Son günlerde en sık karşılaştığımız soru: CHP’de önseçim var mı?
‘Var’ diyorsun ilk etapta… ‘Önseçimin olduğu yerde 6 kontenjanın işi ne?’ diye bir soru geliyor peşinden…
‘Yok’ diyesin geliyor. Ne deve ne kuş misali! Bir nevi devekuşu!
*
Öyle de olsa bardağın dolu tarafından bakınca önseçimin bu kadarının bile örgütü hareketlendirmeye yettiği görülüyor. Çok sayıda cesur yürek er meydanına çıkmaya hazırlanıyor.
Peşinen söyleyeyim. Örgütün kantarına çıkmaktan korkmayan adayların tamamını yürekten kutluyorum. Kaderini bağrından çıktığı partinin üyesine emanet edebilmek yürek işidir çünkü.
Tarlada izi olan siyasetçinin hasat mevsimidir önseçim… Ne kadar iz o kadar söz…
*
Kılıçdaroğlu ve kurmaylarının önseçime girmeyeceği konuşuluyor. Bu tarihi bir handikap olur. Kim akıl etmişse yanlış yapmış. Tabi ki ön seçime girmesi mümkün olmayan hatta girmesi doğru olmayanlar da vardır siyasette. Zaten yasadaki ‘kontenjan’ da bunun için vardır.
Bir bürokrat, teknokrat, STK temsilcisi vs… Mesela AİHM Yargıcı Rıza Türmen… Partiye önceki gün gelen Mehmet Bekaroğlu… Ekonomist Selin Sayek Böke… İktidarı hedefleyen bir genel başkanın kabinesinde görmek isteyeceği türden başka isimler… Ama bir siyasetçinin önseçimden kaçmasını anlamak mümkün değil. SHP’de 1991 seçimlerinde Erdal İnönü’nün İzmir’den önseçime girmesini halen büyük bir heyecanla anlatırlar.
Kılıçdaroğlu gibi 2002’den bu yana üst düzey siyasetin içinde olan bir genel başkanın önseçime girmemesinin izahı yok bence…
İzmir’de bazı vekillerin de farklı gerekçelerle önseçim yerine merkez yoklamasını tercih edeceğini biliyorum. Baştan söyleyeyim. Bazılarına çok şaşırıyorum.
Hele hele yarınlarda büyük hedefleri olanlar bugün üyeden kaçarsa, yarın yolda yürüyecek kimseyi bulamazlar. Yahut genel merkeze, genel başkana yakınım diye adaylığı kestirme yoldan garantilemenin derdine düşerlerse, siyaseten verdikleri son karar olabilir bu. Çünkü CHP’de örgüt yarım da olsa önseçimin tadını aldı. Ve bu lezzeti bir daha bırakmayacaktır. Bugün önseçimden kaçanları da örgüt dikkatle bir kenara not edecektir.
*
Gürsel Tekin gibi ‘il başkanlığından gelen, örgütlerden sorumlu genel başkan yardımcılığı yapan’ birinin kontenjanı tercih etmesini nasıl izah edeceksiniz? Yahut Ege’nin MYK’daki tek temsilcisi Bülent Tezcan’ın Aydın’da (kendisine ayrılan) tek kontenjana başvurmasını…
Kılıçdaroğlu seçilecek sıralardan 58 kontenjan ayırdı. 27’si 3 büyük kentten… 6’sı İzmir’den…
Şimdi… CHP büyük bir atılım yapamazsa, 130-140 vekil çıkarırsa yani...
Yarısı atanmış yarısı seçilmiş olacak.
Yahut yarısı tabanlı yarısı tabansız…
Ön seçimden çıkan vekilin yürüyüşü bile değişik olur. İki dudaktan çıkanla bir olmaz tabi ki.
Genel merkezin yokladığı ile örgütün seçtiği arasındaki fark yarınlarda parti grubunda da bazı sıkıntılara yol açabilir. Biri örgütten aldığı güçle doğruları her yerde herkesin yüzüne söyleyebilirken öteki varlığını borçlu olduğu yapıya karşı boynu kıldan ince bir tavır almak zorunda kalabilir.
Önseçimden kaçma eğiliminde olanlara şu kadarını söyleyebilirim.
Bunu yapacağınıza İzmir’de daha adil bir kontenjan kullanılması için mücadele edin. En azından 3. kontenjanın daha geri sıralardan kullanılmasını sağlamak için bir şeyler yapın.
Maestro Başkan Bedri Serter, ‘emir demiri keser, genel merkezin kararı talimattır’ duruşu sergilese de ilçelerden, adaylardan yükselen haklı tavrı genel merkeze daha net ve de sert yansıtın.
Moroğlu’nun dediği gibi her iki seçim bölgesindeki 3. kontenjanları 8 ve 9.sıralar için kullanılmasını sağlayın. Ön seçimde daha fazla cesur yürek için yer açın… Ve cesaretinizi toplayıp siz de kaderinizi örgütün eline bırakın. O kutsal kantara çıkın ve kaç kilo çektiğinizle yüzleşin.
*
Aksi halde bugün 6 olan kontenjan yarın 8’e sonraki yıl 10’a çıkar. Nasrettin Hoca’nın meşhur fil hikâyesine döner iş. Ama mücadele ederseniz bugün yarısını elde ettiğiniz demokrasinin belki tamamına sahip olabilirsiniz. Benden demesi…
*
Şu anki yarım yamalak tablo üzerinden kabataslak değerlendirecek olursak, İzmir’in her iki bölgesinde de kıran kırana bir rekabetin yaşanacağını görüyoruz.
Ama özellikle de 2.bölgedeki yarış nefesleri kesecek gibi görünüyor.
2011’de bir vekil fazla çıkaran seçim bölgesinde oldukça iddialı adaylar göze çarpıyor.
Atilla Sertel bunlardan biri…
Eski Balçova İlçe Başkanı Mustafa Moroğlu, yanlışlıkla gönderildiği seçim bölgesini sevmiş görünüyor. Başvurusunu 4 yıldır sahasında çalıştığı bu bölgeden yapacağını açıkladı. Mehmet Ali Susam konusu şimdilik muamma… Önseçime girip girmeyeceği de muamma girerse hangi seçim bölgesinden gireceği de… İki dönem üst üste 2. Bölgeden aday gösterilen Susam’ın öz yurdu Buca’ya yani birinci bölgeye dönmesi de söz konusu…
İZBETON Genel Müdürü Hüseyin Sezer de ikinci bölgenin güçlü adaylarından... 2011’de 12.sıra adayı yapılsa da Sezer’in ön seçimin favori isimlerinden biri olduğu kabul ediliyor bugün...
3,5 yıl il başkanlığı yapan ve bir de seçim yöneten Ali Engin de bu bölgeden aday…
Karşıyaka-Çiğli-Bayraklı aksının yakından tanıdığı bir isim Cevdet Tümtürk…
Bornova Eski Belediye Başkanı Kamil Okyay Sındır…
Küçükmenderes Havzası’ndan Ödemiş Eski İlçe Başkanı Mehmet Birlik…
Bakırçay Havzası’ndan Bergama Eski İlçe Başkanı Dr.İdris Yavuz Yılmaz.
İl Genel Meclisi’nin son başkanı Serdar Değirmenci…
Dr. Ülkümen Rodoplu… Memur Ali Kemal Elitaş… Eğitimci Serdal Sandal…
Sandığa gitme hakkı olan 60 binden fazla üyeden söz etsek de yükü çekecek belirli başlı 4 ilçe var. Ancak havza adayları da kıran kırana rekabette göz ardı edilmemesi gereken isimler.
Birinci bölgede seçilme ihtimali olan 3-4 koltuk için de kıyasıya bir rekabet söz konusu…
Mevcut vekillerden ön seçime girme ve de kazanma ihtimali görünen en önemli isim topu kuralına göre oynamayı bilen Musa Çam… Sendikal kökenli Çam, örgütle bağını güçlü tuttu ve de kamuoyunda var olmayı her daim bildi. Ön seçim denilince akla gelen isimlerden Sabri Ergül’ün de sahaya inmeye hazırlandığı kaydediliyor. CHP’nin ‘çapacı il başkanı’ Tacettin Bayır’ı unutmamak lazım.
Örgüt emekçisi Mehmet Türkbay sürpriz yapmaya aday…
Eski PM Üyesi Hüseyin Saygılı bu kez iddialı… Farklı yapıların listesine girme ihtimali olan Saygılı’nın Kocaoğlu ekibi tarafından da korunabileceği kaydediliyor.
Bir zamanlar İzmir siyasetinde fırtınalar estiren Önder Sav ekibinin şefi A. Rezzak Erten’in de paçaları sıvadığı konuşuluyor. Erten’in üye yapısına hâkimiyetiyle ön seçimin sürpriz isimleri arasına adını yazdırabileceği kaydediliyor. Örgütün yakından tanıdığı bir isim olan Kadir Sinan da gücünü sahaya yansıtmaya hazırlanıyor. Muhsin Kurt Konak ve civarında etkili… Karabağlar Eski İlçe Başkanı Polat Manduz, kentin en büyük ilçesinden sıçrama yapmaya hazırlanıyor. Mevcutlardan ‘Baş danışman’ Erdal Aksünger’in kontenjana göz kırptığı konuşulsa da önseçime girmesi halinde iddialı olması muhtemel…
Ahmet Ersin gibi sahayı iyi bilen eski tüfeği, Yusuf Baratalı gibi kurt bir siyasetçinin mirasını göz ardı edemeyiz tabi ki.
Kemal Katataş’ın ne yapacağını bilmiyoruz. Şu ana kadar irade beyan etmiş değil. Ama ‘anahtarı paspasın altına bırak git’ noktasında olması muhtemel…
Son kurultayın İzmir sandığından en fazla oyu alan Ednan Aslan bu bölgede, özellikle ‘Narlıdere-Güzelbahçe’ aksında iddialı… Yüksel Demirsoy Gaziemir-Karabağlar-Konak aksında var.
Ve birinci bölge için adını duyduğumda heyecanlandığım bir isim…
Avukat Şehrazat Mercan… Başta Yarımada olmak üzere 20 yıldır İzmir ve çevresinde yürüttüğü çevre mücadelesiyle adından çokça söz ettiren bir hukukçu. Ve de SHP kadrolarının yakından tanıdığı bir siyasetçi.
Gördüğünüz gibi 2. Bölgede başını alıp giden aday sayısı biraz daha fazla… Birinci bölgede ise mücadele daha birbirine yakın seyrediyor.
Er meydanına çıkan tüm adayları bir kez daha yürekten tebrik ediyor, başarılar diliyorum.
Biliyor ve inanıyorum ki onlar sadece kendileri için değil demokrasi adına da mücadele ediyorlar.
Yolları açık olsun.
Sayfa başına git