı 10:36
Cok guzel anlatilmis anliyana
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz