MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Anket yasaksa fallar ne güne duruyor?
Gönül Soyoğul
YAZARLAR
28 Mart 2014 Cuma

Anket yasaksa fallar ne güne duruyor?

YSK’nın seçim yasağı nedeniyle “İzmirli kadınlar AKP’ye niye oy vermez” başlıklı yazımda İzmirli Integral şirketinin yaptığı kamuoyu anketinden geriye dönük iki minik sonucu paylaşmış, 2014’te İzmirli kadınların oy tercihlerini ise “seçim yasaklarına girdiği gerekçesiyle” es geçmiştim. Halt etmişim!
Kağıda basılıyor olsak ‘yazımın mürekkebi kurumadan” diyebileceğim sürede, peşpeşe iki anlı şanlı anket firmasından yaptıkları kamuoyu yoklamalarının sonuçları düştü internete. Biri, 2009 seçimlerinde AKP’nin oyunu 10 puanlık yanılmayla bilen(!) Başbakan Erdoğan’ın ‘akil adamları’ndan Tarhan Erdem’in Konda’sına, diğeri de Konda’ya benzer sonuçlara ulaşmış A&G firmasına aitti.
“E hani yasaktı anket sonuçlarını yayınlamak?” gibi yerleşik bir refleks gösteren,
Anket firmalarına olan aşınmış güvenini ‘Alo Fatih’ kayıtlarıyla ‘o partiden al şu partiye ekle’ dalavereleriyle yitirmiş biri olarak ciddiye almasam da…
Yüksek Seçim Kurulu’nun net biçimde ortaya koyduğu seçim yasağına uymayı sürdürüyorum bugün de.
Ve anket yerine ‘fal’ paylaşıyorum.
Her ikisinin de bilimselliği tartışmalı nihayetinde, neden olmasın?
Üstelik ‘Türkiye’nin geleceğine’ dair kehanette bulunan da ‘bakla falı’ açan yerli bacılarımızdan değil; dünyaca ünlü bir astrolog; Susan Miller.
Twitter yasağından girip Youtube’un kapanmasına “Hükümetin Twitter’ı kontrol altına almak istemesi ne kadar çaresiz olduğunu gösteriyor” okkalı yorumunda bulunan Miller; ardından da kullanıcıların 30 Mart seçimleriyle ilgili tahmin isteğini kırmayıp öngörülerini paylaşmış. Her hafta Hürriyet’te/Hürriyet.com’da haftalık burç yorumlarını paylaşan, genelde hep iyimser olduğu için hiç kaçırmadığım bu sevimli astrologun ağzından bu kez bal damlamamış ama…
“Güneş tutulmasının Türkiye’deki seçimleri etkileyeceğini” söyleyip devam etmiş:
“Yerel seçimlerin olduğu 30 Mart’ta Yeni Ay, Koç burcunda. 29 Nisan’da gerçekleşecek Güneş Tutulması da seçimleri etkileyecek. Bu, hali hazırdaki hükümetin seçimlerden sonra, sonuçlara kızgınlıkla baskıyı daha da artıracağını gösteriyor. Nisan’daki sert tutulmalarla Türkiye hengameli bir sürece giriyor. Ama doğruluk her zaman galip çıkar. Türkiye’nin siyasi iklimiyle ilgili ayrıntılı bilgim yok. Ama tutulma ve Yeni Ay dönemi, Plüton’un etkili olması, hükümetin adaletsizliğinin ve baskısının artmasını işaret eder.”
 
 
Kaleminin adaletine hep güvendiğim Umur Talu’nun “Ezilenlerin, yoksulların, dışlanmışların temsilcisi olarak gelmiş bir iktidarın.. Ülkeyi bu kadar kendi malı ama mecazi değil, taşıyla, toprağıyla, arazisiyle, imarıyla, ihalesiyle bu kadar kendi şahsi malı gördüğü; devleti bu kadar şahsileştirdiği bir dönem hakikaten yoktur” cümlelerinden yola girip
Evrensel’in Başyazarı İhsan Çaralan’ın 17 Aralık’tan bu yana yaşananların bir nevi özeti olan “Hiçbir toplum bu ağırlığı taşıyamaz” başlıklı yazısının son paragrafından çıkıyorum…
“Bugün Erdoğan’ı destekleyen halk kesimi, yeterince azalmamış olsa bile, bu büyük rezillikler yığını bütün dünyanın aklı başında insanları için kaldırılabilir bir ağırlık değildir. Böyle bir dünyada, böyle bir Başbakanın bir ülkenin Başbakanı olarak kalması olanaksızdır! Er geç bunun sonucu sandığa da yansıyacaktır. Hele de önümüzde arka arkaya, birisi iki gün sonra yapılacak üç seçim olduğu düşünüldüğünde birinci sandıkta olmazsa da ikinci, üçüncü sandıkta bu rezillikler yığınının sonucunu görecektir. Bu kaçınılmazdır. Çünkü hiçbir toplum böyle bir ağırlığı uzunca süre sırtında taşımaya katlanamaz. Türkiye toplumu da bu ağırlığı taşımayı reddedecektir! Halk bu yükü sırtından ne kadar çabuk atarsa o kadar çabuk rahatlayacaktır!
Dileyelim ki 30 Mart seçimi halkın bu yükü sırtından atmak için hamle yaptığını gösteren sonuçlar doğursun!”
 
AKP’nin Türkiye genelindeki oylarının sandığa bir şekilde yansıyacağını ama bu düşüşün henüz ‘tepetaklak’ seviyede olmayacağı tahminini yapan biri olarak tahminden öte emin olduğum şudur ki… O da, oylarında azalma ya da artma olsa da 31 Mart’tan itibaren bizi daha zorlu ve daha da yorulacağımız günlerin beklediği…
İster susan Miller’ın gökyüzü falına/kehanetine inanın, isterseniz Cengiz Çandar’ın bugünkü yazısındaki “Tayyip Erdoğan bir yanda devleti ‘namusunu koruyamayacak hale sokacak ölçüde zayıflatırken, öyle kutuplaşmış bir Türkiye toplumu yarattı ki seçimlerden hangi oy oranları çıkarsa çıksın, Türkiye’yi 30 Mart öncesinde yönetti gibi yönetemez. Ancak bir ‘baskı rejimiyle’ yönetebilir. Yolsuzların hesabını vermeyeceği, örtbas etmek için gereken her şeyi yapmaya çalışacağı, muhalif tüm sesleri susturmak isteyeceği bir ‘baskı rejimi’ne ‘mecbur’dur” öngörüsüne…
Her halükarda bizi seçimlerden sonra ‘bayram gibi’ bir hayat, özgür ve demokratik bir Türkiye beklemiyor.
Oylarınızı bu bilinçle kullanın, heder etmeyin…
 
VE BİR DE İZMİR NOTU DÜŞELİM SON SEÇİM YAZISINA…
 Kimi adayların ağzından söz değil adeta kusmuk çıktığı, riyanın, ikiyüzlülüğünün, şahsi plan ve programın şahlandığı, yalanın tavan yaptığı böylesi bir seçim ortamı yaşanmadığında, aklı başında herkes hemfikir. İzmir de aynı çirkin kaderi paylaştı yazık ki…
Umalım da hiç değilse seçimden sonra kentimize bu anlamda bir sükunet gelsin… “Türkiye’den sıkılan” olursa, İzmir’de huzur bulsun!
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 
 31 Mart 2014 Pazartesi 14:03
Ulaşılamayan köy olan izmire gelsinler huzur içinden son yıllarını foseptik kokan sokak köpekleri ile kavrulmuş şehir de huzur bulsunlar çok haklısın
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz