Yaşam bir değişik hal aldı bu ülkede!
Her alanda, her konuda, her yerde...
Kaba, kırıcı ve hırpalayıcı oldu toplum!
Kırıyor, döküyor, dövüyor, bıçaklıyor, öldürüyor insanoğlu!
AVM'de kafe tarıyor; kafası bozuluyor arkadaş çevresini toplayıp "husumetlim" deyip restoran basıyor; tekel bayisinde adam öldürüyor; markette kasiyeri dövüyor!
Trafik canavarı oluyor; motorsiklette gösteri yaparken havaya sıkıyor!
Kaldırımda yürüyen insanlara dalıyor!
Yol kesip asker halayı çekiyor, düğün konvoyu yapıyor durmaksızın havaya sıkıyor!
Dileyen kafasına göre takılıyor sanki!
Ne çok hoyrat!
X
Her şey gibi insanımız da değişti!
Eğitim deyin...
Kültür deyin...
Hak-hukuk-adalet deyin!
Ne derseniz deyin!
Psikologlar, sosyologlar girsin işin içine...
Araştırıp incelesinler, sonuçlarını toplayıp raporlaştırsınlar...
Ama...
Toplumsal bir travma yaşanıyor olduğu gerçeği çıkmaz mı ortaya?
X
İnanmıyorsanız...
Günün 24 saati kanal fark etmeksizin açın televizyonlarınızı...
İzleyen tv programlarını...
Sabah kuşağı, öğle sonrası sapkınlıklarını gösteren yayınları ve her saat başı haberleri...
Anlatmaya çalıştığımız değerler yitimini dizi izler gibi izleyebilir, haberlerde görebilirsiniz...
Ailesini yok edenler...
Kadınları katledenler...
Sokak hayvanlarına işkence yaparak öldürenler...
Çocuk tacizcileri...
Otobüs şoförünü bıçaklayanlar...
Otobüste üstüne çıkıp tepinerek yaşlı insanları dövenler...
Kocasını sevgilisiyle bir olup öldürenler...
Daha neler neler!
Bunun adı ne çok horatlıksa...
Travma değil midir sizce de?
X
Bu ülke yerel seçime gidiyor...
Siyasi partilerin genel başkanları, milletvekilleri, adayları tüm örgütleri meydan meydan, dolaşıyor...
Mikrofon ellerinde bağırıp çağırıyorlar...
Konuşma dili giderek ne denli hoyratlaşıyor farkında mısınız?
Ne denli kırıcı, zedeleyici, insanları bir anda oradan oraya taşıyan ayrıştırıcı bir dil kullanımı!
"Onlar, bunlar, şunlar..."
İnsan için daha ne kadar kırıcı olunacak?
Bir emeklidir dile dolandı, gidiyor!
Emekliyi koymadıkları yer kalmadı!
İnsanlarla bu kadar uğraşmanın, sözün ona "istediğini veriyormuş" gibi söz etmek...
Ya da...
"Size biz bakacağız" tavrı içinde yoksulluğunu yüzüne vurmanın kırıcılığını...
O onulmaz hoyratlığını yarın nasıl çözebilirsiniz?
X
Hiç olmaması gereken yerlerde bile hoyratlık bulaşıcı bir hastalık gibi çıktı ortaya...
Tam bitiyor derken, yeniden "hortladı" desek yeridir!
Sporda, özellikle futbolda!
Türkiye'nin büyükleri diye anılan iki kulübün başkanından yöneticilerine birbirlerine söylemedikleri söz kalmadı...
Her gün yeni bir açıklama, kırıcı, zedeleyici bir dille birbirini hırpalamak, küçük düşürmeye çalışmak; ağır suçlamalar!
E yöneticisi hırlaşınca, doğaldır ki taraftar grupları da geri durmuyor ve futbol "çirkeflik" görüntüsü içinde kaosa sürükleniyor!
Alın size travmanın büyüğü!
X
"Hangi ara buraya gelindi" diye sormaktan öte...
Uzunca yıllar geçmişten başlayarak bugüne gelinceye değin, hangi değerlerin yitimine göz yumulduğuna...
Sosyo-ekonomik nedenlerini net biçimde ortaya koymaya...
Adaletin işleyişine...
Suçluların yakalanıp cezalandırılmasındaki eksik ve aksaklıklara acilen bakmakta ve çözüm üretmekte yarar var...
Hoyratlıkla birlikte travma büyüyor!
Sayfa başına git