MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
İnsan Hakları üzerine…
İhsan Özbelge ÖZDURAN
YAZARLAR
4 Mart 2021 Perşembe

İnsan Hakları üzerine…

Tüm dünyanın pençesinde kıvrandığı pandemi illeti ile geçen koskoca bir yılı geride bırakırken...

Kaybetmek kavramı ile kurduk hayata dair bütün yitik cümlelerimizi...

Acı ve kederin hâkim olduğu bu yeni dünya düzeninde...

Tüm sevinçler unutulmuş, yürekler hüzün doluydu...

Can pazarı yaşanan hastaneler tıklım tıklım dolarken, taziye törenleri garip kalmıştı...

Lebalep dolup taşan kredi kartları ile...

Geçim derdine düşen halk, çaresizlik içinde kıvranırken,

Ne yazık ki, hayat gerçek ölçüleri ile bir türlü evlere sığamıyordu...

Bu yeni düzen; işsizlik, eğitimsizlik, yokluk, yoksulluk ile karşılıyordu ülkem insanını.

Salgın, adeta üç bilinmeyenli bir denklemdi...

Ve bu denklemi; maske, mesafe, hijyen kuralları ile çözebilmek mümkündü…

Salgın boyutlarının renklerle ifade edildiği Türkiye haritasında ,

Tüm kurallara riayet ederek, bu denklemi çözen şehirler...

Masmavi, özgürlüğün rengine boyanmışlardı.

***

Salgının ilk başladığı zamanlarda BBC News’da okuduğum bir haberde,

1918-1920 yıllarında yaşanan İspanyol gribinin...

Dünya üzerindeki etkilerinden bahsedilirken,

Yeni dünya düzeni olarak adlandırılan o zamanlardan bu zamana, insanlık tarihinin bir asırlık süreçteki tekâmülü, gözler önüne seriliyordu...

Birinci Dünya Savaşı sırasında çıkan salgın, cepheden evlerine dönen askerler tarafından tüm dünyaya yayılmıştı...

Dünya nüfusunun üçte birine bulaşan bu salgında yaklaşık 50 milyon kişi ölmüş...

Salgın, savaştan daha fazla sayıda can kaybına sebep olmuştu...

Genç erkek ölümlerinin çok fazla olduğu bu salgında, yalnız kalan kadınların çaresizliği ile, kadın, her alanda iş dünyasında yer almaya başlarken, cinsiyet eşitliği kavramı ile tanışmıştı...

1920 yılına gelindiğinde ise;  Amerikan kadınları ülkenin toplam iş gücünün beşte birini teşkil eder olmuşlardı…

Ve aynı yıl alınan kararla oy verme hakkına sahip olan kadınların, yeni dünya düzenindeki varlıkları gittikçe güçlenmişti...

Böylece, kadın hakları konusunun öğrenildiği ve birçok ülkede tartışılır olduğu zamanlar da başlamıştı...

Ayrıca azalan iş gücü ile birlikte...

Artan işçi ücretleri tartışmaları ise, sendikal hareketlerin başlangıcı idi ..

İspanyol gribi salgını ile birlikte, sağlık teşkilatının önemi daha iyi anlaşılmış,  birçok ülkede sağlık bakanlıkları kurulmuş ya da mevcut sağlık sistemlerinin güçlendirilmesi yolunda radikal  kararlar alınmıştı. 

Dünya politikasında ise uluslararası işbirliği bilinci gelişmiş ve bugünkü Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) kuruluşunun ilk adımları atılırken, hijyen tanımı;  zengin, fakir tüm ülkelerin günlük konuşma dillerine yerleşmişti.

Maske, mesafe, hijyen konularına verilen önemi anlatan satırları ise  şöyle idi...

Amerikan şehirlerinde I. Dünya Savaşı’nı finanse etmek amacıyla basılan devlet tahvillerinin tanıtımı yapılıyor ve bu tanıtım için geçit törenleri düzenleniyordu. Salgının yayılması  ile söz konusu geçit törenleri ile ilgili farklı karar alan iki şehirden söz ediliyordu... 

Geçit törenini iptal etmeyen Philadelphia’da bir ay sonra 10 binden fazla insan ölmüştü... Geçit törenini bulaş açısından tehlikeli bulan St Louis’de ise sadece 700 kişinin can kaybından bahsediliyordu.

Bir başka önemli araştırmada ise sosyal mesafeye önemli bir vurgu yapılmaktaydı...

Yapılan araştırmalara göre: salgın başlar başlamaz uygulanan sokağa  çıkma yasakları ile kamusal toplantıların yasaklandığı, tiyatroların, okulların ve kiliselerin derhal kapatıldığı şehirlerde can kayıpları daha az olurken; bu şehirlerde ekonomik canlanmanın daha hızlı gerçekleştiği belirtiliyordu...

Tüm bilgiler, yüz yıl öncesinden günümüze  yollanmış bir not gibiydi... Salgın dönemlerinin insanoğluna yaşattığı acılar, yarattığı travmalar aradan asırlar geçse de  elbette ki aynı...

Mühim olan, tüm kaybettiklerimizin hatırasına duyacağımız saygı ile...

İnsan olmanın gereklerini ve sorumluluklarını yerine getirebilmekte...

Tam da... İnsan hakları eylem planından hararetle söz edildiği, yaşadığımız bu salgın sürecinde...  En önemli insan hakkı olan “yaşam hakkını” ipotek altına alan... Kural tanımayan, sorumsuz davranışların sergilendiği...Tıklım tıklım kalabalıklarla mesafe kurallarının hiçe sayıldığı... Cenaze namazları, toplantılar, davullu zurnalı gençlik eğlenceleri… Fütursuzluk başlığı altında kaleme alınarak, bugünlerden geleceğe düşülmüş bir not olsun...

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Enver Olgunsoy
 7 Mart 2021 Pazar 22:41
Insanlarin sorumsuz davranislarina Turkiyeyi yonetenlerin ne kadar katkisi var acaba?Siz salonlari lebaleb doldurursaniz ve bunu olumlarsaniz sorumsuz davranislara yol vermis olursunuz doğallikla..Bu arada insan hakki olarak degerlendirilip yasa ile ortadan kaldirilan ama tam tersine insan haklarini hice sayan aşı olmama ve aşı karşitliğini da unutmamak gerek..
 Ahmet Gürel
 6 Mart 2021 Cumartesi 14:28
Bir toplum, Atatürk’ün önderliğinde kurtuluşu gerçekleştirdikten sonra aydınlanmayı da başarmıştır. 1952 yılında Eğitimin en güzel projesi olan Köy Enstitüleri kapatılmamış olsaydı ne olurdu? Bugün, ne toplu buluşmalar olurdu, ne de maskesiz gezen olurdu. Eğitimin ilk okul seviyesine düştüğü günümüzde, lise ayarı eğitim bile veremeyen üniversitelerimiz olurdu. Maskesiz gezmeyi, toplum suçu olduğunu idrak edemeyenlerle beraber onlarca yıl yaşamak beni korkutuyor. Yazınızda belirttiğiniz salgın, 3. Dünya savaşıdır.
 Simin Mert
 4 Mart 2021 Perşembe 20:04
Yaşadığımız zor günleri güzel anlatmışsın İhsan''cım . Umarım herkes bu durumu idrak eder.
 Muhittin Bilgiç
 4 Mart 2021 Perşembe 14:22
İhsan Hanım elinize, emeğinize, yüreğinize sağlık. Birçok insanın hislerine tercüman olmuşsunuz. Okurlarınızın kaleminizden mahrum kalmaması dileklerimle.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz