Diğer liderlerin gölgede kaldığı, cumhurbaşkanının assolist olduğu “ Yalnız Bir Opera”ydı Yenikapı mitingi… Sadece liderler değil, şiirler de konuştu Yenikapı’da…
Bu mitingin ortak paydası demokrasi ise; dili de şiirdi… O zaman bırakın liderler okusun, şiirler konuşsun…
“ ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda
Yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim
Oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim
Ben sende bütün aşklarımı temize çektim”
Diye başlar Murathan Mungan’ın “ Yalnız Bir Opera “ şiiri…
Kılıçdaroğlu’nun mitinge katılmasıyla Erdoğan; 15 Temmuz öncesinin bütün sorumluluklarını temize çekti adeta…
Attila İlhan’ın deyişiyle “Ben sana mecburum” diyen Kılıçdaroğlu; Nazım Hikmet’in “ Davet” adlı şiirine binerek dörtnala geldiği Yenikapı’da:
“ Camiye, kışlaya, adliyeye” siyaset karıştırmayın diyerek başladığı ve “Ne darbe, ne dikta, tam demokrasi istiyoruz” diyerek ödün vermeden sürdürdüğü konuşmasını, 12 maddelik öneriyle tamamlayarak, gitmesin diyenlerin de gönlünü aldı. Böylece katılmaması halinde yapılacak olumsuz eleştirilerin de önüne geçmiş oldu. Finali ise Nazım Hikmet’in Davet adlı şiiriyle yaptı
“ Dörtnala gelip uzak Asya’dan
Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan
Bu memleket bizim!
……………………………
Kapansın el kapıları
Bir daha açılmasın
Yok edin insanın insana kulluğunu
Bu davet bizim.
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
Ve bir orman gibi kardeşçesine
Bu hasret bizim!”
Bahçeli ise;
15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin küresel bir senaryo olduğunu, tarihimize baktığımızda bu güçlerin hep mağlup olduğunu belirterek, İstiklal Marşımızın ilk sözü korkma diye başlar diyerek o dizeleri seslendirdi:
“ Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak…”
14 yıllık devr-i iktidarlarında, devletin üst kademelerini FETÖ’ye kaptıran başbakan, cumhurbaşkanından aldığı destekle Nazım’ın dizelerini seslendirdi:
“ emret ki ölelim, emret
Güneşi içiyorum sesinde
Akın var güneşe akın
Güneşi zapt edeceğiz, güneşin zaptı yakın.”
Diyerek kaybettiği iktidarı geri alacağının müjdesini verdi. Hızını alamadı FETÖ’yü, Ahmet Arif’in dizeleriyle halka şikayet etti:
“ Bunlar engerekler ve çiyanlardır
Bunlar aşımıza, ekmeğimize göz koyanlardır
Tanı bunları, tanı da büyü.
Ve son olarak sahne alan Erdoğan;
“15 Temmuzun bir milat olduğunu, Yeni Türkiye’nin inşası için, yakın tarihin vicdanları kanatan, kafalarda soru işareti bırakan tüm sorunları, sıkıntıları, olayları yeniden masaya yatırarak, eksiklikleri, yanlışlıkları düzelteceğiz” dedi.
Demokrasi mitinginde, demokrasi getirmek için idam isteyen(!) kitleye; “ FETÖ’ ye bulaşanlar cezasını çekecek. Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir. Siz istiyorsanız idam geri gelecek, İdam TBMM’den geçerse onaylarım” diyen cumhurbaşkanı; Abdürrahim Koç’un dizeleriyle seslendi halka:
“ Gez oğlum
Vatanına göz dikeni ez oğlum
Dostun kim düşmanın kim sez oğlum
Tarihini şerefinle yaz oğlum
Senden gider sonsuzluğa yol oğlum
Dört bir yana salmalısın kol oğlum.
HDP’siz de olsa, demokrasinin ortak paydasında buluşan ve dış güçlere karşı Milli birlik ve beraberliği gösteren Yenikapı mitingi şimdiden tarihteki yerini aldı. Verilen sözler, sergilenen uzlaşma görüntüleri, normal sürece geçildiğinde devam edecek mi yoksa dereyi geçtikten sonra “ Eski tas, eski hamam mı” olacak, göreceğiz.
O zaman şiirle başladığımız yazımızı, şiirle bitirelim:
“ Dünyanın En Tuhaf Mahluku”
…………………………………………………………………
“Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
Ve hala şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
Kabahat senin,
Demeğe de dilim varmıyor ama
Kabahatin çoğu senin, canım kardeşim!” (N. Hikmet)