MENÜ
İzmir 11°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Meydan okumak…
Metin ÖNEY
YAZARLAR
25 Ekim 2022 Salı

Meydan okumak…

Meydan okumak..

Hayatımızda ve siyasi hayatımızda çok kullanılan bir deyim…

Birinin, diğerini herhangi bir konuda karşısına çıkmasını istemek. Ancak bunu daha çok nezaket kuralları dışında söylemek…

Uzun zamandır iki Genel Başkan, Cumhurbaşkanı ve AKP genel Başkanı Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, birbirlerine deyim uygunsa “meydan okuyorlar”

Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na,Cumhurbaşkanlığı seçiminde “çık karşıma” diyor. Kılıçdaroğlu da, “istediğin bir TV kanalında, çık karşıma” diyor.

Bu meydan okumaların TV kanalında gerçekleşmeyeceğini, herkes biliyor..

Şöyle 20 yıl öncesine dönelim güzel günlerdi.

Genel Başkanlar ikili, üçlü ve bazen altılı bir masanın etrafında toplanır, bir yönetici sorular sorar ve uzun uzun cevaplamaya çalışırlardı. Halkın büyük bir kısmı, bu buluşmayı heyecanla seyrederler ve sabahleyin de birbirlerine “şu çok iyiydi, bu çok iyiydi” diye yorumda bulunurlardı.

Deniz Baykal veTansu Çiller dışın da,hepsi rahmetli oldular.

Demirel, Ecevit, Türkeş, Erbakan, daha sonraları Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller…

Şimdilerde ise hep monolog.

Diyalog yok..

Grup toplantısında çık kürsüye ve kendi arkadaşlarına konuş konuşabildiğin kadar…

Anlaşılıyor ki, iki ittifak mensupları karşılıklı aynı kanalda bir araya gelemeyecekler..

O zaman bir önerim var.

Aynı ittifak içindekiler karşı karşıya gelip fikirlerini söylesinler.

Şöyle derli toplu.

Mesela..

Kılıçdaroğlu ile Davutoğlu ve Babacan..

Veya..

Temel beyle, Akşener ve Uysal…

Veya..

Hepsi bir arada…

Veya ..

Erdoğan ile Bahçeli…

Destici ve Perinçek…

Veya..

Hepsi bir arada…

Öyle “domates, biber patlıcan” fiyatlarını değil.

Ekonomiyi baştan sona. Çözüm yolları ile..

Daha da önemlisi..

Ne düşünüyorlar..

Atatürk ile ilgili.

Cumhuriyet ile ilgili

Laiklikle ilgili..

Ulus devlet ve üniter devletle ilgili..

NATO ile ilgili..

Rusya ve diğerleri ile ilgili..

Ve hatta..

Ukrayna - Rusya savaşı ile ilgili..

Ve hatta Suriye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile ilgili…

Bölücü ve gerici cereyanlarla ilgili..

Öyle bölük pörçük değil.

Karşılıklı ve tamamı…

Net ve kararlı bir biçimde..

Öyle bazı programlara çıkarak yarım yamalak değil.

Aynı ittifak içinde ve fakat karşılıklı ne düşünüyorlar Türkiye ve Dünya ile ilgili..

Görelim bakalım.

Kimin sepetinde ne kadar pamuk var?

Tekli değil, çoklu…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Recep Songün
 26 Ekim 2022 Çarşamba 21:44
Sevgili kardeşim, Sizin öneriniz hayalin de ötesinde...Gerçek demokrasi olan ülkelerde, en sona kalan iki aday,her şeylerini ortaya koyarlar.Tam bir 'sepet boş mu,yoksa dolu mu'çatışması.En çok olumlu görülen aday,o tartışmayı kazanır.Bizde de İstanbul Büyük Şehir Belediye başkanlığı yarışında örneğini gördük İmamoğlu,rakibini hakem kararıyla ,açıkça ringe yapıştırmıştı...Şimdi de,ortada ismi geçen iki aday Sayın Erdoğan ve Sayın Kılıçtaroğlu mindere çıksalar,sevapları ve günahlarıyla güreşseler bir saat,ya da daha uzun süre,biz de görsek...Değerlendirmeyi halkımız yapsa...Yenilen aday,minderden çekilse...Kanımca,böylesi çok daha rahat olabilir...Sevgiler.
 İsa Ön
 25 Ekim 2022 Salı 15:08
Çok doğru sayın vekilim. Örnegin; Soru soran şunu da sormalı bence, Siyasi partiler yasası ve genel başkanların şu anki yapısı değişmeden Başkanlık sistemi ya da Parlementer sistemin neyi değiştirebilir? diye sorulmalı bence.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz