MENÜ
İzmir 11°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Kemal Kılıçdaroğlu günah keçisi değildir!
Neşe ÖNEN
YAZARLAR
11 Temmuz 2017 Salı

Kemal Kılıçdaroğlu günah keçisi değildir!

Adalet yürüşü bittiği halde CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na bazı kesimlerden hala eleştiri okları yöneltilmeye devam ediyor. Özellikle sosyal medyada yer alan ve terbiye sınırlarını aşan hakaretamiz söylemler,  bazı kesimler tarafından, yürüyüşe katılan HDP milletvekileri bazında CHP’yi karalama kampanyasına dönüştürülmek isteniyor adeta... Bunun kime ya da neye faydası olacaksa! Hangi amaç ya da kimlere hizmet edecekse! Kemal Kılıçdaroğlu üzerinden CHP kimliği sorgulanıp, aşağılanmaya çalışılıyor...

Bu laf-ı güzahta bulunan kesime söylenecek çok şey var aslında. Ancak bunlar içerisinde, Kemal Kılıçdaroğlu’na,  bilhassa yürüyüşe katılan HDP’li milletvekilleri üzerinden vurmaya kalkanlara ve onu CHP’nin iktidara gelemeyişinin baş müessibi ilan edenlere karşı bir kaç sözüm olacak. Herşeyden önce,  çok iyi bilindiği gibi, bugün CHP'yi destekleyenler arasında Kürt asıllı ama Türkiyelilik ülküsüne gönülden bağlı milyonlarca vatandaşımız vardır. Bu vatandaşlarımız kendilerini Türk diye tanımlamıyor ya da hissetmiyor olsalar da yürek ve beyinlerinde ayrı bir Kürt devleti arzusu da duymuyor olabilirler. Bu insanların çoğu ile akraba, kardeş ve komşuluk bağları içerisinde et ve tırnak gibi yüzyıllardır iç içe yaşıyoruz. Şimdi bu vatandaşlarımızı öteki gibi görüp dışlayamayacağımız gibi, Türk asıllı olup HDP'ye, ayrı bir Kürt Devleti kurulması arzusu ile olmayıp, bambaşka amaçlarla oy veren ya da gönül bağı bulunan herkesi de terörist deyip yaftalayamayız ya da dışlayamayız.

AKP onu bunu dışlayarak ya da Türkiye'nin yüzde ellisi koyun olduğu için iktidara gelmedi ve yıllarca orada tutunmadı. Her türden hatta sol ideolojiden ya da sosyal demokrat ve liberal kesimden dahi bir çok farklı ideoloji ve görüşü paylaşan geniş bir kesime kucak açarak ve onların da desteğini alarak örgütlü bir mücadele ile bugünlere geldi. Dolayısı ile Kemal Kılıçdaroğlu'nu yerden yere vuranlara insaf diyorum. Türkiye gibi zengin etnisiteli ve farklı mezhep ve dine ait olanların yaşadığı bir ülkede radikal solculuğun ya da milliyetçiliğin bu yüzyılda, toplumun geniş kesimleri tarafından desteklenme olasılığının artık pek mümkün olmadığı herhalde aşikardır. Çevremizde ve dünya konjonktüründe meydana gelen gelişme ve iletişim teknolojisindeki atılımlar birey, halk, etnisite vb sosyolojik kavramları eskiye benzemeyen bir biçimde dönüştürmüş ve bundan sonra da dönüştürmeye devam edecektir. Bin yıl sonra insanlık belki de uzayda yaşamaya başlayacak ve dünya topraklarının, etnisite ve sınırların önemi kalmayacaktır. Dolayısıyle önemli olan insani dayanışmadır. Bu nedenle , herkes için eşitlik, özgürlük ve adalet istemenin siyasetteki doğru adı, adresi ve yöntemi; o HDP'li, bu Kürt asıllı, şu Alevi, ötekisi başörtülü demeden ‘’geniş kesimleri kucaklayabilme becerisi ve çabasıdır’’. Bu türden bir anlayış ve siyaseti savunan kim olursa olsun ve nereden gelirse gelsin, dayanışma bilinciyle kucaklanmayı hak ediyor demektir.

Bu bağlamda, selam olsun insani değerler uğruna ve hak mücadelesi adına tüm yola çıkanlara ve buna öncülük edenlere. Oturdukları yerden demagoji yapıp habire nifak tohumu ekenlere ise son sözüm; ‘’Dünyayı güzellik kurtaracak ve bir insanı sevmekle başlayacak herşey’’, tıpkı Nazım Usta'nın dediği gibi...

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 mustafa moroğlu chp parti meclisi üyesi
 11 Temmuz 2017 Salı 09:46
her satırınız için sükran size gereksinmemiz olan tam da bu
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz