Agapao love (Ahlaki Sevgi)

Müzik Önerisi: Kolay Değildir- Duman

Agapao Yunanca bir kelime. Anlamı “Sevmek” olsa da sonrasında Hristiyanlıkta felsefi bir kavram haline gelmiş.

Doğru şeyleri doğru sebeplerle doğru zamanda yapmak anlamı taşıyan ahlaki bir sevgi.

Karşılık beklemeden kendini başkalarına adayan, onlar için üreten onlar için çalışan kişisel hırs, arzu veya ihtiras barındırmayan insanların içten içe insanlık için duydukları sevgi.

Ruhunda hep hizmet etme güdüsü olan kişi. Kahrolsun içimdeki insan sevgisine deyip kolları sıvayan ve binlerce kez kazık yemesine rağmen bir türlü akıllanmayan kişi.

Belki çok eskiden çok rastlardık, belki hala bu türün nadide örneklerini gören vardır. Belki modern hayatın bireyselliği ile herkes kendi gemisini yürütmekle fazla meşgul…Bu yüzden belki bu ahlaki sevgiyle “hizmet eden lider” kavramı kitaplara konu olan ütopik bir mesele.

Hizmetkar Liderlik ilk 1970’li yıllarda başlanmış konuşulmaya. Hizmet etmek dilimizde Farsçadan kulluk etmek anlamıyla geçtiğinden yönetim tarzı olarak kesinlikle benimsenmemiş bizim kültürümüzde. Padişahın, hükümdarın kullarıydık sonuçta…Hizmet eden halktı.

Hizmet eden lider olamaz. Lider hizmet edilendir. Hizmet eden protokol olmaz. Protokole hizmet edilir. Hizmet eden düşünemez, ona buyurulur…

Ne demek şimdi bu?

Hem lider hem hizmetkar olunabiliyor mu aynı zamanda?

Bal gibi olunabiliyor. Ahlaki sevginin yardımıyla tutumu, inançları, davranışları bir bütün olan kişiler liderliğin zirvesi olan bu mertebeye ulaşabiliyor. Liderlikte bir nevi Nirvana sanki…

Hizmet odaklı lider otoriteyi ve kudreti elinde barındırmasına rağmen insani değerlere duyduğu saygı ve hassasiyetle gerektiğinde kendisini de emanet edecek bir duruşa sahip olan liderdir.

Hizmet odaklı lider insanlara güvenir, verilen görevi yerine getireceklerine yürekten inanır ve motivasyonlarını üst seviyede tutmaya gayret eder.

Hizmet odaklı lider insanlarla yakın iletişim kurarak, eksikliklerini giderme telaşında olan liderdir.

Hizmet odaklı lider hem otoriter hem de yufka yüreklidir. Hoş görüsü ile çevresindekileri büyüler ve doğal otoritesiyle kendine bağlı tutar.

Hizmetkar lider önce hizmetçidir.

Kişinin hizmet etmeye karşı iç güdüsü öyle güçlüdür ki, bilinçli bir seçim olduğu konusunda tereddüt etmezsiniz. Bu içten gelen hizmet aşkının mâni olunamayan iç güdüsel ahlaki sevgiden kaynaklandığını gözlemlersiniz.

Hizmetkar liderliğin özünde ortak iyilik için başkalarına hizmet etme arzusu vardır.

Kendiyle çelişmez, çıkar ilişkisi taşımaz.

Hizmetkar Liderler rol modellerdir, kitlelerle duygusal bir bağ kurarlar.

Hizmetkar Liderlik demek

Sevgiyle yönetmek, hizmet etmek demek…

Alçak gönüllülük, tevazu demek…

Fedakârlık demek, güvenilir olmak demek…

Ekip üyelerini iyi tanımak onları yüreklendirip güçlendirmek demek...

Hizmet etmek demek…

Kendine değil, kişilere değil toplu iyiliğe çalışmak demek.

Geleneksel bir organizasyondan yöneticilerin sorumlu olduğu düşünülür ve insanlara Patronlarına karşı sorumlu olmaları öğretilir. İnsanlar kuruluşun hedeflerine ulaşmak ve istenilen vizyon doğrultusunda hareket etmek yerine, zamanlarının çoğunu patronlarını memnun etmekle geçirir. Herkesin kendisini koruması sistemin korunması anlamı taşır. Böylece organizasyon hiyerarşinin en üstünde yer alan patrona duyarlı ve muhtaç bir kurum haline gelir.

Maddi kaynakların, statünün, otoritenin ve siyasetin sağladığı güç ile insani değerlerin yitirilip gittiğini çok acı bir şekilde yaşıyoruz.

Bu yaşadığımız trajedinin en büyüğü, daha ötesi yok…

Kimse sevgiyle hizmet etmiyor.

Birkaç maaştan vazgeçmenin fedakârlık olduğunu sanıyor.

Milyonları kolay kazananlar milyon milyon bağışları yaparken güvenilir değiller.

Yardımların bir güç gösterisine dönüşmesini ve canlı canlı tüm memleketi seyirci yapmaları tevazudan uzak.

Büyüklerimizden beklediğimiz tevazuyu depremzedelerden görmemiz ise içimizdeki cam kırıkları.

Madenci kardeşlerimizin Hizmetkar Liderliğinde çok can kurtarıldı. Arama Kurtarma çalışmalarında canını dişine takan günlerce aç susuz uykusuz kalan tüm ekiplerin sevinci hep kursağındaydı, biliyorlardı çünkü birini kurtarırken onlarcası can veriyordu.

Depremden etkilenmiş olan sağlıkçılarımız ve güvenlik kuvvetleri tereddüt bile etmeden görev yerlerinde kendine değil ailesine değil toplu iyilik için çalıştı.

Kolay değil!

Hiç kolay değil!

İyileşmeyeceğiz; o 13,5 milyondan kalan her sağ vatandaş iyiyim demedikçe biz iyi olmayacağız.

Unutmayacağız, istifaların gelmediği üzüntülerin bir karış sakalın arkasına saklandığı suçlu gözleri asla unutmayacağız.

Her birimiz iyi ve güvende olduğumuzu anladığımızda ise Hizmetkar Liderlerimizi belirleyeceğiz.

Hizmet ve hürmet bekleyen değil, hizmet eden ve halkıyla birlikte çalışan liderlerimizi seçeceğiz.

Yorum Ekle