CHP’de siyaset çıkmazı

CHP ve siyaset üzerine bir şeyler söylemeden önce, yok sayılıyor olmasına rağmen, açıklık getirilmesi gereken bir mesele var.

CHP ve AKP, 24 Ocak Kararları ile temeli atılan liberal dönemde, kimlik siyasetiyle dizayn edilmiş siyasal partilerdir.

Bu meseleyle yüzleşmedikleri sürece sosyal demokratların söylediklerini ciddiye almak mümkün değil.

Endüstri devrimiyle ortaya çıkan ulus/devlet/sermaye döneminin CHP’si seksenden sonra liberal dönüşüme pek direnemedi. İkibinli yıllarda ise tamamen teslim oldu.

Tükeniş yıllarına teslim olan sosyal demokratların gerek serbest piyasanın her şey olduğu liberal döneme, gerekse son yıllarda giderek güçlenen dijital çağa dair ne söylediğine baktığınızda karşınıza koskocaman bir “hiç” çıkıyor.

Karşı çıkıyormuş gibi yapmakla birlikte, tahterevallinin diğer tarafında oturduğunu hiç unutmayan CHP yönetimi “mış” gibi yaparak geçirdiği yirmi yılın ardından, AKP’nin yaslandığı siyasi yapılardan kopan parçalarla kurduğu masadan iktidar bekliyor.

İnsanlık yeni bir çağın eşiğinde iken, durum kurtarmaktan öte anlam taşımayan siyaset diline bakılırsa, sosyal demokratlar, “%25 ile nasıl iktidar olunur” problematiğine postu sermişler.

Örgütün içine doğru eğilip bakınca, dar grup çekişmelerine siyaset makyajıyla nasıl çeki düzen verildiği hemen fark ediliyor. İki Atatürk arası biraz laiklik, biraz demokrasi, yanına yarımşar porsiyon hak, hukuk, adalet… Al sana siyaset! Bir din grubunun önlenemez yükselişine hiç girmiyorum.

Yeni bir Dünya kuruluyor. Sanayi devriminden dijital devrime dönüşüm başladı. Değerler sistemi yeniden inşa ediliyor. Yeni normal, hayatımızı günbegün kuşatıyor.

Hal böyle iken İzmir’de yaprak kıpırdamıyor.

Başkan Tunç Soyer ısrarla akıllı ve dirençli şehrin, farklı siyasal yaklaşımın, başka bir tarımın, Dijital Dünya düzeninde İzmir’in yeni metropol modeliyle mümkün olduğunu anlata dursun, sosyal demokratlarda ne bir soru ne bir kıpırdanış…

CHP’li grupların aklından ne geçtiği belli… Utanmasalar soracaklar… Aga, bu dediklerin ne işe yarar, kaça alınır, kaça verilir, kaç delegelik eder, kaç kişi işe alınır?

Benim gibi sosyalist çizgiye yakın duranlar, sosyal demokrasi fikrini her şeyden evvel kadro hareketi yaratma potansiyeli olduğu için değerli buluyorduk. Gençlik yıllarında böyle öğrenmiştik.

Gelin görün ki CHP kişi kültüne yönelmiş...

Çağın gerçekleriyle buluşacak CHP’ye toplumun ihtiyacı var. Değişim ve dönüşümün sosyal demokrat düşüncede karşılığının ne olduğunu toplumun bilmeye ihtiyacı var.

Bu ahval ve şerait içine,CHP nihai kararını verecek;

Olmak ya da olmamak. Bütün mesele bundan ibaret!