Adaylara doğru...

Hani ‘adamın on parmağında on hüner var’ derler ya… Onun on parmağında çok hüner var: Prof.Dr. Suat Çağlayan’ın…

Asıl mesleği çocuk doktorluğu… Ama, aynı zamanda bir siyasetçi ve Başbakan Bülent Ecevit döneminin Kültür Bakanı. Halen de Çiğli ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi… Ayrıca roman da yazıyor, köşe yazarlığı da yapıyor…
***

Geçen günlerde… bize de gönderdiği “Sayın Genel Başkan Lütfen El Koyun” başlıklı çağrı yayınladı bir gazetedeki köşesinde…

Çağrının çok çok özeti yaklaşığıyla şöyle ;

*Belediye başkan adaylarının açıklanmasının gecikmesi, partide kaosa neden olmaktadır.

*Açıklama geciktikçe özellikle ilçe adayları, Ankara’da çalmadık kapı bırakmamaktadır.

*Aday açıklanması geciktikçe, liyakatlar ayaklar altına alınmaktadır…

*Hemşericilik ya da başka gerekçelerle bazıları Urla gibi bazı ilçe adaylarını sahiplenmektedir.

***

Yazılanların içinde isabetli tespitlerin olduğu kuşkusuz da… Aday belirleme de geç kalındığı ve sonuçlarına ilişkin kimi vurgular o kadar da değil. Aslında çok geç kalınmış da değil…

İletişimin Tv. ve sosyal medya ve diğer kanallarla çok geliştiği dijital çağımızda… Gerekli propaganda yapılabilmesine yeterli zaman ve zemin, kaybedilmiş değil…

Adayların kimilerinin işi gücü bırakıp, pervanelerin ışığa koşması gibi… Ankara’ya gitmeleri ve oralarda yönetici peşinde koşmaları, gereksiz zaman ve enerji kaybıdır ki, bu doğru…

Geçmişte “Duayen Milletvekilleri” döneminden kalma ; eş dost, akraba, arkadaş, hemşeri atamaları zaman zaman olmuş, liyakat ilkesi rafa kalkma durumunda kalmıştır ki, bu da doğru…

Ama, Özgür Özel’in Genel Başkanlığının başladığı bu yeni dönemde de, henüz bu sakıncalı durumların oluştuğunu söylemek için erkendir, çünkü sonuçlarda görülebilecektir…

Kaldı ki, parti çalışmaları sekteye uğramış da değil. Genel Başkanın parti tabanının ve halkın özlemlerini karşılayıcı ve çarpıcı vurgulamalarının yanında…

Aday belirleme yöntemlerindeki sürekli değişimin getirdiği belirsizlik, rüzgarda saman çöpü aramak gibi olsa da… tüm aday adayları, halk arasında çalışmalarını, yoğun biçimde de sürdürmekte…

***

İzmir’in ön seçim yapılacak yerler dışında tutulması… dışarıdan kimilerinin iştahını kabartmış olmalı ki, İzmir’e kapak atma uğraşıları olmuş, tepkiler üzerine durulmuştur.

Bunda da, İzmir İl Başkanının, mealen ;
‘İzmir İzmirlilerindir. Dışarıya ihtiyaç yoktur’ demesinin ve yakında da tekrarlamasının, vakum etkisi ile hayalcilerin etrafının boşalmasının etkisi olmuştur...

Kadın yönetimine en yakışan yerlerin başında ; Atatürk ilkeleri ve laiklik mesajları içeren Karşıyaka olmak üzere… kadın adaylı ilçelerin hangilerinin olacağına olan, heyecan ve merak da, maksimum seviyeye ulaşmış durumda…

Kimilerinin de, kendi ilçeleri yerine, başka ilçelerin öz evlatları dururken, gidip oralardan aday adayı olmaları… Onlar için, karşıdan karşıya gözleri bağlı geçmek gibi bir durum oluşturmuş durumda…

Yine, neredeyse Karşıyaka’nın Bostanlı’sı, ya da Çiğli’nin Ataşehir Mahallesi kadar nüfusu olan kimi İlçe belediye başkanlarının Büyükşehir hayali de, akıntıya karşı yüzmek… durumunda!

İzmir müdahaleye açık ve sahipsiz bir kentmiş gibi… ‘Ateş olmayan yerden duman çıkmaz’ ata sözü doğru değilse eğer… Neden Büyükşehir Belediye Başkan Adayı şu olsun, kimi İlçelerin başkan adayları şu olsun gibi, dış müdahale söylentileriyle çalkalansın ki, İzmir, Ankara, hatta Türkiye?

Kuş darıdan kaçmaz misali…

Genel Başkan Özgür Özel’e, her yönden de güçlü destek verilmeli!

İyi Pazarlar…