MENÜ
İzmir 20°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Karanlığa uyanmak
İhsan Özbelge ÖZDURAN
YAZARLAR
16 Aralık 2023 Cumartesi

Karanlığa uyanmak

Takvimlere göre yeni bir günün başladığı, lakin tabiat ananın tabiatına uygun bir şekilde güneşin mesaiye başlamadığı…

Ülkenin en batısında, kapkaranlık bir İzmir sabahında penceremin önündeyim.

Belediye otobüsleri, özel araçlar, işyeri servisleri ile öğrenci servislerinin farlarının ortalığı aydınlattığı…

Ve sokak lambalarının henüz sönmediği, yani gecenin henüz bitmediği bir zifiri karanlıkta…

Bugünkü karanlık sabahlara uymayan, dünün apaydınlık sevinçli bir sabah şarkısı düşüyor dilime…

Kalk artık sabah oldu
Her taraf sesle doldu
Karanlıklar uzaklaştı
Uykunun da keyfi kaçtı
Okul vakti yaklaştı.


Tavandaki lambanın ışığından kamaşan gözlerini minicik elleri ile ovuşturarak…

Minik bedenini yatakta doğrultmaya çalışan torunumu hayal ediyorum…

Ve sanki yanındaymışcasına… Mis kokulu saçlarını koklayarak kulağına yavaşça fısıldıyorum…

Sütçü köşeyi döndü
Bütün lambalar söndü
Karanlıklar uzaklaştı
Uykunun da zevki kaçtı
Okul vakti yaklaştı.


Bizim neslin; umut aşılayan, sevinç enjekte eden, enerji yükleyen bu güzel okul şarkısını insiyaki bir şekilde mırıldanırken…

Sokak lambalarının aydınlattığı karanlık caddelerde ilerleyen servis araçlarının içindeki…

Torunlarımla betimlediğim; gözleri uykulu, sabah mahmuru bu minik bedenlerin…

Güneşi doğmamış sabahlarda, günlük hayata dahil olmaya ve dünya gerçeklerini öğrenmeye çalıştıklarını…

Yüreğimde ve aklımda hissediyorum.

***

Gün ışığından daha fazla faydalanmak amacıyla; çoğu Avrupa ülkesinde uygulanmakta olan…

Mart ayının son haftasında… Saatlerin bir saat ileri alınması ile başlayan yaz saati uygulaması ile…

Ekim ayının son haftasında… Saatlerin bir saat geri alınması ile geçilen kış saati uygulaması

Ülkemizde yıllardır bu minval üzere devam edegelen bir uygulama olarak bilinirken...

2016 yılında Bakanlar Kurulu Kararnamesinin yürürlüğe girmesi ile başlayan…

2018 yılında Cumhurbaşkanlığı kararı ile kalıcı hale gelen “yaz saati” uygulamasının “Enerjiden tasarruf” maksadının hasıl olup olmadığı hususu şöyle dursun…

Yaz saati uygulamasının yıl boyu sürmesi kararının verildiği 2016 yılından bu yana

Elinde bir simit, bir poğaça ile karanlıklarda yollara düşerek hayatın çarklarını döndürmeye çalışan yurdum insanının…

Bu kapkara sabahların yarattığı psikoloji ve de düşük enerji ile güne başlamalarını…

Dünyanın en mutlu ülkeleri sıralamasında sonlarda anılan ismimizi…

Bir türlü vazgeçilmeyen bu uygulamanın, fayda maliyet analizinin önemini…

Her alanda önemli bir verim düşüklüğü yaşadığımızı…

Toplum olarak ziyadesi ile deneyimleyip, gözlemlediğimiz bir zamanı yaşıyoruz. 

***
Zaman kavramını irdelerken bir anı canlanıyor belleğimde…

Bir İngiltere seyahatimiz sırasında bana fazlası ile heyecan veren…

Londra'nın o yemyeşil Greenwich kasabasındaki Greenwich rasathanesine çıkışım geliyor aklıma.

1884 yılında bu yana… Başlangıç meridyeni ya da 0 meridyeni olarak kabul edilen… 

Ülkelerin yerel saat hesaplamalarının ve ülkelerarası saat farklarının Greenwich (GMT)ye göre ayarlandığı…

Dünyanın 0 noktasında…

Kuzey kutbundan güney kutbuna uzanan hayali bir çizgi olan başlangıç meridyenini iki ayağı arasına alarak duran yüzlerce ziyaretçinin hissettiği gibi…

Dünya üzerinde aynı anda; hem doğu hem de batı yarım küreye ayak basma duygusunu hissediyorum.

***
Ve…Cumhuriyetin ilanından hemen sonra…Ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine getirmek için gerçekleşen o kutlu devrimlerle…

Yaklaşık yüz yıl önce…1925 yılı 25 Aralık tarihinde çıkarılan bir kanunla; uluslararası saatin kabul edilmesini…

Ve…Uluslararası standartlara uyarak yerel saatimizin bütün dünya ile birlikte Greenwich meridyenine göre ayarlanmasını…

TC Devletinin; uluslararası , siyasal ve diplomatik ve ekonomik ilişkilerinin de bu düzene göre yürütülmesini öngören…

Atatürk devrimlerinin aydınlığında çağdaş dünyaya adım atmış bir Türkiye'yi canlandırıyorum gözümde.

***

Ve nedendir bilmem…

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın edebi birikiminden süzülüp gelmiş…

“Saatleri Ayarlama Enstitüsü” adlı o ölümsüz eser geliveriyor aklıma…

Biz yaştaki emsallerimizin okul sıralarında okuyup tahlil ettiğimiz…

Osmanlı döneminden itibaren Cumhuriyet Devrimleri ile birlikte, toplumumuzun çağdaş dünyaya intibak sürecini anlatan…

Tekrar tekrar okunulası bu eserin ana temasının; çağdaş yaşamla geleneksel alışkanlıkları arasında kalmış Türk toplumunun yaşadığı sorunları…

Roman karekteri kişiler ve kurumlar üzerinden, bu toplumsal sorunların hicvedilişini hatırlıyorum…

Muhayyilemde canlandırdığım; mecazi anlamda bir ayağı Doğu’da bir ayağı Batı’da olan

Bugün halâ, çağdaşlaşma sancıları hiç dinmeyen bir Türkiye fotoğrafını adeta seyre dalıyorum.

***

Tan yeri henüz ağarmadı, ortalık halâ alacakaranlık…Ve ben halâ penceremin önündeyim

Birbiri ardı sıra, telaşla hareket eden araçların çıkardığı motor sesleri ile irkiliyorum..

Karanlıkta süzülüp, gözden kaybolan okul servislerinin ardından bakakalıyorum…

Bir türlü vazgeçilmeyen, yaz saati uygulamasından bir an önce çıkılmasını ümit ederken

Yedi yıldır… Güne başlama konusunda adaptasyon sürecini uzatan, zihin ve ruh sağlığını bozan..

Avrupa ile aramızdaki artan saat farkı ile iş dünyasını yurtdışı mesaide zora sokan…

Çocuklarımızı, gençlerimizi, kadınlarımızı karanlıklarda sokaklara döken bu uygulama ile ilgili yazım henüz hitama ermeden…

Sabah kuşağı son dakika haberlerinde; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca yapılan açıklamaya göre...

2024 yılında da yaz saati uygulamasından çıkılmayacağı ve kış saati uygulamasına geri dönülmeyeceği yönündeki bir haberi şaşkınlıkla dinliyorum.

***


Bu haleti ruhiye içinde, bu yazının son sözünü A.Hamdi Tanpınar’ın ölümsüz eserindeki şu cümleye bırakıyorum.

“İnsanlar saatlerini ceplerinde gezdirdikleri, onu güneşten ayırdıkları zaman medeniyet en büyük adımını attı” 

Medeniyet ve saat/zaman ilişkisinin önemini vurgu yapan bu anlamlı cümlenin düşündürdükleri ile…

Gün doğmadan neler doğar diyerek… Ben de zihnimdeki zamanı ileriye alıyorum…

Çocuklarımızın,gençlerimizin neşeli şarkılarla aydınlık sabahlara uyanışını hayal ediyorum…

Ve… Mutlu ,umutlu  insanların çalışıp ürettiği; enerjisi yüksek bir toplum olabilmeyi diliyorum.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Yasemin Onultan
 11 Nisan 2024 Perşembe 13:10
Yine duygularımızı dile getiren bu yazı dizisi için tekrar tekrar teşekkür ederim
 Hülya Sabuncu
 2 Ocak 2024 Salı 22:57
Herzamanki gibi önemli bir konuyu ele almışsın İhsancım. Çok güzel tespitlerle, fotoğraflı belgelendirmenle (karanlıkta istiklal marşı için saygıduruşu yapan velilerle) konuyu aydınlatman umarım aydınlık sabahlara uyanmak için bir vesile olur. Kalemine yüreğine sağlık.
 Esra Bilgiç
 18 Aralık 2023 Pazartesi 12:54
Bu yazınız aklıma İzmirli başarılı ses sanatçısı Ege'nin karanlıktan aydınlığa isimli güzide eserini getirdi İhsan Hanım. Sanat da bu değil midir edebiyat müzik tiyatro hepsi iç içe. İnanıyorum ki o şarkıda geçtiği gibi karanlıktan aydınlığa çıkacak bu deli sevda.
 İpek özçelik
 18 Aralık 2023 Pazartesi 12:07
Arkadaşım çok güzel yazmışsın insanın sabah oldu diye uyanıp gözlerini kararmış bir havaya açması zaten psikolojik olarak günün anlamını bozuyor herzaman aydınlık günlere koşalım yetkililer duyarım bilmem ????
 Arzu Öztaş
 18 Aralık 2023 Pazartesi 10:45
Bu uygulama kimi mutlu ediyor bilmem ama ,güne karanlıkta başlayan çocuklarımızı ve ailelerini mutlu etmediği kesin.Yine çok güzel bir konuyu ele alıp çok güzel aktarmışsınız.Kaleminize yüreğinize sağlık.
 Melda Arıbal Öztan
 17 Aralık 2023 Pazar 17:27
Yıllar oldu, hala neden devam ettiğini bir türlü anlamakta zorluk çekmekteyim.Enerji tasarrufu denmekte ama sabahın karanlıgında açılan ışıklsrın tasarrufu nasıl olmakta ve o karanlık alanlarda can güvenliği ne kadar kontrol altına alınmakta...minicik çocukların ağlamaları insanı derınden üzmekte.Umarım en kısa zamanda normale dönülür minik canlar aglamaz.Gönülden tekrar tesekkürler.Yureğinize saglık.
 Feryal Karagözlü
 17 Aralık 2023 Pazar 16:45
İhsancım hislerime tercüman olmuşsun canım. Bazen sabah 6’da uyandığımda içim cız ediyor. Torunum o karanlıkta saat 6.30 da servise biniyor. Başımızdakiler malesef halkın sesini duymuyorlar. Bizler’de ah, vah demekten başka bir şey yapamıyoruz. Kalemine,yüreğine sağlık arkadaşım. ??????????
 Sevil Tokem
 17 Aralık 2023 Pazar 15:01
Yazık çok yazık bu karar kime göre neye göre dayatılıyor ülkem iinsanları uyanın artık lütfen son sözü siz söyleyin her verilen karara boyun eğer oldunuz ??
 
 17 Aralık 2023 Pazar 13:35
Bu güzel tespitler için seni kutluyorum kardeşim
 Osman savran
 17 Aralık 2023 Pazar 07:14
Enerji tasarrufu filan değil bu tam tersi enerji israfı.Sabahın karanlığında evlerin ışıkları yanıyor sahur vakti gibi. bu işe akı sır ermiyor.Yazık ya milletin psikolojisi bozuldu. En çok da miniklere ve sabahın köründe asgari ücret almak için işe giden çalışanlara üzülüyorum. Kaleminize sağlık ihsan hanım
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz