MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
AKP gönüllüleri
Tayfun MARO
YAZARLAR
21 Mart 2014 Cuma

AKP gönüllüleri

Hain! Bu sıfat çok ağır bir ithamı içeriyor olmakla birlikte tam olarak ihaneti karşılamayan durumlar için de kullanılabiliyor.
Hain olmanın o kadar da kolay olmadığını düşündüğümden, kullanmamaya özen gösteriyordum; Lakin bu kez kullandım. Çünkü yerel seçim adayları belirlendikten sonra, birkaç gün içinde hazırlanıp piyasaya sürülen bir oyunun ihanet sahneleri enikonu sinir bozmaya başladı.
 
Türkiye, 30 Mart’ta, yerel seçimlerin önemini çok aşan boyutlarda bir siyasal hesaplaşmaya hazırlanıyor. Ya bir diktatörün ülkeyi ayakları altına almasına izin vereceğiz, ya da ona haddini bildireceğiz.
İnsan hakları, özgürlükler ve demokrasi açısından adeta “olmak ya da olmamak” kıvamında öneme sahip bir seçim süreci yaşıyoruz. Ve bu süreçte, CHP İzmir örgütünde olan bitenlerin rahatsızlık yarattığını da biliyoruz.
Olağan koşullarda bu tür rahatsızlıklar görmezden gelinebilirdi; Fakat içinden geçtiğimiz olağan dışı koşullarda bu rahatsızlıkların yatışmak bir yana bambaşka gelişmelere yol açması, ihaneti de gündeme getirdi.
Adayların belirlenme sürecinde CHP’li, seçilmediklerinin ertesi günü DSP’li olan aday adayları, bu ihanetin baş aktörleri olarak hayatımıza teklifsizce girmiş bulunuyorlar. Tam da ihanetin ortaya çıktığı yerde...
 
Neden ihanet? Bugün DSP’den aday olanların hemen hepsi geçen dönemde CHP’den aday gösterilmişti ve hepsi de Genel Merkez tarafından işaret edildikleri için seçim kazanarak o koltuklara oturmuşlardı. Bu defa da başkaları işaret edildi. Fakat aday gösterilmeyenlerin bir kısmı CHP Genel Merkezi’nin bu kararına tepki vererek, gösterecek aday bulamayan DSP’den aday oldular. DSP’nin olmayan oyları ve silinip gitmiş siyasal varlığıyla seçim kazanacaklar!
Bu seçimlerin siyasal bir hesaplaşmaya sahne olacağı kimsenin meçhulü değil. Hal böyle iken, oyların AKP lehine bölünmesine yol açacak DSP kartının oynanmasını demokratik bir seçim olarak okumak mümkün değil.
Ülke tek adam yönetimine giderken ve Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk iddialarıyla çalkalanırken, AKP’yi yüreklendiren eski CHP’li DSP adaylarının tutumu bu anlamda Cumhuriyet yurttaşlarına ihanettir.
Onların böldükleri oylar nedeniyle AKP tarafından kazanılacak her belediye, ihanetlerinin belgesi olacaktır.
 
Bu ihanet belgeselini ibretle izlerken görüyoruz ki, muhtemelen AKP kurmaylarından aldıkları talimatlarla CHP oylarını bölmek için giderek pervasızlaşan CHP’den devşirme adaylar, CHP’lilerin sabrını ısrarla sınamaktalar. Elbet de sabrın da bir sınırı var; Bilindiği üzere, Hakan Tartan CHP’yi eleştirirken, “odun koysak seçtiririz” dendiğini öne sürerek aklınca CHP’yi halkın gözünden düşürmeye çalışıyor. Alaattin Yüksel yaptığı bir konuşmada bu haksız ve çirkin suçlamayaşöyle karşılık verdi; “Öyle bir düşüncemiz olsaydı seni aday gösterirdik.”
Hakan Tartan, centilmenliğe aykırı propagandasını son derece kışkırtıcı ve gerçek dışı argümanlarla sürdürüyor; hele hele Sema Pekdaş’a yönelik karalamaları kendisini iyice gözden düşürdü.
 
Bundan bir ay öncesine kadar, CHP’den aday adayı iken, Hakan Tartan’ın CHP’ye yönelik hiçbir eleştirisi yoktu; Aday olamadığının ertesi günü hidayete erdi ve suçlamalara başladı. Bu samimiyetsizlik, Konak’ta yaşayanları budala yerine koymaktır; cevabını 30 Mart’ta alacaktır.
30 Mart’tan sonra, AKP ile aralarındaki örtülü ittifak nasıl devam eder bilemeyiz ama biz bu AKP gönüllülerinin yüzlerine her baktığımızda, Cumhuriyet’e ve halka ihanetin derin izlerini göreceğiz.
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz