MENÜ
İzmir 12°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Ruhuma çağrı: Sakın geri dönme
Mahmut YILMAZ
YAZARLAR
23 Aralık 2014 Salı

Ruhuma çağrı: Sakın geri dönme

Ruh sağlığımı korumak için siyasileri izlemiyorum.

Ruhu tırmalayan kanalları da izlemiyorum.
Ancak daha çok yalaka, talaka, falaka ve alaka kanallarını izlemiyorum.
Bir siyasetçi gördüm mü haber aralarında, elim ne zaman kumandaya gidiyor, ne zaman zaplıyorum farkında değilim.
Mermi hızında gönderiyorum sinyalleri.
Kumandadan uzak yakalanmışsam veya günün anlam ve önemine göre kumandanın kontrolünü kaybetmişsem, arada geçen zamanı ömrümden ömür çalınmış sayarım.
Anlayacağınız marifeti kendinden menkullerle bozuk ayarım.
Dün akşam yakalandım böyle bir görüntüye. Türbanlı bir bayan Erdoğan’ı destekliyor, cemaate saldırıyor. Ama ne saldırış!.. paralel de paralel.
Dilimin uçundan şu kelimeler geçti. 
Tamam paralel de paralel de, para lal değil ya. Ya paralar… Para konuşur bu memlekette.

Dediğim gibi ruh sağlığımı korumak için kanalı değiştirdim.
Ama kafama takıldı işte.

Tamam alt alta yazalım Erdoğan’ın bütün dediklerini. Hepsine bir nayk işareti çakalım.
Yani doğru diyelim. Haşhaşi diyelim, sahte diyelim, ajan diyelim, paralel darbeci diyelim.

Bilirsiniz bizim memlekette en önemli küfür darbeci suçlamasıdır. Çünkü ancak bu tatmin ediyor diyeni. Suçlanan en çok bundan korkup manevi zarar görüyor.

Bildik sokak küfürleri edildiğinde söyleyende doymuyor, küfrü yiyen de. İki tarafta tatmin olmuyor anlayacağınız.

Mesela siyasilerin birbirlerine şerefsiz dediklerinde öleni hatırlamıyorum.

Yiğit takımının palaları değenekleri ellerine alıp sokağa çıkmaları bundandır.

Pompalılarla bıçaklarla karılarını öldürmeleri de bundandır.

İki kadeh attıktan sonra naralanmalarıda bundan.

Düşünsenize eskiden hasbelkader bir küfür ettin mi muhatabın tüyleri ısırgan tarlasına dönerdi.
Önemliydi küfür. Namuslu insanlar küfürden utanırlardı. Yerin dibine girsem de kurtulsam derdi küfür yiyen. Öyle ağır gelirdi.

Bunun için dürüst davranırdı insanlar. Küfürden tırsan çoktu.

Şimdi bakıyorsunuz adam aşağılanıyor ama bir teşekkür etmediği kalıyor.

Eee tabiî ki muhatabın bu rahatlığı küfredeni çileden çıkarıyor. Sözle tatmin olamayınca fiiliyata geçiyor.

Cezası da yok nasıl olsa.

Şikayet mi etti.

Sizin polis bizim polis, sizin yargı bizim yargı..

Bulunur bir çaresi.

Adam bakar bakar bakar…

Geri döner gider.

İşte adalet budur.

Ne kadar korumaya çalışsak ta ruh sağlığımız bozuk işte.

Kolay kolay düzelmiyor.

Soruya gelelim yeniden.

Tamam cemaat hakkında söylenenlerin hepsi doğru.

Bu paraları, sıfırlamaları ortadan kaldırıyor mu?

Hele faizi ile ve tekerlekli bavullarla geri alınan o paralar sizi incitmedi mi kardeşim.

Yok incitmedi diyorsan ama yağlanmışsın bee….
 
Bende mal beyanında bulunayım o zaman
 
MAL BEYANI
Ankara da üç daire
İstanbul da iki kare
Trabzon da uzun dere
Vesaire vesaire

Aslı yokta bin beşyüz at
Kayseri de bir büyük yat
Okyanusta on altı kat
Vesaire vesaire

Kışlık için apartuman
Yazlık için bolca zaman
Sıgaramdan sarı duman
Vesaire vesaire

İçel de mersin gülleri
Has bahçenin bülbülleri
Birazda berdüş halleri
Vesaire vesaire

Yaşam yorgunluğu bitap
Ayın ondördünde mehtap
Birkaç tane iyi ahbap
Vesaire vesaire
                       
Erzurum un kara kışı
Yazın gelen turna kuşu
Birde cananın bakışı
Vesaire vesaire

Baharda bitki örtüsü
Ağızda diş döküntüsü
Birde yürek anfaktüsü
Vesaire vesaire
 
Bu saydıklarımdan mada
Haritada iki ada
Karadeniz altı kıta
Vesaire vesaire

Beyanımdır herkes duysun
Hırsızlara diyin soysu
Bir tek beni bana koysun
Vesaire vesaire
 
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Sadık
 23 Aralık 2014 Salı 18:45
Sayın yazar kalemine sağlık. Vesaire, vesaire.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz