MENÜ
İzmir 11°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Kurultay oldu, bitti
Tayfun MARO
YAZARLAR
27 Temmuz 2020 Pazartesi

Kurultay oldu, bitti

Olmasaymış da olurmuş…

Alçakgönüllü uygarlık bir sır olarak kaldı…

Z kuşağı, eline tutuşturulan metni okuyan bir gençten ibaret…

Sosyal devlet devletçiliği, o bildiğimiz sermaye yetersizliği nedeniyle devlet kapitalizmine yaslanan kamuculuk…

İktidar olmanın meali; Bir kişi seçilecek. Bakanları atamak suretiyle kabine kuracak. Sonra da Saray’ın parlamenter rejimi güçlendirmesini bekleyeceğiz.

Yani değişen bir şey yok; CHP cephesinde her şey bildiğimiz gibi…

Genç kuşaklardan gelen tepki boşuna değilmiş; “Durduk yerde havaya girme, CHP’den bir şey olmaz” diyorlardı…

CHP’den bir şey olur veya olmaz, bunu söylemek için henüz erken ama mevcut tablonun umut verdiği de söylenemez.

“İktidar Kurultayı!” Bu kaçıncı?

Hâlbuki Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının şafağında, kaybolan hayalleri, tükenen umutları geri getirecek ve merakla beklediğimiz yeni hayatın öncüllerini zihinlerimize nakşedecek sloganlar duymaya ihtiyacımız vardı.

CHP dersini iyi çalışmamış. Kılıçdaroğlu’nun farkındalığı diğerlerinin konuşmalarına çok az yansıdı. Şark kafası iş başındaydı; kim seçilecek?

Pandemi koşullarında onca riski göze alıp yapmaya değecek bir Kurultay değilmiş.

Neyse, bu Kurultay da geldi geçti…

Şimdi, daha da iç karartıcı bir tablo var; İktidar grubunun tepesindeki islamcıların keyfi yönetiminden muzdarip öteki Türkiye, yoksullukla açlık arasında gerilip kalan milyonlar, çıkışsız ve yalnız.

Böyle giderse, başımızın çaresine bakmayı öğreneceğiz.

Belki de gerçek kurtuluş böyle gelecek; Bedel ödeyerek halk olmayı öğreneceğiz, sahip olduklarımızı korumayı öğreneceğiz.

Zor zamanlardayız.

Sistemin dengeden çıkması sonucu insanlığın yaşamakta olduğu dünya problemleri daha çok can yakacak. İşsizlik ve yoksulluk derinleşecek.

Pandemi, birkaç tur daha toplumlara ayar verecek, maskeli mesafeyi dayatacak.

Herkesin birbirine ihtiyaç duyacağı bu zor zamanlarda, siyasetçinin yapamadığını toplum sokakta yapacak; yeni toplumsal mutabakat buradan çıkacak.

Sokaktaki insan canı yandıkça öğrenecek ve öğrene öğrene çözümün kendisi olduğunu anlayacak.

Seçilenleri elbet de kutluyorum. Ama sonuçlar “eski hamam eski tas” gerçeğini değiştirmiyor.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Herkes?
 5 Ağustos 2020 Çarşamba 11:19
Hamurabi, "abi"ne yeterince yarandın, daha fazla yırtınmana gerek yok. Büyük bir olasılıkla sofranın dibinde bir sandalyeyi hak ettin. Eh, buna da şükret, çünkü daha fazla etmezsin.
 Lombak
 30 Temmuz 2020 Perşembe 11:49
Bir ara sayın cehapeliler partideki mezhep tiranlığı meselesini de ele alsalar diye bir öneride bulunuyorum. Ülkede hakim olmayan bir mezhebin iktidar olması mümkün değil. Ama partide hakim olmaları da iktidar getirmiyor. Bu çelişki nasıl aşılacak?
 Herkes?
 29 Temmuz 2020 Çarşamba 18:55
"Vefa borcu" güdüsüyle veya "ahbap çavuş" ilişkisiyle ya da akşama kurulacak sofranın kenarından köşesinden sebeplenme beklentisiyle hareket ettiği apaçık ortada olan bir güruh saldırıya geçip mesajlarımı eksilemiş... Zaten beklediğim bu zavallıca tepkiye acıyarak gülüyorum... Daha fazlasına değmez/ler :)))
 Hamurabi
 29 Temmuz 2020 Çarşamba 17:55
Herkes Bey, yazıyla ilgili bir fikir beyan ettiğinizi veya yaptığınız bir eleştiriyi göremedim. Belediye başkanı ile bu yazıyı bağdaştıran bir yorumu savunmaya çalıştığınızı gördüm sadece. Biz bu alanı fikir beyan etmek, eleştirmek veya takdir etmek için kullanıyoruz, sizin amacınız farklı gibi geldi bana. Yazara yönettiğiniz kahve ağzı seviyesine siz de pek yatkınmışsınız. Gereksiz bir tartışmaya döndü konu. Umarım sorunlarınızı çözersiniz. Iyi akşamlar dilerim.
 Herkes?
 29 Temmuz 2020 Çarşamba 15:38
Hamurabi, birincisi: kimsenin seni hiçbir şeye karıştırdığı filan yoktu ve hala yok; zaten gereği de yok... Hafızan yerindeyse ve geride kalan mesajlara bakarsan, sen kendi kendine karıştırdığını görürsün :)))İkincisi: birine yapılan eleştiriyi "husumet" olarak nitelemek, insanı tebessüm ettiren bir yandaşlık örneğinden başka bir şey değildir. Üçüncüsü: bir düşünceyi/yazıyı beğenen beğenir, beğenmeyen beğenmez; beğenmedi diye kimseye saldırma hakkı/adabı/etiği yoktur.
 Hamurabi
 29 Temmuz 2020 Çarşamba 14:01
Sayın Herkes, belli ki yazarla bireysel bir husumetiniz var. Buradaki okuyucuların bunu merak ettiğini sanmıyorum. Şahsen beni ilgilendirmiyor çünkü. Yazarla birebir çözseniz de konuyu, bizi karıştırmasanız daha iyi olacak.
 Herkes?
 29 Temmuz 2020 Çarşamba 12:24
Seviyen yine yerlerde t.maro ve sana çok görmüyorum bunu, çünkü yaşama biçimin/tarzın bu senin... Ama tekrar ediyorum , beni o seviyeye çekemeyeceksin.
 xxx
 29 Temmuz 2020 Çarşamba 11:02
Tayfun beyin yazılarını keyifle takip ediyorum. Bazı saldırgan yorumlara da şahit oluyorum.
 T. Maro
 29 Temmuz 2020 Çarşamba 09:54
Herkes anlasın diye kahvehane düzeyinde bir kere daha söylüyorum; Aptallarla ciddi konuları konuşmayı doğru bulmuyorum. Aptalların beni okumasından da hoşlanmıyorum. Herkes anlasın diye yazan biri değilim.
 Hamurabi
 28 Temmuz 2020 Salı 17:33
Herkes Bey, boş bir zamanımda onlara da bakacağım, ama buradaki yorum özelinde konuşuyorum; elbette mesele kimin ne dediği. Zalımoğlu Beyin yaptığı çok yakışıksız ve art niyetli bir davranış. Dediğim gibi buradaki görüşler özelinde konuşuyorum. Verilen cevapta da bir yanlış göremedim.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz