Başörtülü bacınız bıçaklanırken hepiniz oradaydınız be!
Başörtülü bacınızı bıçaklayanlar ateist laikler değil…
Başörtülü bacınızı bıçaklayanlar Geziciler de değil…
Başörtülü bacınızı bıçaklayanlar Atatürkçü, Kemalistler hiç değil…
Başörtülü bacınızı bıçaklayanlar Sosyalistler hiç ama hiç değil…
Başörtülü bacınızın bıçaklandığı olay mahalli Arap ülkelerinden biri değil…
Başörtülü bacınızın bıçaklandığı olay mahalli Şeriatla yönetilen İran da değil…
Başörtülü bacınızın bıçaklandığı olay mahalli İŞİD’in hâkim olduğu bölgelerden biri hiç değil…
Başörtülü bacınızın bıçaklandığı olay mahalli Afganistan ya da Pakistan hiç ama hiç değil…
Olayın ayrıntıları fotoğraf ve video görüntüleri ile birlikte dokuz Şubat tarihli Cumhuriyet Gazetesinin manşetindeydi:
‘Denizli'de bir kişi kendisinden boşanmak isteyen eşi 30 yaşındaki Ayşe Özdağ'ı, sokak ortasında yere yatırıp defalarca bıçakladı… Davut Özdağ, kendisinden boşanmak isteyen 4 yıllık eşi Ayşe Özdağ'ı elinden tutup sürükleyerek sokak arasına getirdi. Kendisine direnen Ayşe Özdağ'ı önce ayaktayken bıçakla yaralayan Davut Özdağ, ardından yere yatırdığı kadının üzerine çıktı. Davut Özdağ, eşini boğazı da dahil olmak üzere vücudunun çeşitli yerlerinden bıçaklamayı sürdürdü… Bu sırada dehşet anlarına tanık olanlar, Davut Özdağ'a tepki gösterdi. Çevrede bulunanlardan biri eline taş alarak Davut Özdağ'ı korkutmaya çalıştı. Bir diğer vatandaş oturduğu apartmandan Davut Özdağ'a plastik kova attı. Yere düşen kovayı alan bir başka vatandaş ise, Özdağ'ın kadını bırakması için çaba gösterdi. Çevrede toplananların tepkisi üzerine Davut Özdağ, kaçtı. Çevredekiler, kurtarılan kadına sağlık ekipleri gelinceye kadar müdahale etmeye çalıştı. Ayşe Özdağ'ın boğazına tampon yaparak kan akışı durdurulmaya çalışıldı. Bu sırada gelen acil yardım ekipleri, Ayşe Özdağ'ı ambulansla Denizli Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. Ameliyata alınan Ayşe Özdağ'ın sağlık durumunun ağır olduğu bildirildi’ (Cumhuriyet Gazetesi, 9.2.2015).
Şimdi başta, Fransa’da bir karikatür dergisinin fanatik İslamcılar tarafından öldürülen çalışanları için, Paris’teki ptotesto yürüyüşüne katılan Başbakan Ahmet Davutoğlu’na; daha sonra, başörtülü bacılarımızın özgürlük ve haklarını koruma konusunda geçmişten beri nasıl militanca bir savunma mücadelesi verdiğini bildiğimiz (!) Sayın Cumhurbaşkanı’na; ve başörtülü bacılarımız sırf kamuda ve üniversitelerde başörtüsü takabilsin diye, anayasayı dahi hiçe sayarak koskoca rektörleri haksız yere hapse attırmaktan çekinmediğini ve bilahare askeri vesayetin kökünü bile bu vesile ile kazımak uğruna paralel yapılara göz yumup, kendi bindikleri dalı dahi neredeyse kesme korkusuzluğunu göze alarak, ne büyük fedakarlıklar yaptığını bildiğimiz AKP iktidarının değerli tüm yönetici ve milletvekillerine sesleniyorum:
Sokak ortasında, vahşice, herkesin gözü önünde ve güpegündüz, adeta bir koyun gibi boğazlanarak ağır yaralanan, bu başörtülü bacımızın, kocasından sırf boşanmak istedi diye katledilmek istenmesini ve ayrıca, çevrede olanların olaya ciddi bir şekilde müdahale etmek yerine adeta seyirci kalmasını da protesto etmek için Denizli’ye, olayın yaşandığı sokağa gidip, bir protesto yürüyüşü düzenler misiniz?
Yok eğer düzenlemezseniz ‘başörtülü bacınız bıçaklanırken, hepiniz oradaydınız be’ diye bağırmak, bundan sonra, bu ülkedeki bütün laiklerin, Gezicilerin, Atatürkçü, Kemalist ve sosyalistlerin, her zaman ve her fırsatta boynunun borcu olsun!
Sayfa başına git