Haşlarsın, yersin…
Püre yapar yersin…
Kızartırsın yersin…
Közlersin yersin…
Yoğurtla karıştırır yersin…
Kumpir yapar yersin…
Sulu köftenin içine koyarsın, parmaklarını yersin…
Tost yaparsın, karnın doyar…
Kıymalı patates, mutfağın kralıdır!
Hiç patates dolması tattınız mı, harikadır…
Aklınız durur…
Patates ile 270 çeşit yemek yapabilirsiniz!
Hani…
Ekmek nimet ise…
Patates de O’nun kardeşidir…
***
İşte, o “nimet” bugün an itibarıyla…
Tarlada 4, pazarda 5, market’te 6 lira!
Ha’di nostalji yapalım…
10 yıl önce (1 Ağustos 2009) TV’de bi’haber…
Başlık; “Fakir yiyeceği patates el yakıyor!”
Haberin içeriği şöyle:
“Bi’kaç hafta önce kilosu 50 kuruşu geçmeyen patates, 1 lira 50 kuruşu bulan fiyatlarıyla seyirlik oldu… Fakirin sofrasının vazgeçilmezi patates, pazarlarda muzla yarışıyor… Muzun kilosu 2 liraya satılarken, patates 1.5 liraya alıcı bekliyor!”
İktidarda kim vardı?
***
O tarihte 1 Dolar=1.45 TL.
Yani; 1 Kilo Patates=1 Dolar!
10 yıl sonra bugün…
1 Dolar= 5.46 TL.
Yani; 1 Kilo Patates=1 Dolar!
İktidarda kim var?
Rahmetli Demirel’in dediği gibi:
“Vaaa’mı bunun başka türlü izah tarzı?”
***
Bizim Ege’deki adı “Sarıkız”dır, patatesin…
Ödemiş anavatanı sayılır…
Matrak bi’şi ama…
“Sarıkız”, vatanının pazarlarında bile 5 TL. şu anda…
***
Birilerinin bu gidişe bi’son vermesi gerekirdi…
O da oldu…
“Sarıkız”ın fiyatı ucuzlasın diye...
Patates üreticisini teşvik etmek yerine…
200 bin ton patatesin…
Türkiye'ye gümrüksüz olarak girmesine karar verildi…
Yani patates ithal ediyoruz…
Neden?
Çünkü…
Çiftçi artık peşin para olmadan satış yapmıyor…
Geçtiğimiz yıllarda yaşanan çek ve senet alışverişleri…
Çok sayıda üreticinin canını yakmıştı…
Maliyetler de artınca…
Patates tarlada kalmadı denecek kadar azaldı…
Dolayısıyla “Sarıkız” altın oldu…
Pazarda manavda etiketler uçuşa geçti…
Pek yakında…
Ya İran, ya Kazakistan ya da Mısır patatesi…
Soframıza gelecek…
***
Asılanda biz, milletçe patatesin nimetlerini…
Geç fark eden bi’milletiz!
Amma velakin çok fazla tüketmek ne kadar doğru?
***
Belki inanmayacaksınız ama…
İngiltere’deki Devonshire Üniversitesi Osmanlı ve Yakındoğu çalışmaları Direktörü Lord Herbert Smith…
Fi Tarihi’nde şöyle garip bir sorunun altına imza atmış:
“Osmanlı İmparatorluğu patates yüzünden mi çöktü?”
Neden böyle demiş?
Türk dostu olarak bilinen Lord hazretleri anlatıyor:
“Patatesin Avrupa’da yayılış haritası ile Osmanlı’nın sınırlarındaki küçülme neredeyse birebir aynı… Patates, Avrupa kıtasına ilk kez 1577’de gelmiş... Osmanlı Devleti'nin Duraklama Dönemi’ne girmesi ise 1579... O sırada Osmanlı patates’ten habersiz; tadını bile bilmiyor… Bu yüzden de bu dönemde toprak kaybı yok… Ne zaman Osmanlı 1800’lerin ikinci yarısında patates ekip ve tüketmeye başlıyor, toprak kaybı da başlıyor…”
O tarihte bir buluş var:
“Bol miktarda patates yiyenlerin kas yapısı zayıflıyor…”
Lord Smith de iddiasını buna dayandırıyor:
“Patates’le beslenen Türk askerleri giderek güçsüz düşüyor… Bu da savaşlardaki yenilginin ve imparatorluğun çöküşünün başlıca nedeni… Türkler’in başarılı olduğu Çanakkale ve Kurtuluş savaşlarında ekim yapılamıyor ve askere patates verilemiyor… Buğday, mercimek ve peksimetle beslenen askerlerin kuvvetlerini kazanarak başarılı olduğu bir gerçektir…”
Çarpıcı final yine Lord Hazretleri’nden gelsin:
“Bilim adamları, Patatin maddesine karşı hassasiyet genini Türkler’de araştırsınlar… Şüphem yok ki; patates tüketiminin önlenmesi Türkler’in dünya sahnesindeki hak ettikleri yeri almalarını sağlayacaktır…”
Abooov…
***
Bitiriyoruz…
Eğer vücudunuz “patatin”e karşı duyarlı ise…
Patates size iyi gelmez, alerjik reaksiyonlara sebep olabilir…
Ayrıca…
Kızartılmış patatesin sindirimi zordur; hazımsızlık yapar…
Aşırı tüketirseniz damar sertliğine neden olur…
Bazı iltihaplı hastalıklara davetiye çıkarabilir…
Dişleri yıpratarak zarar verir…
Yüksek kalorili olduğu için diyet yapanlara tavsiye edilmez…
Patatesli bütün yemekler…
Sofra şekerinden bile daha fazla kan şekerinde artışa neden olur…
O zaman…
Patates yemekten vazgeçmeye(!) ne dersiniz?
Üstelik…
Hazır fiyatı uçuşa geçmişken!
Nokta!
Sonsöz: “Yıkıldım ben artık eyledim heder, kör kalsın ocağın, öldüm patates… / Bir kilosu ancak bir sakız eder, sayende sararıp soldum patates… / Nevşehirli Ramazan Akkaş…”
Sayfa başına git