MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
İktidar yıpratır mı?
Cemil DİRİM
YAZARLAR
7 Ağustos 2013 Çarşamba

İktidar yıpratır mı?

Siyasi partilerin ve liderlerin iktidar süreleri uzadıkça yıpranacağını ve beklentileri karşılayamayacağı için oy kaybedeceği siyaset bilimi derslerin de bize öğretilmişti. Son yıllarda AK Parti kazandığı seçim başarıları ile bu tezi çürütmüş gibi gözükse de özünde doğru bir tespit olduğunu kabul etmek gerekiyor. AK Parti bir kaos ortamından sonra iktidara geldiği için istikrarın sürmesinde yararı olanlar tarafından desteklenmeye devam ediliyor. İktidarın medyada oluşan gücü sayesinde muhalif oluşumlar kendisini kamuoyuna anlatamadığı ve yeterli bir taban oluşturamadığı içinde bu bir süre daha sürecek gibi gözüküyor. AK Parti’nin başarısının nedenlerini incelediğimizde bana göre pek çok etkenden en önemlisi güçlü teşkilatları sayesinde toplumun her kesimine ulaşması ve toplumun nabzını elinde tutabilmesi. Halkın nabzını tutabilmesi için de Başbakan Erdoğan’ın yıllardır değişik firmalara her on beş günde bir yaptırdığı kamuoyu araştırmaları ile halkın gündemdeki konular ile ilgili duygu ve düşüncelerini yakından takip etmesi büyük rol oynuyor. Erdoğan, bazen alakasız bir konuyu halkın gündemine getirip, bir süre tartışılmasını sağladıktan sonra araştırmalar sayesinde halkın göstereceği tepkiye göre politikalarını şekillendiriyor. Muhalefet partileri de her konuda açıklama yapıp o politikalara gösterecekleri tepkiyi belli ettikleri için bu böyle sürüp gidiyor.
Ancak AK Parti’yi yakından tanıyan bazı kişilere göre AK Parti’nin de Turgut Özal’ın ANAVATAN Partisi gibi önümüzdeki süreçte güç kaybetmeye başlaması gerekiyor. Çünkü ilk başta safiyane bir niyetle AK Partiye destek veren farklı toplum kesimleri, AK Parti yöneticilerinin kazanılan her seçimden sonra daha da şişen egolarının yaptığı hataları görmeye ve kendileri sayesinde makam, mevki sahibi olanların kendilerine tepeden bakmalarından rahatsızlık duymaya başladılar. Sırf Başbakan Erdoğan’a duydukları saygı ve sevgi yüzünden maddi manevi fedakarlıkta bulunmaktan kaçınmayan AK Parti tabanı, özellikle içlerinden seçilip milletvekili, belediye başkanı olanların yaptıkları yanlışları, hataları artık görüyor. Birlikte siyasete atıldıkları bazı isimlerin süreç içerisinde aşırı zenginleşmesi, hakkı olmayan makamlara siyasi nüfuzu sayesinde gelmesi ve benzeri olaylar, siyaseti hizmet aracı olarak görenleri hayal kırıklığına uğratıyor. Ak Parti içinde büyük bir çoğunluğa ulaştığına inandığım bu kitle tam AK Parti ye mesafeye koymaya, yerel seçimde oy vermeyerek kendisine gelmesini ve içindeki çürük yumurtaları ayıklamasını sağlamaya hazırlanıyordu ki Gezi olayları başladı. İlk günlerde tepkisiz kalan bu kesim, tv ekranlarında Molotofların, taşların atıldığını ve özellikle Başbakan Erdoğan’ın hedef alındığını görünce tekrar AK Parti şemsiyesi altına toplandı. Dolayısıyla gezi olayları AK Parti içindeki bir hesaplaşmayı ertelemiş oldu. Eğer bu gerginlik seçimlere kadar sürerse AK Parti içinde büyük bir grup istemeye istemeye, yanlış adam olduğunu düşündükleri adaylara oy verecekler ve parti içindeki mücadelelerini ertelemiş olacaklar.
 
HALK BAŞARISIZ SİYASETÇİYİ CEZALANDIRIYOR
Bizi tanıyanlar kamuoyu araştırması yapan bir danışmanlık şirketimiz olduğunu bilirler. Geçtiğimiz günlerde Manisa’nın Turgutlu ilçesinde yerel seçimlere yönelik bir araştırma yaptık. Araştırma da ilginç sonuçlar çıktı. İki dönemdir AK Parti den belediye başkanı seçilen Serhat Orhan’ın 2009 da yüzde 41 oy alarak kazandığı seçimlerden sonra izlediği yanlış politikalar sonucunda büyük bir hayal kırıklığı yarattığını gördük. Belediye başkanının performansını sorduğumuzda halkın yüzde 26’sı başarılı derken, yüzde 59’u da başarısız buluyor. Daha ilginci ise “yarın yerel seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?” sorusuna yüzde 38.5 AK Parti derken, “yarın genel seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?” sorusunda yüzde 52 oranında AK Parti çıkıyor. Aradaki fark artık vatandaşların daha bilinçli oy kullandığını başarısız gördüğü belediye başkanını oy vermeyerek cezalandırdığını gösteriyor.
Not: geçtiğimiz günlerde birkaç gazeteci arkadaşımızla birlikte bir süre önce AK Parti Bayraklı Teşkilatından istifa ederek CHP’ye katılan Şeref Balbay ve ekip arkadaşlarının düzenlediği bir iftara katıldık. Oradaki dostlarla sohbet ederken elinde fotoğraf makinesi olan ama meslektaşımız olarak göremeyeceğimiz birisi tarafından fotoğrafımız çekilmiş. Sonra da bazı haber sitelerinde AK Parti den CHP’ye katılanlar arasında sanki bizde varmışız gibi haberler çıktı. Bu şipşakçı hangi maksatla bunu haber yaptı bilemiyorum ama çok sayıda kişi arayınca açıklama yapma ihtiyacı doğdu. Biz gazetecilerinde siyasi görüşleri olduğunu ama bunun mesleki çalışmalarını etkilememesi gerektiğine inanan bir ekolden geliyoruz. Bu nedenle bu güne kadar hiçbir partiye üye olmadım. Yıllardır seçim kampanyalarını bu anlayışla izledim ve haberini yaptım. Özetle ne önce AK Partiliydim ne de şimdi CHP’li oldum. Biz işimizi yapıyoruz ve gazeteci olarak davetli olduğumuz toplantılara katılıyoruz. Umarım meramımı anlatabilmişimdir.
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz