MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Keşke!
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
23 Şubat 2015 Pazartesi

Keşke!

Tam 7 Haziran’a odaklandığımız, seçimi ve adayları düşündüğümüz bir anda gündem Süleyman Şah Türbesi’nin taşınması için düzenlenen anlı şanlı ‘Şah Fırat Operasyonu’ ile allak bullak oldu.
Doğru muydu yapılan yanlış mı?
Aslında bölgede yaşananlara bakarak bunun geç atılmış bir adım olduğunu söylemek bile mümkün.
Mezhebine-nesebine bakmadan kelle kesen, insanları kafeslere koyup canlı canlı yakan, silahsız esirleri toplu halde kurşuna dizen, kadınlara/kızlara sırf başka bir inanıştan, etnik/dinsel kökenden diye seks kölesine dönüştüren, köle pazarında satan ve gelinen noktada adeta şeytani bir canavarı andıran IŞİD’in Kobani bozgunundan sonra yaşadığı erozyonu, Süleyman Şah Türbesi gibi stratejik bir nokta üzerinden giderme gayreti söz konusu olabilirdi.
Her ne kadar Taraf Gazetesi bundan 7 ay önce Türkiye’nin sınırları dışındaki tek vatan toprağı olan Süleyman Şah Türbesinin Musul Konsolosluğu’ndan kaçırılan 49 personelin geri alınması sürecinde örgütle yapılan pazarlık sonucu IŞİD’e verileceğini yazmışsa da…
Gelinen noktada şu kadarını söylemek mümkün…
Türkiye, doğru olanı yapmıştır. İtle dalaşmaktansa çalışı dolaşmayı seçerek…
Peki, doğru olan yapılmışsa, toplumun tamamı bunu neden hissetmiyor?
Neden bir kesim hezimet duygusu içinde?
Yahut zafer narası atmak isteyenlerin yutkunma ve derin bir mahcubiyet duygusuna kapılma nedeni?
Sebebi ülkeyi yönetenlerin ‘stratejik derinlik’ diye adlandırdıkları ama hemen her aşamasını ellerine yüzlerine bulaştırdıkları sürecin başından sonuna kötü yönetilmesidir.
Öyle bir algı yarattılar ki,
-Haftaya Cuma namazını Şamdaki Emevi Cami’nde kılacağız inşallah.
-Esat gitti gidecek…
-Gerekirse 3 günde Şam’ı teslim alırız.
-Kobani düştü, düşecek.
-Süleyman Şah’a müdahaleyi savaş nedeni sayarız. Bedeli ağır olur.
Vs, vs…
Taraftarları tarafından ‘Asrın lideri’ şeklinde tanımlanan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhtemelen ‘MİT raporlarına’ dayanarak yaptığı bu ‘aslanvari’ çıkışların tamamı boş çıktı.
Ne Emevi Cami’nde namaz kılmak mümkün oldu ne Kobani düştü, ne de Esat gitti.
Hatta bırakın onları, ‘Gazze’ye yönelik ziyaret planı’ bile suya hayata geçirilemedi.
Sürekli geri adım atmak sorunda kaldık.
Belki bu denli efelenmesek, bu denli iddialı çıkışları, ‘en azından başbakan/cumhurbaşkanı düzeyinde’ yapmamış olsak bugün yaşananları anlatmak ve de hazmetmek çok daha kolay olurdu.
Son operasyonun önemli bir ayrıntısı daha var.
TSK’nın YPG kontrolünde bölgeye gittiği iddiası… Bunu YPG ve HDP kaynakları teyit ediyor.
Daha birkaç gün önce bizzat Erdoğan tarafından PKK’yla eş tutulan, PKK’nın Kuzey Suriye’deki kardeşi olduğu bilinen YPG’den söz ediyoruz.
Koca Türk devletine düşen “ecdadının kemiklerini toplayıp geri çekilmek’ oldu.
O kadar çok keşkemiz var ki aslında.
Keşke ‘Büyük lokma ye ama büyük konuşma’ diyen ecdada kulak verebilseydik.
Keşke bugün kimin elinde olduğu, kime gittiği hala muamma olan, IŞİD’E,YPG’ye hatta PKK’ya gitme olasılığı bile bulunan binlerce tır dolusu silahı bölgeye hiç sevk etmeseydik.
Keşke başından beri bölgenin efesi rolüyle racon kesmeye çalışacağıma, tarafsız bir ağabey rolüyle ‘kalıcı barış için’ çalışabilseydik.
Keşke, keşke, keşke…
Bir yanlış daha yapılıyor şimdi.
Haklı ve de doğru sebeplerle de olsa geri çekilme, geri çekilmedir.  Bunun ‘kahramanlık destanı’ gibi lanse edilmesi meseleyi daha da gülünç yapmaktan başka işe yaramaz.
Efendim işin içinde ecdat var… Osmanlı hatta bir rivayete göre Selçuklu var.
Bayrak var, Mehmetçik var. Her ne kadar tası tarağı toplayıp havaya uçurmuş olsak da… . Türbe var türbe!
Buradan ‘seçim arifesi bir reklam filmi, bir kahramanlık destanı çıkarma gayreti’ doğru değildir.
Daha fazla komik olmamak lazımdır.
Vakit gerçeklerle yüzleşme vaktidir!
Büyük laflar edip, her birinin ayrı ayrı altında kalma, tükürdüğünü her defasında yalama dönemine bir nokta koyalım artık.
Suni kahramanlık öyküleriyle avunup/ avutarak üç-beş oy fazla alma niyetiyle kendimizi/ülkemizi uluslararası alanda küçük düşürmekten vazgeçelim.
Efendim nasıl açıklayacağız bu durumu?
O türbenin vatan toprağı kabul edilmesindeki imzanın sahibi olan Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’ prensibine ne dersiniz?
Yahut kariyerindeki en önemli başarılardan birinin Türkiye’yi 2. Dünya Savaşı’na sokmamak olan İsmet Paşa’ya?
Ülkeyi Ortadoğu bataklığından uzak tutmak tabi ki önemli bir başarıdır.
Bunu sağlamak için öncelikle olayların bu noktaya gelmesinde önemli role sahip ‘stratejik derinlik, değerli yalnızlık’ gibi politikalarla yüzleşmek şarttır.
Şapkayı öne koyma zamanı gelmiştir çünkü.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 GAZLA GÖRÜNEN HARİTA
 23 Şubat 2015 Pazartesi 22:55
COCUKLUĞUMDA ATLAS VEYA RESİMLERİ KOPYALAMAK İÇİN BEYAZ KAĞIDA **GAZ**SÜRÜP ALTTAKİ ŞEKİLİN TAMAMINI GÖRÜP CİZERDİM.GAZ GİDİNCE ALTTAKİ RESİM GÖRÜNMEZDİ.ŞİMDİ SURİYEDE BİR HARİTA CİZİLMİŞ*ORTASINDA **SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ**VE TÜRK TOPRAĞI VAR,NASIL YERLEŞİM OLACAK,ORADAN DEĞİŞİM OLMASI GEREKİR Kİ O YAPILIYOR..ORTADOĞUNUN EN KUVVETLİ,İNANCLI,TEKNİK,HERTÜRLÜ ŞARTLARA GÖRE EĞİTİLMİŞ**ORDUSU VE TÜRK MİLLETİ DEĞİL BİR AVUC TOPRAK 1 GRAM BİLE VERMEZ,KAN İÇERİZ AMA **KIZILCIK ŞERBETİDİR** DERİZ..SECİME DAHA COK VAR MEYDANLARDA*KAHRAMANLIK TÜRKÜLERİ ÇALINDIĞINDA* ASKER FİĞFERLİ **FATİHLERİDE**GÖRECEĞİZ.GECMİŞDEDE GÖRMÜŞTÜK..DEMEKKİ **TARİH TEKERRÜR EDİYOR**HAYIRLI OLSUN..SAYGILAR..
 Mustafa MOROĞLU-Emekli Bankacı-Buca
 23 Şubat 2015 Pazartesi 19:32
sn.Yaldız çok güzel yorumlamış AKP dönemi ilerde halkına en kötü gelişmeleri ve hezimetleri tersine bir algı yönetimi ile olumlu ve güzelmiş gibi gösterme sahtekarlığı ile konuşulacak ve anlatılacaktır, Osmanlıcılık oynuyorlar onu da yüzüne gözüne bulaştırıyorlar AKP için Vatan mış halkmış hak mış hukuk muş hiç önemli değildir varsa yoksa rant ve koruma ordularıyla baskı rejimi oluşturmaktır, vatan topraklarını terk etmek, misakı milliyi parçalamak onlar için hiç önemli değildir acı olan bu ülkenin evlatları yani Mustafa Kemal'in ülkeyi emanet ettiği evlatlarının büyük bir bölümü bu kan donduran haince gelişmeleri sessizce izlemeleri ve tepki vermemeleridir, kaybedilen toprak sadece Süleyman Şah türbesi değildir, ege adaları da maalesef yunanlılara fiilen terk edilmiştir, bu mangalda kül bırakmayan palavracılar tarafından , ülkenin güneydoğusu da maalesef PKK ya terk edilmiştir, açılım palavraları ile.. son sözüm ne zaman uyanacaksın ülkemin kardeşliği ve bütünlüğü savunan ey halkım ne zaman uyanacaksın...
 ecdat
 23 Şubat 2015 Pazartesi 17:48
Karadan gemileri yürüten ecdattan, karadan ecdatın kemiklerini kaçıran döneme geldik.
 Lombak
 23 Şubat 2015 Pazartesi 17:09
Her milletin kuruluşunda destanlar vardır. Biri Ergenekon, bunu AKP iktidarında lekelediler. Türkler ses çıkarmadı. Hangi millet bir davaya doğuş destanının isminin koyulmasına izin vermiş? Lütfen ülke ismi istiyorum. İkincisi Süleyman Şah türbesi. Vatan toprağını terk ediyorlar. Bir de Anadolu'nun fethinde önemli bir kişiliği oradan alıp Kürt kontrolünde bölgeye naklediyorlar. Ortada bir arazi takası yok. Süleyman Şah'ın naaşı dualar eşliğinde vatansızlaştırıldı. Bu vatana ihanettir. Bu Türklüğe ihanettir. Buna da ses çıkartan yok. Demek ki biz millet olamamışız arkadaş. Kapatalım bu dükkanı gitsin!
 TC misafir
 23 Şubat 2015 Pazartesi 16:59
Bir devlet toprak kaybediyorsa bu o devletin içinde bulunduğu aczi gözler önüne serer. O bir karış toprağı koruyamayan Güneydoğuyu nasıl koruyacak zaten koruyamıyor. Bu toprak kaybı ileride Güneydoğudaki toprak kayıpları için vatandaşı alıştırma taktiğidir. Geçmişte daha zor şartlarda kazmayla kürekle savunulmuş bir vatan şimdilerde ne hikmetse savunulamaz hale geldi. Geri çekilerek toprağı kaybetmek kesinlikle ve kesinlikle doğru bir hamle değildir zira aciz durumumuzu gören pkk daha çok üzerimize gelecektir ve güneydoğuda daha çok kalkışmalara şahit olacağız çünkü artık korumaktan aciz durumdayız.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz