Seçim geride kaldı.
Atı alan Çankaya'ya çıktı.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Ağustos 2014 tarihinde yapılması karşılaştıkları ani bir sürprizmişçesine hazırlıksız yakalanıp, kulaklarına fısıldanan "Somun Aday"ı gözü kapalı kabul eden Köhne Muhalefet, yüzlerindeki akmış palyaço maskesiyle tiyatro sahnesinden inmek bilmiyor.
Milyonların zekasına hakaret ederek, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Çankaya'ya kontrollü geçişini sağlamak için önlerine konan "Somun Aday" projesiyle karşımıza çıkan "Köhne Muhalefet", "Başarılıyız" diye boş koltuklara tirad atıyor hala...
Tayyip Erdoğan'ı Çankaya'ya yerleştirdikten sonra AK Parti'deki dengeler üzerinde etkili olmak isteyen güçlerin, seçilemeyeceğini bilerek görücü usulü dayattıkları "Somun Aday" ise, üstlendiği rolün bitmesiyle krişi kırmanın mutluluğunu yaşıyor.
"Buğday ekelim, sevgi biçelim" dışında Türkiye'ye hiçbir mesaj veremeyen "Somun Aday"ın karşısında ülkeye makas değiştirteceklerini gönül rahatlığıyla, açıkça söyleyen "Yeni Türkiye" nin ayak sesleri geliyorum diyordu oysa ki...
Ancak yenilmelere doyamayan "Köhne Muhalefet", kendi samimiyetsizlik ve beceriksizliklerini görmezlikten gelerek oy kullanmayan milyonlara çevirdi hemen oklarını.
"Ah o oy kullanmayanlar yok mu?, ah densizler. Sizin yüzünüzden kaybettik gül gibi seçimi" moduna girdiler hastalıklı bir şekilde...
Kendi bayat siyasi söylemlerinden kulakları pas tutmuş, çağdaş Türkiye'nin dilini konuşmaktan tümüyle aciz, Gezi'nin yüzyıllarca gerisinde, derilerine koltuk yapışmış Köhne Muhalefet.
Genç Türkiye'yi anlamıyorsunuz. Çağdaş Türkiye'ye yakışmıyorsunuz. Dinamik Türkiye'yi taşıyamıyorsunuz.
"Yeni Türkiye" kuracağız diye mahalleyi buldozerle yıkıp geçen arsız müteahhitlere bakıp, pencere başında hala "Ben aslında gençliğimde çok güzeldim..." diye hayıflanıyorsunuz.
Ey Köhne Muhalefet,
Eğer benim İzmir'de doğup büyümüş, muhacır kökenli, başı kapalı, beş vakit namazında 78 yaşındaki elma yanaklı teyzem, sadece televizyonda izleyerek sahiciliğine ve "Yeni Yaşam" söylemine ikna olduğu Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'a oy veriyorsa...
Bunu da göğsünü gere gere, heyecanla söylüyorsa...
Hayatı boyunca sağ partilere oy vermiş babam, Selahattin Demirtaş için "Keşke partisi başka olsaydı" diye hayıflanıp, çaresiz bir arayış içinde kalıyor ise...
Bir zahmet anlayınız ki, size oy vermeyen milyonlar aslında makası nereye doğru değiştirileceği bilinmeyen gizemler ülkesi "Yeni Türkiye"nin değil, "Yeni Siyaset"in özlemini duyuyor.
Türkiye'nin, utanma duygusunu kaybetmemiş, sahici insanların samimi bir dille aktaracağı; kırıp dökmeyen, bütünleştirici, kucaklayıcı, aklı selim yeni bir siyasi dile ihtiyacı var.
Köhne ve Ötesi diye adlandıracağım mevcut muhalefet partileri ve temsilcilerinin yerine Türkiye'yi heyecanlandıracak yeni bir dil, yeni bir siyasi söylem, yeni bir siyaset anlayışı kurgulayabilecek, yeni Selahattin Demirtaş'lara ihtiyaç var.
Köhne ve Ötesi'ni yolcu edip, hepbirlikte "Şimdi yeni şeyler söylemek lazım" diyerek, motive olmaya ihtiyaç var.
Sayfa başına git