MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Damardan helalleşme!
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
15 Kasım 2021 Pazartesi

Damardan helalleşme!

Cumartesi öğle saatleriydi…

Türk Siyaseti’nde yeni bir pencere açıldı…

Pencereyi açan…

CHP Lideri Kılıçdaroğlu…

Sosyal medya hesabından videolu açıklama yaptı…

Türkiye’ye şöyle seslendi:

“Ben ömrümde, ülkemizde nefreti ve sevgiyi gördüm... Artık sevgi kazansın istiyorum… Ülkemizin iyileşmeye, helalleşmeye ihtiyacı var... Helalleşmek geçmişi değiştirmez ama geleceğimizi kurtarır… Geçmişte partimizin de hataları oldu; helalleşme yolculuğuna çıkma kararı aldım…”

***

Bu sözler büyük bir kesimi şaşırtmış olmalı…

Ayrıca…

Şapkayı önüne koyup, düşünmeye başlayanlar da olabilir…

CHP’nın “bir numaralı” koltuğunda…

10 yılı geride bırakan Kılıçdaroğlu…

Neden…

CHP’nin de geçmişte hataları olduğunu seslendirmeyi…

Bugünlere bıraktı?

“Yolculuğa çıkıyorum…” derken, neyi kast etti?

***

“Helalleşmek”

Bu topraklara özgü bir ritüel…

Aslında…

Çoğu kez, başka eylemlerle karıştırırız bu söylemi…

Mesela…

Helallik istemek ile “özür dilemek”

Yorgunluk ile “burukluk” gibi bi’şi…

Yorgunluk geçiyor ama…

Burukluk geçmiyor, kalıyor…

***

O sürpriz videoda en ilginç cümlesi şu oldu, Kılıçdaroğlu’nun:

“Geçmişte hepimizin hataları oldu…”

Hangi hatalar?

Yeni CHP söylemleri… Yeni amblem arayışları… Dersim hassasiyeti… Laik ve seküler kesimlerin dışına çıkma(!) gibi kıpırdanmalar… CHP’ye oldum olası önyargılı kesimlerle buluşma ve onlarla adaylaşma söylemleri… Fi tarihindeki Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adaylığına gözler kapalı  “okey” çekme… Abdullah Gül’ün adaylaştırılma söylemleri…

Taa, yıllar önce…

Diyarbakır’da sarfedilen ama hala unutulmayan o bir cümle:

“Ben AK Parti ile mücadele ederken, kendimi tek parti dönemindeki CHP ile mücadele ediyor gibi hissediyorum…”

Ne çabuk unuttuk bunları?

***

Aslında…

Bu videolu iç döküşün zamanlaması önemli…

“Millet İttifakı”nın ortaklarından…

Saadet Partisi Lideri Temel Karamollaoğlu’nun…

Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ziyareti…

Belki, o iki saat…

Kılıçdaroğlu’nun yüreğini önemli ölçüde burkmuş olabilir…

Zaten…

O ziyaret sonrası medyanın bir kulvarı…

“Saadet, Millet İttifakı’nı bırakıyor!” hissiyatı yaratmadı mı?

Sonra ne oldu?

Saadet’in Genel Başkanı…

Görüşmenin perde arkasını tek cümleyle özetleyiverdi:

Ekonomide sorun var dedim, (Abartılıyor, yolunda) dedi…”

Bu özet, Kılıçdaroğlu’nun içini rahatlattı…

Duygusallık çıtası kendiliğinden yükselmişti…

Dayanamadı, videoda kalbinden geçenleri sıralayıverdi:

Neden bu devleti, her gelen iktidar sürekli yıpratıyor? Bunun önemli bir nedeni var... Ülkemiz yaralı insanların ülkesi... Farklı topluluklar, çok farklı yaralar taşıyor… O kadar ağır yaralarımız var ki, ruhlarımız acı çekiyor... O kadar incinmişiz ki, hiç birimiz geleceğe bakamıyoruz, geçmişe takılı kaldık... Her iktidara gelen de bu yaraları kullandı, istismar etti, derinleştirdi…”

***

Seçmenin doğrudan yüreğini hedeflemişti, Kılıçdaroğlu…

Bu konuşmanın zamanlamasını ve içeriğini…

CHP’ye yarım asır emek vermiş…

Politika’nın her basamağında taçlanmış değerli büyüğüm…

Bülent Baratalı’ya sordum; dedi ki:

“Kılıçdaroğlu, özellikle muhafazakar kesimden gelen tereddütlere ve güvence istemlerine cevap verdi… AK Parti’den kopan ama henüz yönünü belirlememiş muhafazakar seçmenin AK Parti dönemindeki sıkıntılardan kurtulacağının güvencenin kendisi olduğunu ifade ediyor… Hatta, bir adım ileri gidiyor ve (Özetle sevgili halkım; ülkemizin iktidarlardan çok şifaya ihtiyacı var!) diyor… Bu önemli bir ataktır!”

Türkiye’nin son 60 yılında…

Siyaset’en farklı kutuplarda da olsa…

Seçmen’in aldığı yaraları, ruhlarının çektiği acıyı…

Politikacıların kavrayabilmesi için…

Vakit çok geç değil…

Bülent Baratalı büyüğümüz…

Kılıçdaroğlu’nun sözlerini yorumlarken…

Noktayı şöyle koyuyor:

“Geçmişte kırılan, korkutulan kesimlerin, farklı hayat tarzlarının tanımının yapılması gerekiyor… Ancak bunların tanımı yapılırken kendi parti tabanının tepkilerini de bugünden ölçüp değerlendirmesi gerekiyor… Özellikle Atatürkçüler ve Kemalistler başta olmak üzere…”

***

Peki, bu damardan helalleşme mesajı “örtülü” ne anlatıyor?

“Buradan çıkarılacak sonuç, Kılıçdaroğlu’nun kesin olarak partisinin Cumhurbaşkanı adayı olduğunun bilinmesidir…”

Nokta…

Sonsöz: “Ekmeğim aşım helal olsun yiyene, içene... Ama hakkım helal değil; dost gibi görünüp kuyumu eşene… / Hz. Mevlana…”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Kubilay Avşer
 15 Kasım 2021 Pazartesi 21:09
Sayın Başkan; Sorunlarımızın ne olduğunu bilmeyen mi var? Önemli olan bu sorunları nasıl, kiminle ve hangi zaman süresinde çözüme kavuşturulacağının anlatılması ve halkımızın buna ikna edilmesidir. Bu kapsamda CHP örgütü olarak çözüm üretme mekanizmalarınızın kimlerden oluştuğu, nasıl işletildiği, hangi yöntemlerin izlendiği hakkında da somut örnekler duymak istiyoruz. Lütfen, içi doldurulmayan soyut söylemlerin işe yaramadığını görelim artık. Unutmayalım ki eylem sözden güçlüdür. Sagılarımla,
 vatandaş
 15 Kasım 2021 Pazartesi 12:35
Sayın Karabel genel başkan başkan neden şimdi helallik istiyor?Genel başkan koltuğunu korumak bir çok parti üyelerinin önünü kesti,parti dışı dostlarını daha yakın gördü,onlara parti içinde ve milletvekilliği koltuğu ikram etti ve etmeye devam ediyor,yine helallik isteme bir erdem, verilir mi?verilmez bilmiyorum ben helal etmiyorum...
 Lombak
 15 Kasım 2021 Pazartesi 10:30
Fesatla helalleşilmez. Mücadele edilir. Fetöcü khklıları işlerine iade edeceğim diyorsun. Sen artık karşı saftasın.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz