Hep merak ederim…
Fransız yazar Victor Hugo, hiç görmediği İzmir için…
Neden bir şiirinde…
“İzmir bir prensestir” demiş?
Ya da…
Yakın tarihten sevimli bir örnek…
Aslında bu tanımlamada…
Hafiften bi’arabesk tadı var ama…
Vallahi, tek geçiyorum…
Bir İzmir aşığı daha var aramızda…
Eski Ekonomi bakanımız Denizlili Nihat Zeybekçi…
Hatırlayacaksınız…
2019 yerel seçimlerinde…
Bu kadim kente büyükşehir belediye başkan adayı olmuştu…
İstekli ve arzuluydu…
Gelir gelmez öyle anlamlı bir İzmir aşkı seslendirdi ki…
Eli kalem tutan herkes kıskandı…
Ne demişti, bu kente ayak bastığı gün?
“İzmir mahallenin en güzel kızı, onu kim istemez ki!”
***
İşte kısmeti çok İzmirimiz…
Geleceğe bir yıldız gibi kayarken…
Tarihine renk katan bir sürprizle taçlandı…
Geride bıraktığımız “9 Eylül” de…
100 yıl önce düşmandan kurtuluşun ve…
Kuruluş’a vesile olmanın gururunu…
Gelecek nesillere armağan olarak bırakılacak “altın” değerinde…
Bir albüm duruyor masamın üstünde…
Başlık şöyle:
“İzmir’in 100’ü…”
İmzası; “Folkart”…
Dünyaca ünlü fotoğraf sanatçısı Çerkes Karadağ…
Bugünün İzmir'ini ve kentin “gündelik” hayatını…
“Sanat’sal bir pencere”den görüntüledi…
Sergi, tek kelimeyle muhteşem…
Bildiğiniz, yaşadığınız hatta…
Her köşesi tanıdık gelen “Prenses İzmir”in…
Emsalsiz fotoğraflarını…
Öpücük konduracak kadar yakından izlemek için…
“Folkart Gallery” sizi bekliyor…
***
İzmir’e “vatanım” diyecek kadar aşık her kentsoylu…
18 Aralık’a kadar açık kalacak fotoğraf sergisini gezerken…
Şöyle düşünecek:
“Benim İzmir’im; ışığın, aşkın, güzelliğin, romantizmin kenti… Korkularımın yerini hep umuda bırakıyorum bu şehirde… Bir yandan da karanlığı sonsuza doğru kovarak…”
***
Çerkes Karadağ Usta’nın…
Fotoğraf makinesine hapsettiği her İzmir karesinde…
Konuşan fotoğraflar var!
Sergiyi gezerken…
Fotoğraflardaki İzmir’in sizinle “konuşmaya hazır” halini hissedeceksiniz…
Hatırlayın, ne güzel söz öbeğidir:
“İzmir’de herkes oyuncu olmak ister; kimse seyirci olmaktan memnun değil…”
İzmir’in ışığı dedikleri işte bu!
***
Bu serginin ulvi bir amacı var…
O da şu:
İzmir’in kurtuluşunun 100’üncü yılı unutulmasın…
Tarihe not düşelim…
Kuşkusuz bizler göremeyiz ama…
Torunlarımızın torunları…
An itibarıyla 100 yıl sonra da İzmir’in bugününü merak edecekler…
(Biz nasıl 100 yıl öncenin İzmir’ini merak ediyorsak!)
Bu nedenle…
Emeği geçen herkes sergi için “kalıcı bir eser” olsun diye uğraşmış…
***
Şahane projenin direktörlüğünü…
Folkart Gallery Genel Koordinatörü Fahri Özdemir üstlenmiş…
Fotoğrafların tamamı bu yıl içinde çekildi…
Eşsiz sergi için Türkçe / İngilizce 300 sayfalık…
Özel bir albüm hazırlandı…
Albümde…
Çerkes Karadağ’ın fotoğraflarıyla birlikte…
Gazeteci-yazar Doğan Hızlan…
Sanat eleştirmeni Evrim Altuğ…
Şair ve yazarlar Ahmet Telli, Hüseyin Ferhad ve Ünal Ersözlü’nün…
Usta işi ufuk açan çalışmaları yer alıyor…
***
Sergi’nin temel amacı bugünleri belgelemek…
Ayrıca…
25 yıl sonra “Nasıl bir İzmir olacak?” biliyor muyuz?
Nitekim…
Bugünün albümüne 25 yıl sonra bakanlar şunu diyecekler:
“Vay canına, tarih 2022 şu kentin güzelliğine bakar mısın?”
Dünyaca ünlü fotoğraf sanatçısı Çerkes Karadağ…
Üç ay İzmir’de yaşadı…
15 bin kareden fazla fotoğraf çekti…
Sergide izledikleriniz / izleyecekleriniz…
Özel seçki, 100 İzmir fotoğrafı…
***
Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak…
Benzersiz “İzmir Sergisi”ni şöyle özetliyor:
“Folkart Gallery olarak kentin bugününü geleceğe taşıyacak belgesel niteliğinde bir projeye imza attık; mutluyuz…”
***
Bitiriyoruz…
İzmir için…
“Deniziyle, rakısıyla, güzel kızlarıyla vazgeçilmez cennet parçasıdır” diyenlere…
Hak veriyor musunuz?
Ya da…
Gönülden hak veriyor musunuz, Cahit Külebi’nin şu satırlarına:
“İzmir’in denizi kız, kızı deniz; sokakları hem kız hem deniz kokar…”
Ya da…
Hiç tanımadığınız birinden…
Cemal Süreya’nın şu cümlesini duyduğunuzda…
Keyiflenmez misiniz, ister istemez?
“İzmir’de hayat beklenmez, kovalanmaz da… O zaten sizinle beraberdir…”
Biz yine de…
Dostum, meslektaşım Yılmaz Özdil’in…
İzmir sevdasına vurgu yapan özlü sözü ile bitirelim:
“Türkiye’den sıkıldığımda İzmir’e giderim ben…”
Nokta…
Sonsöz: “İzmirli olmak, İzmir’de doğmak değil; orada yeniden doğmaktır… / Anonim…”
Sayfa başına git