“Heybe”, dilimizin en güzel “ad soylu” kelimelerinden biridir…
Tek bi’yöreye özgü değildir…
Anadolu’nun her köşesinde dillendirilir…
Aslında “Heybe”…
Eşekle seyahat ederken eyere takılan…
Yayın gidiyorsanız, omzunuza attığınız…
Kilim veya halıdan yapılmış bir torbadır…
Bugünün dandik sırt çantalarından…
Daha görkemlidir…
Kıymetlidir…
Daha çok azık (yolculuk yiyeceği) taşınır, içinde…
Siyasilerden bir Allah’ın kulu hariç kimse kullanmaz!
O tek kişi ise…
Kıdemli Orman ve Su İşleri Eski Bakanı…
Afyonlu Veysel Eroğlu’dur…
Nereye gitse…
Nereye konuk olsa…
Bilin ki, seçmene seslenirken…
“Heybem dolu geldim” der… / derdi!
***
Gelelim bugüne…
Heybe neden önemli?
Çünkü içinde “hayati” malzeme var…
Bence…
Yaklaşan seçim nedeniyle…
CHP Lideri Kılıçdaroğlu…
Her ne kadar İzmir’in adayları konusunda…
İşi biraz “ağırdan” alsa da…
Bir çok özel ismi barındıran bir “heybesi” var!
Bir de…
İkinci heybesi var…
Birinci heybenin içinde…
İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için…
Resmen başvuru yapanlar ile…
Çaktırmadan…
Pencereden “Ben de varım” işareti çakmaya devam edenlerin…
İsimleri yer alıyor…
İkinci heybe ise…
Adeta bir “kumbara”…
İzmir’in Büyükşehir olası aday fotoğrafını bizden, hepimizden…
Daha iyi çekenlerin verdikleri bir ya da iki isim var bu heybede…
Özenli, kıymetli korunuyor…
Kılıçdaroğlu’ndan başka kimse o heybeye bakamıyor…
Heybenin dolmasını filan da beklemiyor…
Birinci heybeden umut kesildiğinde…
Yangında “ilk kurtarılacak” malzeme gibi…
Bu heybeye müracaat edilecek!
***
Bu heybede şimdilik “tek” isim var…
Kehanet değil, gerçek…
Mesela…
Böylesi “heybe”nin AK Parti’deki karşılığı “havuz”…
Çaplı, çalışkan, çemberden geçmiş…
Notu, “Pekiyi”nin altına düşmemiş bazı isimleri…
Sayın Cumhurbaşkanı biriktiriyor…
Gerektiğinde “havuz”dan çıkarıyor, sahneye sürüyor!
Bunu tüm siyasi liderler yapıyor, yapmalı da…
Neden?
Çünkü, gün geldiğinde…
“Kararsızlığın mutlaka kararlılığa dönüşmesi gereken…”
Zaman diliminde…
Hooop, torbadan çıkıyor…
Karşımıza geliveriyor…
***
Mesela…
AK Parti İzmir Büyükşehir Adayı Nihat Zeybekci…
O siyasi harekete özel…
Havuz’un “en ideal” ismi olarak İzmir için işaretlenmişti…
Nitekim, hayata geçirildi…
Böyle durumlarda…
O isme, “Adayımız olur musunuz?” diye sorulması…
Mümkün değildir…
Bu bir “zorunlu bir talimat”tır…
Fazla söze gerek kalmaz, gereği yerine getirilir!
***
Şimdi, biliyorum ki…
Kılıçdaroğlu’nun “ikinci heybesi”ndeki ismi merak ediyorsunuz…
Söyleyemem ama…
Çıtlatırım…
Aslında ikinci heybede iki isim var…
Biri İzmirli, diğeri Egeli…
Şu sırada heybeye girecek muhtemel üçüncü isim bir kadın…
Heybenin “esas oğlanı”…
Bir “belediye başkanı”…
Eski mi, yeni mi diye sormayın artık…
Henüz orta yaş eşiğinde…
Tarihi bir ilçenin gözbebeği…
Muhteşem bir Atatürkçü…
Liyakat sahibi, doğuştan hatip…
10 üstünden 10 bir aile babası…
İş bitirici, diyaloğa açık, serin kanlı, gülüşü güzel…
Sempatik…
***
Eh, benden bu kadar…
İkinci heybedeki…
Nasıl?
“Esas Oğlan”ı tahmin edebilirdiniz mi?
Nokta!
Sonsöz: “İyiyi ara, güzeli ara, doğruyu ara ama kusur arama! / Hz. Mevlana…”
Sayfa başına git