MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Bünyeyi  güçlendirmek…
İhsan Özbelge ÖZDURAN
YAZARLAR
25 Mart 2021 Perşembe

Bünyeyi güçlendirmek…

Corona illetinin pençesinde her gün yeni vaka sayılarının ve ölümlerin arttığı bu canım ülkede, bizi aşı yaşatır ümidi içinde aşılanmayı beklerken...

İnsan hakları eylem planı, maddeleri ve ilkeleri ile kamuoyuna duyuruluyordu…

Anladık, anlamadık derken arkamızı dönüp baktık ki; Atatürk kabartmasının devlet madalyalarında yer almasından ve de Andımız’ın okullarda okutulmasından nedense yine imtina edilmiş... 

2013 yılından beri; bir ileri bir geri, bumerang misali Danıştay’a gidip gelen...

Andımız okutulsun mu okutulmasın mı, Devlet madalyalarında, ölümsüz önderimiz  Atatürk’ün silüeti olsun mu olmasın mı tartışmaları ve mahkeme kararları ile geçip gidiveren zaman...

Ve... Meçhule gebe bir gecenin gün doğumunda, gündeme düşüveren Resmî Gazete’de yayınlanan kararlar...

Merkez Bankası başkanının değiştirilmesi kararı ve bunun akabinde; yabancı para karşısında değeri düştükçe düşen, pul olan Türk lirası…

Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi (İstanbul) Sözleşmesi’nden de bir kalemde vazgeçilmesi kararı...

2011 yılında devrin hükümet temsilcileri tarafından büyük bir heyecan ve onurla imzalanan ve 2014 yılında TBMM’de kabul edilen bu uluslararası sözleşmenin, okuyup anlamadan imzalanmış ve kabul edilmiş olması elbette ki, mümkün değildi.

Kadın kuruluşlarının, sözleşmeye üye ülkelerin ve dış basının tepkilerine yol açan bu kararla; kadınlarımız, şiddetten uzak bir yaşam hakkı için meydanlarda direniyorlardı…

İstanbul Sözleşmesi yaşatır sözleri göklerde yankılanırken; ne yazık ki, yurdun dört bir yanından kadın cinayet haberleri gelmeye devam ediyordu.

Salgın, işsizlik, yokluk, yoksulluk belimizi bükmüş...

İş yok, aş yok, aşı yok derken; ölümün kıyısında yaşayan insanları ile Türkiye’nin yüzü kızardıkça kızarıyordu... 

Tam da o günlerde, sağlık bakanından bir tweet geldi...

Dünya şiir günü dolayısı ile şiir günümüzü kutluyor ve “Her türlü virüse karşı, şiir bünyeyi güçlendirir” diyordu... 

Yerden göğe haklıydı. Çünkü şiir; gönüllere ilaç, ruhlara şifaydı… Adeta, aşı gibi bir şeydi... 

Bizi, bize sımsıkı bağlayarak her türlü virüse karşı mukavemet kazandıran kahramanlık destanlarımız gibi... Bünyeyi öyle bir güçlendirirdi ki, tüm virüsleri izale ederdi…

Andımız gibi… İstiklâl marşımız gibi... Okul marşımız gibi... Mülkiye marşımız gibi... 

Onuncu yıl marşımız gibi... 50’nci yıl marşımız gibi... 75’inci yıl marşımız gibi…

Asla unutamadığım; her yıl Urla Menteş askeri kampına giden askeri okul öğrencilerinin gür sesi ile Basmane Garı’ndan Konak İskele’ye kadar göklere yükselen Harbiye Marşımız gibi...

Her dinleyişi; geçmişimizi yad etmek olurdu, geleceğimize ümit olurdu, yürek çırpıntısı olurdu, iki damla gözyaşı olurdu... Dosta güven, düşmana korku olurdu…

Bu haleti ruhiye içinde; Bekir Sıtkı Erdoğan’ın yazdığı ve Necil Kazım Akses’in  bestelediği 50’nci Yıl Marşı düşüvermişti dilime...

Müjdeler var yurdumun toprağına taşına

Erdi Cumhuriyetim elli şeref yaşına
Müjdeler var yurdumun toprağına taşına
Erdi Cumhuriyetim elli şeref yaşına

Bu rüzgarla şahlanmış dalga dalga bayrağım
Başka bir tuğ yaraşmaz Türk'ün özgür başına
Bu rüzgarla şahlanmış dalga dalga bayrağım
Başka bir tuğ yaraşmaz Türk'ün özgür başına

Cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu
Cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu
Atatürk'ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu
Atatürk'ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu

Yaşasın hür ulusum, soylu gencim, benliğim
Yaşasın şanlı ordum, sarsılmaz güvenliğim
Yaşasın hür ulusum, soylu gencim, benliğim
Yaşasın şanlı ordum, sarsılmaz güvenliğim

Ersin elli yıllarım nice mutlu çağlara
Örnek olsun cihana devletim, düzenliğim
Ersin elli yıllarım nice mutlu çağlara
Örnek olsun cihana devletim, düzenliğim

Cumhuriyet özgürlük, insanca varlık yolu
Cumhuriyet özgürlük, insanca varlık yolu
Atatürk'ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu
Atatürk'ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu

Cumhuriyetimizin 100. Yıl kutlamaları  kapsamında; TC hükümetimiz tarafından, Atamızı ve Cumhuriyetimizi anlatan bir şiir yarışması düzenlenerek, “100’üncü Yıl Marşı” olarak bestelenmesi ile ilgili bir çalışma mutlaka vardır diye düşünmeden edemedim…

Ülkemizin bünyesini güçlendirecek, birlik beraberlik şiirleri yazabilmek ve hep bir ağızdan okuyabilmek dileği ile...

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Fidan Cabar
 26 Mart 2021 Cuma 20:13
Yüreğine sağlık
 Cicek Şensan
 26 Mart 2021 Cuma 17:49
Yazarın güzel dileklerine yürekten katılıyor ve inşallah diyorum.
 Enver Olgunsoy
 26 Mart 2021 Cuma 13:07
Bünyeyi güclendirmek son 19 yılı kesip atmakla mumkun gorunuyor aynen Sokullu Mehmed in 1573 de venedik buyukelcisine soyledigi sozun son bölumu gibi .....kesilen sakal daha gür biter..
 Serap Koca
 26 Mart 2021 Cuma 12:07
Ülkemizi saran bu kaos ortamından birlik beraberlikle,coronadan korku yerine tedbirle,bağnaz zihniyetlerle ilimle bilimle,demokrasiden uzaklaşan yönetime Cumhuriyetle,Atatürk ilke ve inkilaplarıyla mücadele etmeye devam edeceğiz.İstanbul Sözleşmesi sadece kadını değil toplumun tüm bireylerinin yaşam ve özgürlük hakkını koruyan hukuki güvencesini sağlayan ırk din dil yaş cinsiyet cinsel tercihi ve göçmen,misafir yerli halk ayrıcalığı olmadan tüm insanları kapsayan bir Sözleşme olduğunu herkes bilmeli.sadece kadınlar değil tüm bireyler bu mücadelenin içinde olmalı. Yüreğine kalemine sağlık İhsan’cığım
 Ahmet Gürel
 25 Mart 2021 Perşembe 19:51
2023’de 100.yıl marşını dağa taşa yazacağız.
 Feride Çubukçu
 25 Mart 2021 Perşembe 11:54
O günlerde gelicek buna inanıyorum.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz