Ege'de Sonsöz KAPAT

PAYLAŞ 

Nedim ATİLLA

114 hemşehrimizi kaybettik… Şimdi acıların mümkün olduğunca tedavi edilme zamanı.

Daha önce de yazmıştım; bizler “İzmirlilik” kavramını “kent şovenizmi” olarak algılamayız. Bunun için böbürlenmeye de ihtiyacımız da niyetimiz yok.

Ama kentimizin geleneksel düşmanları (ki bazıları tutuklandı!) depremi fırsat bildiler ve İzmir’e ve İzmirlilere haksız, yanlış ve niyeti çok belli olan suçlamalar yaptılar.

Pandemide başlayıp sonra azalttığım TV izleme alışkanlığımız depremle birlikte arttı. Haber kanallarını 6 gündür izliyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ve belediyelerin uğradığı haksızlığa isyan etmemek elde mi?

Oralarda çalışan gazeteci meslektaşlarımıza her bağlantıda “depremin 6.6 olduğunu söyleyin” diye sıkı sıkı tembihler verildiğini de, duyduk, biliyoruz.

Deprem süreci göstermiştir ki İzmirliler, her yaştan ve her kesimden tepkilerle, kendine yakışır duruşunu göstermiştir.TV’lerde yapılan haksızlıklara sosyal medyadan gösterilen tepkiler bile akıl-izan çerçevesi içindedir.

Tabii ki bizler hakaretlerle yitirecek zamanımız olmadığı için, bildiğimiz yola kararlılıkla devam edeceğiz.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kentteki ve ülkedeki sivil toplum kuruluşları ile depremin üzerinden 12 saat geçmeden organize olarak çalışmaya başlaması ve hemen sonuca gitmesi de önemlidir. Depremzedelerle dayanışma içindeki yurttaşların bireysel desteklerini İzmir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde organize eden ve paketleyen gönüllülere teşekkür ederken Başkan Tunç Soyer’in dediği gibi, “Buradaki herkes tarih yazıyor. Üstelik çalışanlar genellikle kadın”…

AFET KAPIDADIR:Dünyanın en güçlü sivil toplum kuruluşlarından biri olan Rotary de hemen 100 adet çadır kurarak ve önceden hazır olan afet barınak paketlerini açarak harekete geçmiştir. Rotary’nin Ege Bölgesindeki örgütü olan 2440. Bölge Federasyonu içinde yıllardır kurulu olan Afet Kapıda Komitesi geçen yıllarda çeşitli afet bölgelerine gitmişti. Bu yıl da kısmet İzmir’e oldu. Rotaryenler haklıdır, bu ülkede Afet Kapıdadır… Bu alanı dün yeniden ziyaret ettim ve gurur duydum.

Bu ziyarette gördüm ki İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Müdürlüğü, aşevi aracılığıyla çadır alanlarında kahvaltılık, kumanya, sıcak yemek ve su dağıtımını da düzenli olarak sürdürüyordu. Bölgedeki ihtiyaçlar sürekli denetleniyor; ihtiyaca göre seyyar tuvalet ve seyyar duş alanları oluşturuluyordu. Yurttaşların depremzedeler için ulaştırdığı yardımlar da depolarda tasnif edilerek talep olan bölgelere gönderiliyordu. Hem belediye çalışanları hem de gönüllüler canla başla, motivasyonları hiç düşmeden depremzede yurttaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmaya ben şu yazıya oturduğumda devam ediyordu. Tabii ki onlarla gurur duyuyoruz.

***

İZMİR’İN YENİ MARKASI- HALKIN BAKKALI:Depremzedelere yardım ulaştırmak isteyen binlerce kişinin başvurusu üzerine depremin ilk 24 saatinde “Halkın Bakkalı” aracılığıyla dayanışma kampanyası başlatıldı. Depremzedelere #BizVarızdiyen yüzbinlerce insan yemek, gıda, hijyen paketi, uyku tulumu ulaştırdı. Tunç Başkan’ın açıklamasından öğrendik ki Halkın Bakkalı aracılığıyla süren dayanışma kampanyası çığ gibi büyümüş. Türkiye’nin 81 ili, 7 kıtanın 340 noktasından yardım alışverişi 24 saatte 7 milyon lirayı geçmişti… İzmir’e gidip gelirken Kafa Radyo’da Matrax programına insanların nasıl bağışlar yaptığının tanığı oldum. Gurur duydum. Halkın Bakkalı depremde yara sarmanın önemli bir aracı oldu. Ve bence İzmir’in en güçlü markalarından biri oldu.

BİR KİRA BİR YUVA: İzmir Büyükşehir Belediyesi, depremde evsiz kalan yaklaşık 4 bin aileye yardım için “Bir kira, bir yuva” kampanyası da başlattı. Harika bir iş de buydu. Sözcü Gazetesi’nin dikkat çektiği gibi İçişleri Bakanlığı, Ankara ve İstanbul büyükşehir belediyelerinin corona virüsü salgını nedeniyle zor durumdaki vatandaşlara yardım için başlattığı kampanyada toplanan paralara el koymuştu. İzmir Büyükşehir Belediyesi depremzedeler için başlattığı kampanyada bu ihtimali düşünerek temkinli davrandı. Başkan Tunç Soyer, “Biz gücü olanla, ihtiyacı olanı buluşturuyoruz. Elimize para değmiyor. Dolayısıyla ortada el konulacak bir para da yok” dedi.Bir Kira Bir Yuva çok başarılı oldu.

TEŞEKKÜR ANITI:Türkiye’nin her yerinden İzmir’e gelen arama kurtarma ekiplerine duyduğumuz saygının unutulmayacağını göstermek için biraz nefes aldığımızda kente yakışır bir anıt dikilmeli…

AŞAĞILIK FIRSATÇILAR:Bilinen bir şeydir, bazı insanlarımızın fırsatçılığı meşhurdur. Yardımları toplayıp satmaya kalkışanlardan ikisi tutuklandı. Bir de emlakçı tayfasının fırsatçılığı var. Eşe dosta telefonla ulaşan bazı emlakçılar argosu “ölücülük” olan bir iş yaparak, “eviniz sakat bölgede satar mısınız?” teklifinde bulunuyor. Bir emlakçı da bazı evlerin fotoğraflarını yayınlayarak “fiyat düşürme” işlerine girmiş. Bu emlakçıyı tespit eden blok yöneticileri savcılığa suç duyurusunda bulundular. Bir de dezenfermasyon işleri var ki köşe yazısına sığmaz, roman olur.

***

Sözü bitirirken yineleyelim:

“İzmirlilik” ötekileştirme, dışlama, hor görme gibi insanlık dışı sapmaları her dönemde reddettiği gibi bundan sonra da reddedecektir.

Acılarımız tedavi olacaktır. Kentimiz yeniden büyük bir sentezin mutluluğunu yaşamıştır, yaşayacaktır.

Bu depremde yaşananlarla İzmirlilik ruhu Türkiye’ye örnek olmuştur.

Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye

Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz