MENÜ
İzmir 11°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Afyon krizi ve 1 Nisan hazırlığı...
Engin ÖNEN
YAZARLAR
10 Mart 2024 Pazar

Afyon krizi ve 1 Nisan hazırlığı...

CHP Afyon Belediye Başkan Adayı Burcu Köksal’ın miting konuşmasındaki ayrımcı sözler ister istemez kamuoyunun gündemine oturdu. Bu sözler çok çeşitli açılardan değerlendirmeyi hak eden önemdedir.

Bir defa “Ben belediye başkanı olunca, belediyenin kapıları DEM’liler hariç bütün partililere açık olacak” sözlerini söyleyen kişi bir avukat. Ve yasa dışı bir uygulamadan söz ediyor. Belediye kamu kurumudur ve kapısında parti sorulmaz. Partiyi bırakın Baro’nun bile disiplin soruşturması gerekiyor. Çünkü hukuku ihlal çağrısı yapıyor.

Ayrımcılık yapıyor ve alkış alıyor. İmamoğlu kendisine kapıyı gösterince de anında İYİ Parti ve Zafer Partisinden transfer teklifi alıyor. Bu da çok önemli detay. Yasal meşruiyetin ürünü olan ve ona sahip çıkmakla yükümlü olan partilerin, bu sözleri kınamak yerine desteklemesi çok vahim bir siyasi iklimi yansıtıyor.

Burcu Köksal’ın aynı zamanda CHP Grup Başkan Vekili olması da işin vahametini artırıyor. Kahvedeki veya sokaktaki bir partili söylemiyor bu sözleri, partinin kurumsal yapısı içinde söz sahibi olan birisi söylüyor. Ve bu sözlerin Genel Başkan Özgür Özel’in “dil sürçmesi” açıklamasındaki gibi, geçiştirilebilecek kadar basit bir gaf değil.

Her ne kadar bu sözler Afyon’da söylenmiş olsa da, bu şehrin seçim sonuçlarına zerre kadar etkisi olmayacaktır. Ama sözün ağırlığı, zaten hassas denge üzerinde bir mücadeleye sahne olan İstanbul’u etkilemeye yönelik olduğunu düşündürdü doğal olarak.

Parti içi bölünmede Kılıçdaroğlu’na yakın, İmamoğlu’na uzak bir siyasetçi olması bu yorumları da beraberinde getirdi. Çünkü partide yetkili bir siyasetçi ve belediye başkan adayının bu ayrımcı dili en çok DEM’li seçmeni etkileme ihtimali taşıyor.

Özgür Özel’in aday belirleme süreci gibi bu krizi de iyi yönetemediği açık. Dil sürçmesi diye düzeltme yapma çabasına, Köksal, “hayır dil sürçmesi falan değil” diye yanıt vermesi de bu krizi iyi yönetemediğini göstermektedir. Genel Başkanını kamuoyu önünde ret eden bir tutum sergiliyor ve parti yönetimi buna bir yaptırım düşünemiyor.

Özgür Özel ve Veli Ağbaba ikilisi (ağırlıkları aynı olmamakla birlikte yanlarında bir iki kişi ile birlikte) aday belirleme sürecini, harita üzerinde burası senin, şurası benim şeklinde yönetince, hiçbir ilke ve hiçbir ikna edici ölçüt kullanılmaması büyük bir güven kaybına yol açtı.

Anketler ve mülakatlar, aday adayları ile alay eder gibi oyalama işlemleri olarak kaldı. Nitekim bu konulardaki açıklamalarında Özgür Özel oldukça çelişkili sözler dile getirerek bu güven kaybını daha da artırdı.

Parti profesyonel kadrolarında ciddi bir Kurultay beklentisi oluşmuş durumda. Bu güvensizlik ortamı ve kırgınlar/küskünler ordusu 1 Nisan için bileniyor. Pek çok politikacı, Özgür Özel’in geleceğini bitirdiği görüşünde.

Seçim sonuçları da çok önemli elbette ama her halükarda 1 Nisan’dan itibaren CHP’de tekrar bir kurultay için imza toplanmaya başlanacaktır. Onun sonucu ise, belli ölçüde seçimde alınan sonuca göre şekillenecektir.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in Ankara ve İstanbul ziyaretleri, Afyon sabotajından sonra İmamoğlu’nun yanında görüntü verip buna karşı yeni aday Cemil Tuğay’ın yanına bile yanaşmaması sadece bir örnek.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz