Erdoğan yargılanma tehdidi altında.
Sadece kendisi değil, Bilal de Sümeyye de...
Yargıdan kurtulmanın tek yolu mecliste çoğunluğu elde bulundurmak, bu arada dokunulmazlığı muhafaza etmek veya kazanmak.
Bunun için önümüzdeki seçimde muhtemelen Bilal de Sümeyye de milletvekili olacaklar.
Bu seçim Erdoğan ailesinin geleceğini belirleyen seçim olacağı için mutlaka kazanılması gereken bir seçim.
Bu nedenle yemin, tarafsızlık, anayasaya bağlılık gibi değerler beklenmemelidir. Kendisi de zaten
davranışları ile bunu göstermektedir.
Seçim normalde de olsa kedilerin yardımı ile de olsa kazanılacak. Bu öyle biline.
Sonra vay ben duymadım vay ben görmedim denilmeye.
Başbakanın başkanlık başkanlık diye tutturması kendi başbakanlığının garantisi nedeniyleidir. Kendisinin demokratik bir ortamda başbakan olacak oyu alma olasılığı olmadığına ve ancak bir başkanın koltuğunun altında başbakan kalabileceğine göre benden sonra tufan mantığı ile başkanlık başkanlık diye tutturması normal.
Nasıl ki o makama oturması bir kişinin tasarrufu ise kaldırılması da o bir kişinin tasarrufundadır. Liyakatsız insanların makam mevki kapmak için çırpındıkları bu ülkede sıfır sorun hedefi ile başlayıp sorunsuz ülkeleri sıfırlayan bir dışişleri bakanından T.C.’nin Başbakanı olma ihtimalini reddetmesini beklemek saf hayalcilik olur.
Dört bakan oylamasında siyaha beyaz diyen insanlardan hangisi bu görevi reddederdi acaba. Hiç biri.
Şöyle böyle derken 6-7 ayı geçti Cumhurbaşkanlığının. 4-4.5 yıl kaldı. Uzun zaman değil. Bundan sonraki Cumhurbaşkanlığı seçimi garanti değil. Ne kendisi için ne de partisi için.
O nedenle gerekirse seçimleri de ayarlayabilecek anayasa üstü bir yetkiye ihtiyacı var. Kırallar gibi kıralcıklar gibi.
Önümüzdeki seçim normali kaldıramaz. Anormal olmak zorunda. Anormal sonuçlar olmak zorunda. Kasetler, belden aşağı vuruşlar ve haksızlığın karşısında esas duruşlar olmak zorunda.
Bu paralelciler var ya paralelciler, yüzde 92 ile yargılanmama garantisi sağlamış Evren’i bile yargıladılar. Benden söylemesi…
Bense Sümeyye’nin başkanlığındaki Türkiye’yi düşünüyorum…
Üzülüyorum.
Şiir diyelim iyisi mi…
BENİM
Ademin özü balçıktır
Balçığı yoğuran benim
Kemik dediğin kılçıktır
Havayı doğuran benim
Haktım huzuruma vardım
Ne ağladım ne yalvardım
Kurban edilen davardım
Meleyip bağıran benim
Hayırı katıp da şerre
Alıp götürdüm mahşere
Sonra üfleyip de sura
Ölüme çağıran benim
Her şeyim ya hiçbir şeyim
Ben üzüntü ben neşeyim
Bırak mezarım eşeyim
Akılı ağıran benim
Sayfa başına git