Bugün Pazar...
Hiç bitmeyen sevgi ve saygıyla...
Atatürk’ü bu köşede anma ve hatırlama günü...
Bu kez yine…
Az bilinen yaşanmış bir öyküyü paylaşalım...
Bunu yaparken de...
O günlerle ilgili…
Son derece değerli özgün notları bugünlere taşıyan…
“Atatürk’ün Arıları – 1” adlı kitabın yazarı Ümit Türk’ü…
“Atatürk’ün Yaveri Cevat Abbas Gürer” adlı eseri kaleme alan Turgut Gürer’i saygıyla analım…
***
Bu öykü…
Yaşanmış bir “bağlılık ve sadakat” örneğidir…
Ölesiye sevilen bir lidere…
Karşılığı beklenmeyen bir “hürmet” ifadesidir…
Ve bu öykü…
Bir rakı sofrasında başlayıp, bitmez…
***
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün…
25 yıl yanından ayırmadı başyaveri Cevat Abbas…
Aynı zamanda…
Ulu Önder’in “en yakını” olarak tarihe geçmiştir…
Çocukluktan beri arkadaş oldukları için birbirlerini iyi tanırlar…
***
Bir gün birlikte akşam yemeği yerken…
Atatürk bir anda Cevap Abbas’a…
Sinirli bir şekilde kadehini vermesini söyler…
Kadehe bakar ve…
“Beni kandırdın, bu su!” diye sitem eder…
Bu tepkinin üzerine Cevat Abbas alınır ve masayı terk eder…
Aradan önemli bir süre geçer…
Cevat Abbas’ın…
Hala sofraya gelmediğini fark eden Atatürk…
Gönlünü almak ister…
Ancak…
Cevat Abbas, bir türlü bulunamaz…
Çocukluk arkadaşının evine gitmediğini…
Kimsenin de nerede olduğunu bilmediğini öğrenince telaşlanır…
Hatta…
Cevat Abbas için arama emri çıkartılır…
Bir kaç ay sonra…
Hiçbir şey olmamış gibi…
Cevat Abbas sofraya döner…
Nerede olduğu sorulunca…
Atatürk’ün odasında kitap okuduğunu söyler…
Birlikte sofraya otururlar…
Cevat Abbas, kadehte su olduğunu nasıl anladığını sorar…
Gazi’nin cevabı, sevdiklerine verdiği önemin kanıtıdır:
“Sen rakı içerken alt dudağını bükerdin, uzun zamandır yapmıyordun…”
Bunun üzerine…
Cevat Abbas gerçeği anlatır…
Geçirdiği bir hastalık nedeniyle…
Doktorunun içki içmesini yasakladığını söyler ve ekler:
“Atam, üzülürsünüz diye sizden saklamaya çalıştım!”
***
Peki, kimdi bu gizemli Cevat Abbas?
Atatürk, neden O’na çok güveniyordu?
***
Cevat Abbas…
Gazi’den altı yaş küçüktü…
Sırbistan doğumluydu…
Manastır Harp Okulu’nda öğrenciyken…
İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne girdi…
1916’da yüzbaşı oldu…
Birinci Dünya Savaşı’nda…
Mustafa Kemal Paşa’nın yaveri olarak…
19 Mayıs 1919’da Anadolu’ya geçti…
Hep cephede hep Gazi Mustafa Kemal’in yanında…
Büyük acılar yaşandı…
Vatan kurtuldu…
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ilan edildi…
Cevat Abbas, hep Atatürk’ün yaveri olarak kaldı…
Ama, nasıl bir yaver?
Bir komutanın sıradan yaveri değil...
Türkiye’yi yeni baştan inşa eden bir önderin sürekli yaveri oldu…
***
Bu gizemli şahsiyetin…
Atatürk’e yakınlığını bi’kaç örnekle anlatamaya çalışalım…
***
Mesela…
Cevat Abbas…
Veliaht Vahdettin ile Mustafa Kemal’in refakatinde…
Almanya’ya ilk giden yaver olarak tarihe geçti…
***
Mesela…
İstanbul’u işgal eden donanmanın yanından geçerken…
Atatürk, ilk kez…
“Geldikleri gibi giderler…” sözünü…
Yaveri Cevat Abbas’a söylemişti…
***
Cevat Abbas ile Gazi Mustafa Kemal…
İlk kez Selanik’teki Kristal Gazinosu’nda karşılaşmışlardı…
***
Cevat Abbas, Atatürk’ün teşvikiyle…
Türk Hava Kurumu’nun öncü kurucusu olmuştu…
***
Bitiriyoruz…
Çeyrek asrı bulan bir dostluğun anatomisini okudunuz…
Başyaver Cevat Abbas…
Gerçekten Atatürk’ün “kara kutusu” olarak mı yaşadı?
Bu soru hala cevapsız!
Sonsöz: “Kanıtlanmamıştır ama Başyaver Cevat Abbas, Atatürk’ün kendisine okuduğu Nutuk’u, ilk kez yazıya geçiren kişi olarak bilinir…”
Sayfa başına git