MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Çeşme’deki masal gibi ‘sessiz’ aşk
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
1 Ekim 2021 Cuma

Çeşme’deki masal gibi ‘sessiz’ aşk

Doğuştan sağır-dilsizdi…

Çeşme Dalyanköylü Nezir Kaya

Bisiklet kazasında hayatın kaybetmeseydi…

“Sessiz Aşk”ın kahramanı…

Bugün 86 yaşında olacaktı ve…

Büyük olasılıkla…

Çeşme’nin tepelerine çıkıp…

Komşu’nun Sakız Adası’na bakarak…

Konuşamadığı için…

Nemli gözlerle mendil sallayacaktı…

***

Yapmacık değildi O’nun aşkı…

Sadece…

Konuşamadığı için kalbinin sesine tercüman olamıyordu…

O, aslında “ıssız” bir gençti…

Ve, tek günahı…

Yunanlı bir kıza aşık olmasıydı…

Neyse…

Dönelim, neredeyse bir asır öncesine…

***

Mübadele ile geldi Nezir’in Ailesi Çeşme’ye…

Selanik’ten, bu topraklara…

O günlerdeki adıyla…

“Köste” diye anılan Dalyanköy’e…

Duyamıyordu, konuşamıyordu ama…

Güçlü kuvvetliydi; yaş aldıkça esaslı bi’delikanlı olmuştu…

Kendi yarattığı kayıkla balıkçılık yaparak geçiniyordu…

Bi’de “mucit” yanı vardı…

Kocaman dev gibi bi’uçurtma yapmıştı…

O’nu uçururken ayakları yerden kesiliyor…

Herkes Nezir’i kanatlanmış zannediyordu…

Çok yaratıcıydı…

 

*** 

 

17’sinde ya vardı, yoktu…

Bir yaz günü…

Komşu’nun Sakız Adası’ndan gelenler olmuştu…

Pazaryeri bayram sabahı gibiydi…

Nezir, işte o gün gördü Tinika’yı ve…

Resmen çarpıldı; dünyası değişti…

Tinika, tipik adalı güzeliydi…

Üzüm buğusu iri gözler…

Beline değen saman sarısı saçlar…

İşte o gün, Nezir “sessiz aşk”ın kahramanı oldu…

Duyamıyordu ama…

Sakızlı Tinika’nın şen kahkahalarını “görüyor”du!

Şarkılardaki gibi…

Kapıldı bahtının rüzgarına…

Durgunlaşmıştı…

Gece gündüz güzel Tinika’yı düşünüyordu…

Bir “görümlük” aşk, bacayı sarmıştı…

Sakız Adası’na gitmeye karar verdi…

Boş gaz tenekelerini birbirine bağladı…

Eşi benzeri olmayan…

Bir “teneke sal” yaptı…

Şansı yaver gidiyordu…

Kendini ve teneke teknesini rüzgara bıraktı…

Tinika’sına kavuşmak için defalarca Sakız kıyılarına gitti…

Kızı göremiyordu ama…

Her ayak bastığında toprağın bile Tinika koktuğunu düşledi…

Son yolculukta yakayı ele verdi…

Yunan yetkililer…

Bir sala baktılar, bir de sağır-dilsiz Nezir’e…

Zavallı delikanlıyı casus sandılar…

Canı çıkıncaya kadar sopaladılar…

Zindana attılar, işkence yaptılar…

Allah’tan annesi…

Çeşme Kaymakamlığı’na “kayıp” başvurusu yapmıştı…

Dalyan’a gidip-gelen kimi Yunanlı…

Şıppadanak Nezir’i tanıdı…

Araya girenler oldu…

Yunan yetkililer, “Bi’daha sakın gelme” diyerek serbest bıraktılar…

***

Aşkından deli divane olan Nezir, bi’türlü uslanmıyordu…

Sağlam bi’tekne yaptı, bu kez…

Dört metre çapındaki uçurtmasını yelken gibi kullandı…

Poyraz eserken kendini yine Sakız’da buldu…

Komşu’nun adasına yaklaşıyor ama…

Kayaların arasına sinerek…

Belki Tinika gelir diye aç susuz bekliyordu…

***

Günlerden bi’gün Sakız’dan dönerken…

Aşkından rotayı şaşırdı…

Rüzgarın oyunuyla kendini Karaburun’da buldu…

Bu sefer de…

Bizim jandarma Nezir’i Yunan casusu sanmasın mı?

Garibim, konuşamıyor ya!

Yediği sopayla kalıyor aşkından deli-divane Nezir…

***

Sonunda böyle olmayacak diyor, iç sesiyle…

Köyün ortasına…

İzmir Fuarı’ndaki Paraşüt Kulesi’nden esinlenerek…

Ve dahi sadece geceleri çalışarak…

Dalyan’a özel taşlardan…

10 metrelik bi’kule yapıyor…

Beğenmiyor; yıkıyor yenisini yapıyor…

O’nu da beğenmiyor, üçüncüsünü yapıyor…

Son kulenin başı bulutlara değiyor sanki…

Yüksekliği 30, genişliği dört metre…

Her gün güneş batmadan…

Kulenin tepesine çıkıyor…

Gözleri dalıp dalıp gidiyor; ah bi’görebilse Tinikası’nı!

***

Zavallı Nezir Kaya…

Bir gece geçirdiği bisiklet kazası sonucu…

48 yaşında, yapayalnız…

Sadece bir kez Dalyan’da yüzünü gördüğü…

Tinika’sına kavuşamadan…

Bu dünyaya veda ediyor…

***

Nezir’in romansı yaşamı…

Türk-Yunan-Bulgar ortak yapımı filme konu oldu…

Mehmet Ali Alabora ile Katerina Moutsatsos başrolleri paylaştı…

Her ne kadar Nezir’in özgün hikayesi az biraz değişse de…

“Kayıkçı” filmi ilgi çekti…

Çeşme Belediyesi…

Yıllardır Nezir’in “sessiz aşk”ndan esinlenerek…

“Aşk Festivali” düzenliyor…

Sevenler sevilenler Dalyanköy’de o kulenin çevresinde buluşuyor…

İşte şimdi…

O kule yenilendi…

Gıcır gıcır, sapasağlam oldu…

Dört penceresi ve Sakız Adası’na bakan bir balkonu var artık…

***

Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran’a kulak verirseniz…

Dalyan’daki acıklı hikaye…

Yıllarca yaşamalı ve gelecek nesillere miras kalmalı…

Başkan, diyor ki:

“Nezir’in yaşadıkları, herkesi duygulandıran ölümsüz bir aşk öyküsüdür... Sağır ve dilsiz Nezir âşık olduğu kadını görebilmek için çok mücadele vermiş… Biz de Nezir’in hikayesini yaşatmak için yıllar önce yıkılan o dev kuleyi yeniden inşa ettik... Çok yakında yeniden hayata kazandıracağız…”

***

Bitiriyoruz…

Aslında…

Gerçek aşklar ölümsüzdür…

Romantizme gönül verenler bunu iyi bilir…

Belki de…

Tek tük de olsa karşımıza çıkan…

“İmkansız Aşklar”dan biriydi, Nezir’in ki…

Konuşabilseydi…

Duyabilsiydi…

Aşkını adam gibi anlatabilseydi…

Kimbilir…

Şimdi Nezir ile Tinika’nın torunları…

O kule ile yaşayan unutulmaz bir sevda masalının…

Simgeleri olarak…

Yanı başımızda olurlardı…

Ah, aşk…

Sen nelere kadirsin!

Nokta…

Sonsöz: “Kalbimi ve ruhumu vermemim bir yararı yok; sen zaten bunlara sahipsin… O yüzden sana bir ayna getirdim… Kendine bak ve beni hatırla… / Hz. Mevlana…”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz