Maya büyülü müdür? Sihirli mi?

Asmanın Tarihine Yolculuk… Bir Uyaran Olarak Koku… Algı Kapıları…Koku ve Aroma Bileşenleri… Aroma Aileleri…

Sınır Tanımayan Tatlar …Vahşi (Doğal) Fermentasyon… Natürel Şaraplar… Karbonik Maserasyon… Tatlı Şaraplar… Ice Wine…. Asil Küf (Botyrtis)… Fortifiye… Eski Bağlar… Süryani Şarapları

Eşleşmede Temel Prensipler…İnce Ayar… Peynirler… Damak Temizleyiciler …

Bizi Mest Eden Kimyasallar…Tnd: Şarapta Petrolün Ne İşi Var?... Pirazinler: Dolma Biberi… Şaraba mı Atmışlar?... Sotolon: Akçaağaç Şurubu Mu Köri Mi? Anetol: Rakı Kokan Baharatlar… Kumarin: TonkaFasülyesinin Şarapta Ne İşi Var?... Benzaldehit: Acı Tatlı Badem… Kapsaisin: Acının Hazzı

Lezzet Kapılarını Aralayanlar… Tadıma Yön Veren Bir Vinguru… Likya Işığı Düşmüş Şaraplar…Üzümün Kimyasal Yolculuğu… Yaban Eserleri ve Yerele Övgü… Şaraba Dönüşmüş Öyküler… Tadımın En Renkli Dili… Yaşayan Koku Ansiklopedisi… Üzüm Takvimi…

Ne enteresan başlıklar değil mi?

Kitaplığımda dünyanın her dilinden şarap kitaplarım var. Ama Zeynep Çolakoğlu’nun yazdığı “Maya Büyüsü” adlı kitabı ayrı bir yere koyuyorum. Maya Büyüsü, Şarap Lezzet ve Duyusal Deneyimlere ayrılmış bir araştırma kitabı. (Karakarga Yayınları)

Kimya Yüksek Mühendisi, yazar Zeynep Çolakoğlu, edebiyat ve sanata çokça konu olmuş, kendi mitolojisi hatta tanrısı olan kadim ve şiirsel şarabın hikâyesini anlattığı ve şarapta algılanan koku ve aromaların dilini çözümlediği ‘Şarap Koyusu’ kitabının ardından şimdi de “Maya Büyüsü” kitabı ile okurlarıyla buluştu. Kitabı bir solukta karıştırdım. Okunacak ve dostlarla paylaşılacak yerleri not ettim

Zeynep Çolakoğlu; şöyle bir giriş yapmış kitaba:

Şarap Koyusu adıyla Ege’nin büyüleyici sularında şarabımızla yelken açıp asmanın mitolojisine, tarihine ve kimyasına doğru zihnimizde açan çiçekler, ruhumuza akan iksirle doludizgin yol katetmiştik. Şimdi denizin rengi biraz daha koyulaşıyor ve enfes gün batımının ardından yol göstericiliğiyle, Nif Dağı’ndan bize ışıklarıyla katılan Selene’nin önderliğinde karaya çıkıyoruz. Burada bizi bir ziyafet bekliyor. Orta Çağ şatolarının şölenlerinden modern dünyanın beş duyuya hitap eden baş döndürücü sunumlarına dek. Çünkü bu kara başka kara. Üzerinde olmadık kokular tütüyor, toprağından suyuna tadılmayı bekleyen aromatik otları, meyveleri ve iksirleri göz kırpıyor. Onlara yakından bakmak isterseniz, tüm koku ve aromaların bağlı olduğu ailelerle yer aldığı Aroma Çemberi’ne sanal bir yoldan, kitapla gelen QR kodundan ulaşmanız mümkün. Aroma Çemberi şarap tadımının kalbi, her şeyin başladığı ve bittiği bir hayat çemberi. Yağmur Büçkün Akdora ve Sercan Gülgeze’ye çiçek gibi açılan bu rengârenk çemberin hayat bulması adına verdikleri yazılım desteği için teşekkür ediyorum.

***

Biz de bugünkü yazımızı yazarın önsözü gibi bitirelim:

Maya Büyüsü, İzmir – Atina hattında gidip gelerek büyüdü, serpildi. Beni Helen şarap kültürüyle, Nemea aslanının kanıyla tanıştırarak ilham veren, şarap bilgimin gelişmesine katkı sağlayan biricik dostum Merve Nejvaİnceler’e ve koşarak gezerken (çünkü o bir roadrunner) beraberinde hep özel bir şarapla dönerek tadımlarımızı zenginleştiren biricik ikizim Mervelyus’a içten teşekkürler ve sevgiler. En büyük teşekkür biricik eşim Karahan Karaoğlu’na. Bu zorlu yolculukta beni yolda tutmasıyla, sadece yazmak yerine bahsettiğim her şeyi birlikte tadarak deneyselliği yaşamımıza taşımaya davet etmesiyle ve kitabı okuyarak, yorumlayarak, fikirler vererek çok büyük destek olan eşime de buradan kocaman bir teşekkür. Son bir uyarı, bu kitap fena halde iştahınızı açabilir! Afiyet olsun!