MENÜ
İzmir 21°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Utanma duygusu yitince…
Tayfun MARO
YAZARLAR
18 Mayıs 2014 Pazar

Utanma duygusu yitince…

Yoksulluk, insanlık dışıdır. Yoksul hayat, insanın değeri ve onuru ile bağdaşmayan bir hayat tarzıdır.
İnsanın değerine ve onuruna aykırı bir yaşam biçimi olarak yoksulluğu var eden bir sistemin banisi insanlık, yoksulluğun sorumlusudur; Dolayısıyla kendi türünün bu nedenle çektiği bütün acıların da sorumlusudur.
“Yazıya konu olan yoksulluğun, ihtiyaç ötesi tüketimi yadsıyan ‘seçilmiş yoksulluk’ ile bir ilgisi yoktur.”
 
Son olarak Soma’da yaşanan felakette, bir kere daha yoksulluğun insana neler yaptığına tanık olduk. Maden işçileri, aldıkları sefalet ücretine karşılık yerin binlerce metre altında, en ağır koşullarda çalışırken, cinayet gibi bir kaza sonucu canlarını verdiler.
Gidenler için matem tutuyoruz. Birbirinden ilginç gösterilerle üzüntülerimizi yarıştırıyoruz. Vicdanlarımızın üzerindeki baskı hafifliyor. Birkaç güne kalmaz olayın etkisinden uzaklaşmaya başlarız. Bu arada 300 yeni yoksul madene iner ve ölenlerin bıraktığı yerden çalışmaya devam eder. Yeni bir felakette buluşmak üzere, hepimiz işimize gücümüze döneriz… Zaten böyle felaketler olmasa, yollarımızın kesişeceği de yok.
 
Güngörmüş burjuvalar, hümanist aydınlar ve orta sınıfın vicdanlı mensupları, böylesi elim olaylarda, vicdan azaplarını hafifletecek söz ve eylemi bonkörce ve tam gösteri modunda sergilerler.
Gelin görün ki Türkiye’nin yeni iktidar zümresi mensupları, iktidarları açısından netameli buldukları bu maden kazasında ölenler için üzülmekten ziyade öfkelendiler.
Yeni yetme burjuvalar ve küçük burjuvalar henüz sınıflarının kültürüyle hemhal olmadıkları için, ellerindekini kaybetme korkusu her şeyden önce geliyor. Sahip oldukları konuma tehdit gibi algıladıkları her söz ve eyleme karşı son derece acımasızca tepki veriyorlar. Öyle ki, canlarını sıkan ölümlere bile kızabiliyorlar… Utanma duygularını yitirmişler… Belki de bu yüzdendir, su içen insan doğallığında yalan söyleyebilmeleri...
 
Görgüsüzlük ve utanmazlıkla malul yeni muktedirler, Soma’da fena halde açığa çıktılar.
 
Yoksulların çaresizliğini siyasal ranta çevirmek konusunda hayli mahir olan iktidar zümresi, bu defa ölçüyü kaçırdı. Yoksullara bedava dağıttığı kömürün bedelini yine yoksullar canlarıyla öderken, muktedirler Soma’da suçüstü yakalandılar. Suçluların telaşı içinde sağa sola saldırıyorlar. Yurttaşı tekmeleyen bürokrat, yurttaşa posta koyan, yumruk atan Başbakan…
Bu tür işlerde ölümün olağan olduğuna kanıt olarak 1800’lerde meydana gelmiş kazaları örnek vermek, işe fıtratı falan karıştırmak, yüzsüzlük değilse, pişkinliktir. 301 cansız beden çıktı galerilerden… 122 kişinin akıbeti meçhul.
Bu adamlar, 77 milyon nüfuslu bir ülkeyi yönetiyor. Tam da felaketin ortaya çıktığı yer…
 
Soma’da Devlet neyi saklıyor? Neden suçluların üstüne gidemiyor? Soma, neden yasak bölge ilan edildi? Bu işin ucu kimlere dokunuyor ki Çalışma Bakanı, ne haliniz varsa görün havasında, Soma’ya iki gün sonra geliyor? Hadi rahatsızdı diyelim, sesi de mi kısıktı?.. Soma’dan çok pis kokular geliyor.
Soma’da dönen organize işlerin sonu nereye varır, kestirmek çok zor; olan bitenin üstünü kapatmak isteyen güçler var. Bu güçler paralel falan değil, Devletin dokunmaya cesaret edemediği güçler…
 
Utanma duygusu yitince, 301 cansız beden dahi vicdanlarını titretmeye yetmiyor. “Geç bulduk, erken kaybetmeyelim” kaygısı, insani bütün duyguları bastırıyor. Ne söylense boş!
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 ace
 19 Mayıs 2014 Pazartesi 13:35
eline fikrine sağlık arkadaşım
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz