MENÜ
İzmir 11°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Ah o şiir…
Işıl Öztürk BULUT
YAZARLAR
5 Aralık 2013 Perşembe

Ah o şiir…

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği
 
İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya
 
Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin
 
İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiği
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına
İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına
 
Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın
 
Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı
 
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına   
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana…
***
Ataol Behramoğlu’nun bu özel şiiriyle daha öncede karşılaşmıştım ama
Hayatım boyunca aklımdan çıkmayacak bir olay sonucu karşılaşmak derinden yaralamıştı beni…
Hüzün dolu, keder dolu, tüyleri diken diken eden bir karşılaşma.
Çok şey bırakan, çok şey öğreten bir karşılaşma…
***
O gece nöbetçiydim
Olaylara yakın durmamız için gerekli polis telsizine dikkat kesilmiştim
Bir anons o gecenin ilk olayını duyuruyor,
Şofben zehirlenmesi sonucu hastaneye getirilen kişinin durumunun ağır olduğu bildiriyordu
Ekipmanlarımı alarak hastaneye doğru yola çıktım.
Bostanlı’daki özel hastaneye girdiğimde durumu ağır olan kişinin hayatını kaybettiğini öğrenmiştim.
Hastanedeki feryatlardan yaşamını yitiren kişinin henüz çok genç biri olduğunu öğrenmem de fazla zamanımı almamıştı.
Genç kızın evinin hastaneye olan yakınlığı da ne yazık ki onu hayata bağlamamıştı.
***
Onlarca, yüzlerce kişiye şifa olmayı yıllar öncesinden seçen genç kız,
Diş Hekimliği Fakültesi’nden henüz o gün mezun olmuştu.
Mezuniyetini ailesiyle kutlama kararı almıştı.
Aile büyüklerinin de katılacağı yemek için hazırlıklar sürerken
Duş almak için banyoya gireceğini duyurmuştu.
Ailenin tek evladı olan güzeller güzeli genç kız, girdiği banyodan cansız bedeniyle çıkmıştı.
Apar topar hastaneye götürülmüş ama orada da canlandırılamamıştı…
***
Yaşadığı daireye düşen ateş, tabir yerindeyse tüm apartmanı dağlıyordu
Genç kızın yaşadığı yer yangın yeriydi sanki.
***
Güzel yüzlü genç kızın şofben kurbanı olduğu ertesi günkü gazetelerde yerini almıştı.
Yeniden genç kızın evine doğru yol almıştım.
Sakinleştiricilerle ayağa kalkmaya çalışan anne, baba, yakınlar perişan olmuştu.
Kapıdaki yakınına, genç kızın odasına girmek istediğimi söylemiştim.
Anlayışla karşılanmış, talebim odanın kapısı açılarak yanıt bulmuştu.
Oda neydi?
Odanın büyük bir bölümünü o şiir kaplamıştı.
Yatağının ucuna astığı o şiirle güne uyanıyordu belli ki…
Belli ki her gün, her odaya girişinde bunu kendine tekrar ediyordu...
“Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı”…
Gençliği, güzelliği, geleceğe katacağı şifaları, kariyeri, hepsini geride bırakıp gitmişti.
Kader onu bir gece ansızın hayattan koparmıştı, geriye bıraktığı miras şiirle…
“Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı”…
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz